TİC Holding Header
  • USD 32.37
  • EUR 34.984
  • Altın 2323.963
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Göktürk yemini... Gök Girsin Kızıl Çıksın

Gök Girsin Kızıl Çıksın Türk Tarihinin en önemli yeminlerindendir.
Göktürk yemini... Gök Girsin Kızıl Çıksın
Ozan Koltuk - Yeni su verilmiş çelik üzerindeki mavi rengi görmedikçe anlamı kavranılamayan yemindir. Kızıl ise kanın rengidir. Ayrıca Türklerde silah üzerine yemin etme geleneğinin ilk örneğidir. Kılıç kabzası tutularak söylenen bu yeminin anlamı "eğer sözümde durmazsam bu kılıç bedenime gök gibi girsin, kanıma bulanarak çıksın"dır.

GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN…
Selam Nurlu Sabaha, Gök Girsin Kızıl Çıksın…
Selam Kutlu Dergaha, Gök Girsin Kızıl Çıksın…

Selam Nurlu Sabaha, Gök Girsin Kızıl Çıksın…
Selam Kutlu Dergaha,Gök Girsin Kızıl Çıksın…

Gururumu satarsam
Türklüğe su katarsam
İte kemik atarsam
Gök girsin kızıl cıksın…

Terlemezse göynekler
Sürçerse ak toynaklar
Yüz bulursa oynaklar
Gök girsin kızıl cıksın…

Kuran deva her derde
Düsturluk her dertlerde
Sırt dayarsam namerde
Gök girsin kızıl cıksın…

Anayurt tanrı dağı
Hazırlansa hep yağı
Terkedersem başbugu
Gök girsin kızıl cıksın..

Anayurt anayurt tanrı dağı
Hazırlansa hep yağı
Terkedersem terkedersem başbugu
Gök girsin kızıl cıksın..

Yürümezsem hak yolda
Erimezsem hak yolda
Çürümezsem hak yolda
Gök girsin kızıl cıksın..
Gök girsin kızıl cıksın..



GÖKTÜRK KAĞANLIĞI
Göktürk Kağanlığı, Gök Türkler veya Kök Türkler, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında ya da pek az kabul gören bir görüşe göre Ökük Türük, Tonyukuk Yazıtında ise (okunuşu sağdan sola doğru: Türk, 552-744 yılları arasında Orta Asya ve Çin'de hükümdarlık sürdürmüş bir Türk devletidir.

Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmi devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Yabgu ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular.

Geçmiş
Göktürkler, 542'ye kadar Altay Dağları'nın güney eteklerinde yaşamışlardır. Çin kaynakları, ittifakla Göktürklerin Hunlardan geldiğini ifade etmektedir. Göktürkler, "Aşina" adını taşıyan ve kelime anlamı olarak kurt neslini ifade eden bir Hun ailesine mensupturlar. Kurt, Oğuz Kağan Destanı'nda yol gösterici olarak ifade edilmektedir. Göktürk Kağanlığı 552-745 yılları arasında varlığını sürdürdü. Çin'in Sien-pi kökenli Kuzey Chou, Kuzey Chi, Sui ve Tang hanedanları ile uzun süre savaşmıştı. Kardeş kavgaları, diğer Türk halklarıyla arasında yapılan savaşlar, iç savaşlar ve Çinliler ile olan uzun savaşlar devletin yıkılmasına neden oldu.

Kağanlık kurulmadan önce
Aşina ailesi, Chou Kitabı ve Kuzey Hanedanlar Tarihi 'ne göre, Hiung-nu'nun ayrı bir kolu ve Sui Kitabı ve T'ung-tien e göre, Ping-liang'ın "Karışık yabancı" Sui Kitabı'nın aktardığına göre, Sonraki Vey  imparatoru T'ai-wu, Aşina'nın 500 hanesi Cücenlerlere koşup Chin-shanlara (Altay dağları) yerleştiler. Altay dağlarının kuzeyinde demir işleri yaparak Cücenlerin egemenliğinde yaşadılar. Çin tarihsel kaynakları Cücen kağanı Anagui'nin, kızıyla evlenmek isteyen Göktürk kağanı Bumin'e “Senin gibi demirci bir kölem benim kızımı hangi cesaret ve cür'etle nasıl isteyebilir?” dediğini kaydetmiştir. Anagui'nin bu ifadesi üzerine kimi araştırmacılar Göktürkler'in Cücenlerin egemenliği altında çalışan "demirci köleler"  olduklarını iddia etmiştir. Bunun Cücen toplumuna has 'vassallık' sistemi olabileceğini iddia eden araştırmacılar da bulunur. Ancak Denis Sinor'a göre, Anagui'nin bu ifadesi Türklerin demircilik sanatlarında uzmanlaşmış olduğunun bir kanıtıdır.

