TİC Holding Header
  • USD 32.329
  • EUR 35.157
  • Altın 2302.146
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp modern tıbbın alternatifi değildir

Emine Erdoğan, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın, modern tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu belirterek 'Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanına bilimsel bir temel kazandırmak zaruridir.' dedi.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp modern tıbbın alternatifi değildir
AA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen ve kendisinin de Onursal Başkanı olduğu 1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresinin İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen açılış törenine katıldı.

Emine Erdoğan, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın son yıllarda önemi fark edilen, DSÖ başta olmak üzere uluslararası kurumların dikkatle takibe aldığı bir konu olduğuna işaret ederek, ancak aynı zamanda tartışmalı ve gerilimli bir mesele olduğunu da kaydetti.

Erdoğan, "Şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim; geleneksel ve tamamlayıcı tıp, modern tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Tıp ilmi, insanlık tarihiyle yaşıttır. Sorun modern tıbbın geçmişle bağlarını kopararak, bu birikimi yok sayması ve insanın ruh ve beden bütünlüğünü göz ardı etmesidir. Medeniyetler arasında hiyerarşi oluşturmak, insanlık tarihinin bir bölümünü yok saymak, varlığı eksik algılamaktır. Bu bağlamda geleneği dışlayan, küçümseyen tüm anlayışlar çağ dışı bir yaklaşımın ürünüdür." ifadelerini kullandı.

"Ön yargıdan uzak, bilimsel hakikate ulaşma çabasında olmalıyız"

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanına bilimsel bir temel kazandırmanın zaruri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bilim insanlarımız bu konuya ön yargısız yaklaşmalı, yetkililerimiz suistimalleri önlemelidir, iş adamlarımız bu alana yatırım yapmalı, modern tesisler açmalıdır. Roma döneminden kalma hamamları, tertemiz havası ve şifalı sularıyla ülkemiz, yurtdışındaki sağlık turizmi ile rekabet edebilecek altyapıya sahiptir." diye konuştu.

Erdoğan, aynı şekilde medyanın da konuyu bilinçle ele alması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bazen medyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını itibarsızlaştırma amaçlı haberler görüyorum. Oysa bu konuda ön yargıdan uzak, bilimsel hakikate ulaşma çabasında olmalıyız. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanını kritik ederken, modern tıp alanındaki suistimalleri de gözardı etmemeliyiz. Ne yazık ki tüm dünyada ilaç endüstrisi tıp mesleğini kontrolüne almış durumdadır. Bilimsel etiketle yapılan birçok araştırma, sektörün menfaatlerini öncelemektedir. Ne yazık ki sağlık bütçemizin önemli bir kısmı ilaçlara ayrılıyor. Gereksiz antibiyotik kullanımı konusunda maalesef ülke olarak iyi bir karnemiz hala yok. İnsanı bir denek haline getirmek, insan onuruna yapılan en büyük saldırıdır. Kanıt peşinde koşarken, şifayı kendi dışımızda arıyoruz. Şifa bizim yediğimiz temiz gıdalarda, yaptığımız sporda, kimyasallardan uzak durmamızdadır. Şartlar el veriyorsa çocuklarımızı normal doğumun mucizevi kazanımlarından mahrum etmemektir, GDO'suz tohumda, anne sütündedir, ruh ve beden bütünlüğümüzü gözeterek yaşamaktadır. Bu sanatı ne kadar içselleştirebilirsek hastalıklardan o kadar korunur, bağışıklık sistemi güçlü bireyler oluruz."
Yorum Yazın