TİC Holding Header
  • USD 32.343
  • EUR 35.103
  • Altın 2307.974
  • BIST 100 8880.09
  • Ekonomi

ASO Başkanı Özdebir’den korona virüs açıklaması

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Çin’deki korona virüs salgınına ilişkin, "Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’le ticari ilişkisi olan ve özellikle ara mal ithalatı yapan firmalar, tedarik konusunda önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Çin’den alınan ya da farklı ülkelerin taleplerini ülkemizden karşılamak için süratli hareket edersek bir avantaj da
yakalayabiliriz" dedi.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, meclis toplantısında konuştu. Aralık ayı sanayi üretim endeksinin 21 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleştiğini kaydeden Özdebir, "Alt sektörlerin hemen hemen hepsinde aylık ve yıllık bazda pozitife dönüş söz konusu. Özellikle imalat sanayi ve sermaye malındaki aylık ve yıllık ivmelenme, gelecek dönemde de sanayi üretiminde olumlu
beklentileri güçlendirmektedir. Sanayi üretimi 2018 Aralık ayında 2017 yılına göre yüzde 9,9 düşmüştü. 2019 yılında ise yüzde 9,5 artışla bunu telafi etmiştir. Bu artışa rağmen sanayi üretimi iki yıl önceki üretim düzeyinin gerisinde kalmıştır. Diğer taraftan sanayi üretimindeki artışın önemli bir kısmının baz etkisinden kaynaklandığı unutulmamalıdır. Sanayi üretim endeksi
ve perakende satış endeksi ile birlikte 2019’un son çeyreğinde yüzde 6’ya yakın bir büyüme ihtimali ortaya çıkmıştır. 2019 yılında YEP tahmini olan yüzde 0,5’in üzerinde bir büyüme olasılığı artmıştır. Finansal koşullarda iyileşme, kredi hacmindeki gelişme ve iç talepteki canlanma dikkate alındığında 2020 yılında yüzde 5’lik büyüme hedefine ulaşılacağı sinyalleri güçlü bir şekilde gelmektedir. Cari işlemler açığı, 2019 yılı Aralık ayında 2018 yılının aynı ayına göre 1 milyar 731 milyon dolar artarak 2 milyar 798 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılının 12 aylık döneminde cari işlemler hesabı 1 milyar 674 milyon dolar fazla vermiştir" dedi.

"Çin’in dışına daha fazla yayılırsa, daha ciddi tedarik zinciri kesintileri ve yatırımcı güveninde daha kalıcı bir düşüşe neden olacaktır"
Küresel ekonominin sağlam bir zeminde bulunmaktan çok uzak ve aşağı yönlü riskler taşıdığını kaydeden Özdebir, "Ticaret gerilimlerinin yeniden yükselmesi veya korona virüsünün daha fazla yayılması bu riskleri daha da tetiklemektedir. Çok taraflı ticari ilişkilerin azalmasına neden olarak büyümeyi azaltabilecek risk unsuru olarak karşımızda durmaktadır. İklim değişikliği ve sık görülmeye başlayan doğal afetler olumsuz etkilere ve ekonomik faaliyetlerin bozulmasına neden olabilecektir. Çok ilginç bir şekilde ekonomilerde bazı belirsizlikler azalırken, yeni belirsizlikler ortaya çıkmakta ve öngörülen toparlanmayı kırılgan hale getirmektedir. Maalesef şu anda küresel ekonomide en önemli belirsizlik korona virüsü. Korona virüsü küresel ekonomi üzerinde yeni bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Bu tehlike maalesef sınırlarımıza kadar da ulaştı. Bu virüs, ekonomideki kırılganlığı, öngörülemeyen olayların nasıl tehdit olabileceğine dair kesin bir hatırlatmadır. Bunun ekonomide etkileri, tedarik zinciri kesintileri, turizm ve seyahat kısıtlamaları yoluyla ortaya çıkacaktır. Virüs özellikle Çin’in dışına daha fazla yayılırsa daha ciddi tedarik zinciri kesintileri ve yatırımcı güveninde daha kalıcı bir düşüşe neden olacaktır. Dünyanın en büyük ikinci
ekonomisi Çin’le ticari ilişkisi olan ve özellikle ara mal ithalatı yapan firmalar, tedarik konusunda önemli sıkıntılar yaşamaktadır" diye konuştu.

"Hangi ürünleri Çin’den sağladığımızın ve nasıl etkileneceğimizin süratle tespit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz"
Dünya imalat sanayi üretimindeki payı yüzde 28,6 olan Çin ekonomisinde yaşanan virüs krizinin küresel üretim hacmi üzerinde önemli kayıplar ortaya çıkaracağına işaret eden Özdebir, "Diğer taraftan özellikle 2000’li yıllarda Çin’deki üretim artışı, küresel ekonomide fiyatlar üzerindeki baskıyı azaltmakta idi. Korona virüsünün ortaya çıkması ve etkilerinin uzun süreceği beklentisiyle Çin’deki üretim kayıplarının küresel ekonomide ve ülkemizde enflasyon üzerinde önemli bir baskı unsuru olabileceği unutulmamalıdır. Korona krizinin ekonomimize olası etkilerinin süratle ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Önce bunun ülkemize olumlu yansıyacağını düşündük ancak birçok üretim alanında hammadde ya da yarı mamül tedariklerini Çin’den sağlıyoruz. Çin’den kaynaklı aksama maalesef bizi de olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hangi ürünleri Çin’den sağladığımızın ve nasıl etkileneceğimizin süratle tespit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz de üyelerimiz arasında bir çalışma başlattık. Üyelerimizin Çin’le ilişkilerinin hangi alanlarda ve üretimlerinin ne kadarını buradan yaptıkları ithalatla gerçekleştiriyorlar tespit etmeye çalışıyoruz. Özellikle önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak tedarik zincirindeki aksaklıkları göz önüne alarak Çin’den alınan ya da farklı ülkelerin taleplerini ülkemizden karşılamak için süratli hareket edersek bir avantaj da yakalayabiliriz. Bu konu da neler yapabiliriz noktasında sizin desteğiniz oldukça önemli olacaktır" şeklinde konuştu.