İlk Göktürk Kağanlığı (552-588)
Göktürk Kağanlığı (552–581), 6. yüzyılın ortasında, Asya'nın doğusunda Çin devletinin, batısında Sasani-İran devletinin sınırladığı İç Asya bozkırlarında, doğuda Avarlar, batıda Eftalit/Ak Hunlar ile yapılan mücadeleler sonucunda ortaya çıktı. İlk Kağanları doğu kanadını yöneten Bumin Kağan, batı kanadını yöneten kardeşi İstemi Yabgu'dur. Bu Orhun yazıtlarında şöyle anlatılmaktadır:

"Üze kök tengri asra yagiz yir kilindukda ikin ara kisi oglı kılınmis. Kisi oglında üze eçüm apam Bumin Kagan İstemi Kagan olurmis. olurupan Türk budunung ilin törüsin tuta birmis, iti birmis Tört bulung kop yagı ermis. Sü sülepen tört bulungdaki budunug kop almis. Kop baz kılmı. Baslıgıg yükündürmis tizligig sökürmis. İlgerü kadirkan yiska tegi kirü temir kapigka tegi kondurmus."

"Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyi vermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış. başlıya baş eğdirmiş ,dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda demir kapıya kadar kondurmuş."

İli derleyen anlamında "İliğ Kağan" diye de adlandırılan Bumin Kağan (Aşina Tumen)'in ölümünden sonra, yerine oğlu İssik Kağan (Aşina Kolo, 552-553) geçtiyse de iktidarı fazla sürmedi. Bir yıl sonra Mukan Kağan (Aşina Yandou ya da "İrkin", 553-572) Moğol soylu Kitanları yenerek hükümdarlık tahtına oturdu.

Kendisi için çok büyük bir Yuğ (matem) töreni düzenlendi, bu törene çeşitli devletlerden pek çok ileri gelen katıldı. Mukan Kağan zamanında devlet muazzam bir genişliğe ulaşmıştı.

Mukan Kağan döneminde imparatorluk gittikçe yükselerek ihtişamlı ve heybetli bir hale geldi. Mukan Kağan Çin kaynaklarında sert, heybetli ve kudretli görünüşü ve başarılı devlet adamlığı ile anlatılmaktadır. Kızını Çin imparatoru ile evlendirerek Çin imparatoriçesi yapmıştır. Bu evliliği iyi kullanarak Çin'in tüm zenginliklerinin kendi ülkesine akmasını sağlamıştır.

Mukan'dan sonra tahta kardeşi Taspar Kağan (572—581) geçti. Taspar Kağan, Budizmi kabul eden ve Çin'i baskı altında tutan yönleriyle sivrildi. Taspar'ın yerine İşbara Kağan (Aşina Şetu, 581—587) geçti.

Birinci Doğu Göktürk Kağanlığı (582-630)
Birinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Baga Kağan (587—588), Tulan Kağan (588—599), Yami Kağan (599—609), Şipi Kağan (609—619), Çula Kağan (619—620), İllig Kağan (620—630) tarafından yönetildi.

Şipi Kağan (609-19) ve İllig Kağan (620-30) Sui ve Tang hanedanlarının en zayıf kaldığı dönemlerde Çin'e saldırdılar. 11 Eylül 615 tarihinde Şipi Kağan'ın ordusu Sui imparatoru Yang'ı Yanmen'de kuşattı. 626 yılında İllig Kağan Hsüan-wu Kapısı Olayından istifade ederek Ch'ang-an'a doğru hızla ilerledi. 23 Eylül 626 tarihinde İllig Kağan ve onun demir süvarileri Pien Köprüsü'nün kuzeyinde Vey Nehri'ne ulaştılar. 25 Eylül 626 tarihinde köprünün ortasında beyaz atın kesilmesiyle T'ai-tsung ile İllig Kağan arasında ittifak gerçekleştirildi. Tang tazminatını ödedi ve daha da haraç vermeye söz verdi. Bunun karşılığı olarak İllig Kağan süvarilerin geri çekilmesine razı oldu (Vey Nehri Sözleşmesi veya Pian Köprüsü Sözleşmesi..

