İHA -
Mahkeme, Eken'in yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Raporunun beklenmesine hükmetti.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanık ve avukatları katılmazken, Kübra Eken’in babası Ömer Lütfi Yelkenci ve müşteki avukatı salonda hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına müzekkere yazılmış olduğunu ve yazılan yazıya henüz cevap verilmemiş olduğunu belirtti.
Sanık müdafilerinin vekillikten istifa dilekçesi sunduklarını söyleyen mahkeme başkanı, sanığın mazeret dilekçesi sunduğunu belirtti.
Bunun üzerine müşteki avukatı söz alarak, “Biz Kübra Eken’in yazdığı dilekçenin ıslak imzalı metnini ibraz ediyoruz, sanığın mazeretini kabul etmiyoruz” dedi.
“Eşimin dışarıda olması benim acıma acı katmaktadır”
Mağdur Kübra Eken’in yazılı dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Yaklaşık 4 yıldır bedenime mahkum olurken, beni bu hale getiren eşimin dışarıda olması benim acıma acı katmaktadır. Konuşma zorluğu çektiğim için sıkıntımı size yazılı olarak kısa bir dilekçe ile anlatmak istiyorum. Hamileliğim ve kısa evliliğim sırasında eşimden psikolojik baskılar ve hakaretler gördüm. Bu durumun bir kısmını bazı arkadaşlarıma Facebook’ta yazmıştım. Bu yazışmaların tamamı dosyadadır ve doğrudur. Eşimin öfkesini kontrol edememesini ve şiddete karşı meyilli olmasını bir buçuk yıllık kısa evliliğimde ve hamileliğim boyunca defalarca yaşadım. Vücudumda kalıcı hasarların kalmasına sebep olan eşim, bu davadan ceza almamak için ve darp davasını doğuma bağlamak için elinden gelen her yola başvurmuştur. Dokuz ay boyunca hamilelik ve doğum sonrası hastane kontrollerimi raporlarla mahkemeye sunmuştur. Son derece sağlıklı hamilelik geçirdim. Doğumdan sonra da sağlıklıydım. Doğumda beyin kanaması geçirseydim asla hastaneden beni üç gün sonra taburcu etmezlerdi. Ve iki üç gün beynim kanasaydı mutlaka belirtisi olurdu. Dört yıldır beni hastaneye götüren ve maddi manevi yorulan ailem ve ben sabırla adaletin yerini bulacağı günü bekliyoruz. Yüce Türk Adaletine güveniyorum.”
Ara kararını açıklayan mahkeme, Kübra Eken’in yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesine hükmetti. Sanığın bir dahaki celse mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı taktirde hakkında yakalama emri ya da zorla getirilme emri çıkartılmasının düşünülmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ adına açıklama yapıldı. Açıklamada, “Kadına şiddet asla tek bir kadına uygulamak demek değildir. Her kadın öldürüldüğünde darp edildiğinde bu aslında tüm kadınların yaşam hakkı için yürüttüğü mücadeleyi etkiler. Kübra Eken için de bu böyledir.Kübra Eken hakkındaki gerçeğin açığa çıkması kadın mücadelesi açısından çok önemlidir. Kadınlara her geçen gün saldırılar artmaktadır.Cinayetleri kadına şiddetin boyutu değişti. Bizler Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu olarak kadına şiddetin arttığı bu dönemde mücadelemize devam edeceğiz, adliyelerde olmaya devam edeceğiz. Hayatın içindeyiz ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyiz diyoruz” ifadeleri yer aldı.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kübra Eken'in 20 Haziran 2013'te doğum yaptığı, taburcu edildikten 2 gün sonra şiddetli baş ağrısı, gözünün ve dilinin dönmesi şikayetiyle eşi B. Eken tarafından hastaneye götürüldüğü ve Kübra Eken'in beyin kanaması teşhisiyle ameliyat edildiği anlatılmıştı.
İddianamede, Adli Tıp uzmanının, Kübra Eken'in kulak üstünde bulunan ekimozun kendiliğinden oluşamayacağı ve bir darp sonucu olabileceği, bu durumun da yaşamsal tehlikeye sebebiyet verdiği yönünde görüş bildirdiği aktarılmış ve Kübra Eken'in eşi B. Eken'in "kasten yaralama" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
