AA -
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ üyelerinin takiyeyi yaşam tarzına dönüştürdüğünü belirterek, bu kişilerin sürekli yalan söyleme ve olduğundan farklı görünme çabası içine girdiklerini söyledi.
FETÖ sanıklarının güçlü delillere rağmen mahkemelerde suçlamaları kabul etmemesine değinen Arslan, şöyle konuştu:
"Takva ile takiye arasındaki ince çizgi takiye lehine ağır basmış ve bu yapının mensuplarının hayat tarzına dönmüş, dinin yerini almış. Yani takiye, yapının kısa ya da uzak hedefli davranışlarını ayarlayan bir ideoloji haline gelmiş. Dini cemaat olmaktan çıkmış ideolojik, politik bir hal almıştır. Bunu da yalan söyleyerek, gizleyerek yapmışlardır. Birçok terör örgütünün kaydı, belgesi vardır ama takiye çok incedir. Bunun kaydını, belgesini bulmak çok zordur. Dolayısıyla bunlar takiye ile bu zamana kadar gelmişler."
"İnkar etmelerinin arkasındaki şey sonuna kadar takiyedir"
Takiyenin bu yapının 40 yıl işini gördüğünü ancak elinde patladığını dile getiren Arslan, bu radikal yalanın hayat tarzına dönüşmesinden dolayı, örgüt mensuplarından mahkemelerde doğru söylemelerini beklemenin iyimserlik olacağını vurguladı. Arslan, "40 yılını takiye ile yaşamış bir örgütün mensupları mahkemeye çıktıklarında doğru söylemezler çünkü takiye kemikleşmiş, alışkanlığa dönüşmüştür. Mahkemelerde suçlarını inkar etmelerinin arkasındaki şey sonuna kadar takiyedir." dedi.
Takiyenin artık örgüt mensuplarını kurtaramayacağını belirten Arslan, FETÖ üyelerini bekleyen tek şeyin çok güçlü ve şiddetli bir paranoya olduğunu söyledi.
Arslan, "Bunlar ölene kadar korkuyla ve paranoya ile yaşayacaklar. Bu mahkemelerdeki hal ve hareketleri paranoyanın tecessümüdür (Görünmeye başlama, belirme). Bunun arkasında çok şeyler aramaya gerek yoktur. Onlar, 15 Temmuz'da toplumumuza bir travma yaşattılar, travma onlara geri döndü. Onlar artık korkuyla ölene kadar yaşayacaklar." ifadesini kullandı.
FETÖ üyelerinin mahkemelerdeki davranış ve ifadelerinin, eski davalarından vazgeçmediklerinin delili olarak görülebileceğini dile getiren Arslan, "Halen kendilerinin doğru yolda olduklarını düşünüyorlar. Bir devletin helikopterini kaçırarak, Meclis'ini bombalamak nedir. Tabanı değil belki ama elitleri paranoya ve korku içinde ölecekler." diye konuştu.