Fakat, Ekim 627'den önce Moğol ovasında yaşanan sert iklimler, ağır kar yağışı fırtınası toprakları birkaç metre derinliğe kadar örttü. Göçebelerin hayvanların otlatmaları önlendi ve bu nedenle hayvanların büyük bir çoğunluğu öldü. Yeni Tang Kitabı 'nın aktardığına göre, 628 yılında T'ai-tsung şöyle konuştu: Göktürk elinde yaz ortasında kırağı görüldü. Güneş beş gündür aynı yerden doğdu. Ay üç gündür aynı parlaklıktaydı. Bozkır kırmızı renkli hava (Kum fırtınası) ile dolduruldu. Böylece Göktürk ile Tang arasındaki güç dengesi drastik bir şekilde değişti.

27 Mart 630 tarihinde meydana gelen Yinshan Muharebesi'nde Li Ching komutasındaki Tang ordusu İllig Kağan komutasındaki Göktürkleri yendi.. İllig Kağan İşbara Şad'ın yanına kaçtı. Fakat 2 Mayıs 630 tarihinde Tang ordusu İşbara Şad'ın çadırına ilerledi. İllig Kağan esir alınıp Ch'ang-an'a gönderildi. Böylece Doğu Göktürk Kağanlığı çöktü ve Tang'ın Chi-mi sistemine girdi. T'ai Tsung, Vey Nehri'ndeki ayıbımı kapatmak için bana yeter. dedi..

Tahakküm dönemi (630-681)
Çin İmparatoru T'ai-tsung kendisini Türklerin Gök Kağanı ilan ediyordu. Hakanlığa bağlı Türk ve diğer boylar etrafa dağılmaya başladılar, bunlardan bir kısmı ise Çin'e sığındı.

19 Mayıs 639 tarihinde  Kür Şad 'ın esin kaynağı olan Chieh-she-shuai (Şipi Kağan'ın oğlu ve Tölis Kağan'ın kardeşi) yanına topladığı 40 eski astı ile T'ai-tsung'ın yaz sarayı olan Chiu-ch'eng Sarayına saldırdı. Chieh-she-shuai'nin isyanından sonra Göktürklerin Sarı Irmak'ın güneyinde bulunmalarının iyi omadığını dile getirenler çoğaldı. T'ai-tsung da Göktürk siyasetini değiştirmeye karar verdi. 13 Ağustos 639 tarihinde T'ai-tsung, Li Simo (Aşina Simo)'yu Chilipi Kağan olarak atadı ve çeşitli eyaletlerde oturan Göktürk ve etnik azınlıkları Sarı Irmak'ın kuzeyine götürmesine ve orada surlar inşa ederek uzun süre sınır kalelerini muhafaza etmesine dair ferman çıkardı. Ancak Chilipi Kağan Seyantolardan korkarak kaleden çıkmak istemeyince T'ai-tsung, Tarım Bakanı Kuo Sipen'i Seyontolara yollayarak, Göktürklerle savaşmaması talimatını verdi.

28 Şubat 641 tarihinde Chilipi Kağan ilk defa nehri geçerek eskiden Dingxiang Kalesinin bulunmuş olduğu yerde çadırı kurdu. 30.000 hanelik halkı, 40.000 sağlam askeri ve 90.000 atı vardı. Kağan, imparator T'ai-tsung'a “Bendeniz haddim olmadığı halde merhametiniz sayesinde kabilenin başı oldum. Kabul olunursa nesillerimiz boyunca devletin bir bekçi köpeği olarak kuzey kapıyı koruyayım. Eğer Seyantolar istila ederse ailemin Çin Seddinin içine girmesine izin veriniz.” dedi. T'ai-tsung kararnameyi çıkarıp buna izin verdi.

679 yılında Shanyu Genel Valiliği'nin Göktürk liderlerinden Ashide Wenfu ve Ashide Fengzhi, Ashina Nishufu'yu kağan yaparak Tang'a karşı isyan ettiler. 680 yılında, Tang ordusu Ashina Nishufu ve onun ordusunu yendi. Ashina Nishufu kendi adamları tarafından öldürüldü. Ashide Wenfu, Ashina Funian kağan yaparak yine Tang'a karşı isyan etti. Ashide Wenfu ve Ashina Funian Tang ordusuna teslim oldu. 5 Aralık 681 tarihinde Ashide Wenfu ve Ashina Funian da dahil olmak üzere 54 Göktürk Ch'ang-an'ın Doğu Pazarında halka açık bir alanda idam edildi. 682 yılında Kutluk, Funian'ın adamlarının kalıntısı ile birlikte isyan etti ve Heisha Kalesini işgal etti.

Batı Göktürk Kağanlığı
Doğuda bunlar olup biterken batıdaki sınırlarını Kırım'a kadar genişleten İstemi Yabgu öldü. Yerine oğlu Tardu Kağan geçti. Tardu, 603 yılına kadar hükümdarlığını sürdürdü.

Doğuda Ta-po'nun ölümü üzerine tahta çıkan To-lo-pien (ya da sonraki adıyla Apa Kağan) toyda / kurultayda yapılan kengeş'te (müzakere) onaylanmadı. Yerine Ta-po'nun yeğeni Şa-po-lio / İşbara Kağan ilan edildi. Çin politikalarının da tesiriyle batı kağanı Tardu, To-lo-pien'i destekledi. İşbara'nın Apa'nın annesini öldürtmesi doğu ile batı arasındaki ilişkileri bir daha düzelmemek üzere bozdu; iki budun artık birbirlerine düşman hale geldi.

Tardu'nun ölümünden sonra Batı Göktürkler, güçlerinin zayıfladığının bir göstergesi olan, yabguluk ve şadlık adları altında Aşena ailesine mensup kişilerce yönetildikten sonra 630 yılında Çin egemenliğine girdi. Bundan sonra On Oklar adını alarak Türgiş boyunun önderliğindeki boylar federasyonu şeklinde yüzyılın sonuna kadar Çin hakimiyetinde kaldılar.

Batı kağanlığının 658'de yıkılmasıyla I Göktürk Kağanlığı yıkılmış oldu.

İkinci Doğu Göktürk (Kutluk) Kağanlığı (682-745)
681 yılında Asena(ya da Aşina) ailesinden Kutluk Kağan, Çin'in kuzeyine yerleşmiş Türk boylarını yeniden toparlamayı başardı. Çin, Kitan ve Dokuz Oğuzlar (Uygurlar) ile yapılan savaşlar sonucunda Ötüken ormanında Göktürk Kağanlığı yeniden güçlendi. Kutluk, ili (devleti/ulusu) yeniden derlediği için İlteriş adını aldı.

692'de ölen İlteriş'in yerine kardeşi Kapgan kağan oldu. Devlet kurulduğundan beri kağanlık danışmanı olan Tonyukuk'un da bulunduğu Kitan'a Tatabilere, Basmillara, Çiklere, Azlara, Bayırkulara, Türgişlere/On Oklara (Batı Göktürk budunu, Kitabelerde sürekli Türgiş Kağanı Türküm, budunum idi ifadeleri bununla ilgilidir), Kırgız ve Dokuz Oğuzlara yapılan seferlerle II. Göktürk Kağanlığı'nın sınırları Okyanus'tan Mâveraünnehir'deki Temir Kapığ (Demirkapı)'ya kadar ulaştı. İpek Yolu'nun büyük bir kısmı denetim altına alınmış oldu.

Kapgan'ın, Bayırkuların kurduğu bir pusuda öldürülmesi üzerine Göktürk Kağanlığı'nın başına oğlu İnel (ya da Ünal) geçti. Ancak Kutluk'un oğlu Bilge'yi, İnel'in kağanlığını kabul etmedi. Boy begleri (beyleri) Bilge'yi kağan ilan etti. İnel kabul etmese bile öldürüldü.Yeni kağan başa geçince kardeşi Kül Tigin'e ordunun komutanlığını verirken, Tonyukuka vezirlik görevini verdi. Onun dönemi de amcası dönemindeki gibi devletin egemenliğindeki boyların başkaldırılarıyla geçti. Çin'in desteklediği Uygur-Karluk-Basmıl bağlaşmasının Ötüken'e yönelik sürekli saldırıları, İpek Yolu'nun kilit noktası olan Cungarya'nın Çin'in denetimine geçmesi ve batıda On Ok budunu hakimiyetine alan Türgişler'in gün geçtikçe güçlenmesi neticesinde II. Göktürk Kağanlığı çöküşe sürüklendi. Bilge Kağan'ın, danışmanı Tonyukuk'u ve küçük kardeşi Kül Tigin'i kaybetmesinden sonra zehirlenerek öldürülmesi üzerine yerine geçen Tengri Kağan çocuk yaştaydı. Onun kağanlığına karşı gelen Ozmış da ülkeyi toparlayacak güçte değildi. Uygurlar 745'te Ötüken'e girerek Göktürk Kağanlığına son verdiler.
Yorum Yazın
  • Ender Silil
    Birlesip bir arada gelememisler taht ve kardes kavgalari,ihtiraslar yuzunden biraraya gelip guclenememisler,cinlilerde siyasi entrikalarla Turk devletlerini bitirmisler.