TİC Holding Header
  • USD 32.492
  • EUR 34.945
  • Altın 2439.118
  • BIST 100 9754.6
  • Genel

İslam aleminin Regaip Kandili mübarek olsun

Recep, Şaban ve Ramazan ayını içinde barındıran üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili bugün idrak ediliyor.
İslam aleminin Regaip Kandili mübarek olsun
2019 yılının ilk kandili olan Regaib Kandili gecesi ibadetlerine yön vermek isteyen vatandaşlar bu özel geceyi nasıl geçirmelidir?

Regaib Kandilinin önemi nedir? Regaib Kandili nasıl ibadet edilir? Regaib Kandili namazı nasıl kılınır? Regaib Kandilinde kaç gün oruç tutulur? gibi tüm soruların birleştiği haberimizi sizler için hazırladık.
 
İşte Regaib Kandili gecesi yapılması gereken ibadetler...

REGAİP KANDİLİ NEDİR?

“Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaip gecesi denir. Regâib, Arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarfetmek demektir.

Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır (el-Bakara, 2/ 130; en-Nisa, 4/ 127; et-Tevbe, 9/59,120; Meryem, 19/46; el-Enbiyâ, 21/90; el-Kalem, 68/32; el-İnşirah, 94/8).

Terim olarak Regâib, Türkçe’de kandil geceleri dediğimiz mübârek gecelerden biridir. Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Receb’in ilk cuma gecesi Regaip Kandilidir. Bu gecede Yüce Allah’ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır.

Regâib gecelerinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.

Resûlullah ümmetine şu duayı telkin etti:

“Ey Allâhʼımız! Receb ve Şâbânʼı mübârek eyle, Ramazanʼa mülâkî eyle/ulaştır.”(Taberânî, Evsat, IV, 189; Beyhakî, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259)

Üç Aylar, dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidini daha fazla hissedeceğimiz aylardır. Recep Ayı ile başlayan, Şaban ile devam eden ve Ramazan Ayı ile sona eren Üç Aylar’ı dualarla ibadetlerle geçirmek çok önemlidir.

REGAİP GECESİNİN FAZİLETİ

Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevâbı çok büyüktür. Fakat bu gecede kılınacak namazın sünnet veya mendup olması hakkında kuvvetli bir delil bulunmamaktadır. Bu gecede toplanıp, cemâatle namaz kılınması bid’at sayılmaktadır. Zaten, Terâvihten başka hiçbir nâfile namazın, çağrışarak cemâatle kılınması sünnet değildir, mekrûh sayılır. Ancak bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemâatle kılmaları câiz görülmüştür..” (İslâm İlmihali, Ö. Nasuhi Bilmen sh: 207)

Peygamberimiz şöyle buyurdular:
“Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Recebin ilk (Cuma) gecesi, Şabanın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir.” (Beyhaki, Sünen, Şuabül-İman, 3/342)  Bu sebeple Müslümanlar bu geceleri hep ihya etmişlerdir.

REGAİP GECESİNİN GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMANIN ÖNEMİ

Zamanın her anı değerlidir ve boşa harcanan zamanın telafisi mümkün değildir. Bu nedenle insan ömrünün her anı çok değerlidir. Ancak bazı zamanlar vardır ki onların kıymeti diğer zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da bunlardan biridir.

Sevgili Peygamberimiz Recep ayı girdiği zaman şöyle buyurdular:

Said İbn Cübeyr’den (r.a.) nakledildiğine göre:
“Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: İbn Abbas’ı (r.a.) dinledim şöyle demişti: “Resulullah Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde oruç tutacak) derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi (ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik. (Ebu Davud, Sünen, K. Savm 56, (II, 811))

REGAİP GECESİ YAPABİLECEĞİNİZ 9 İBADET…

1- GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMAK

Recep ayının ilk Cuma gecesine denk gelen Regaip Kandilinin öncesinde yani Perşembe günü Allah dostları oruç tutulmasını tavsiye etmişlerdir. Diğer bir görüşe göre ertesi gün yani Cuma günü de tutulabileceği belirtilmiştir.

Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) “Dualar ve Zikirler” kitabında: “Leyle-i Regâib’den evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki rek’atta bir selâm vermek üzere oniki rek’at nafile namaz kılınacaktır.” buyurmuşlardır.

2- KAZA NAMAZI VE NAFİLE NAMAZ KILMAK

En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.

Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler kitabında Regaip Gecesi kılınacak nafile namazı şöyle anlatılmaktadır:

Leyle-i Regâib’den evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki rek’atta bir selâm vermek üzere oniki rek’at nafile namaz kılınacaktır.

Her rek’atta Fâtiha’dan sonra üç kere “Kadir” suresi ve oniki kere “İhlâs” sûresi okunacaktır.

Veyahud bir kere “Kadir” sûresi ve üç kere “İhlâs” sûresi okuTüm nur.

Namaz tamam olduğunda yetmiş kere:

Okunuşu:
“Allahumme salli alâ seyyidinâ Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim.”

“Allah’ım, ümmî nebî Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eyle!” duâsı okunacakdır.

Sonra secde edilip secdede yetmiş kere:

Okunuşu:
“Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”

“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.”

Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere:

Okunuşu:
“Rabbigfir verham vetecevez amme teğlemü inneke entel eazzul ekram.”
“Rabbim, beni mağfiret et, bana rahmet et, bildiğin bütün kusurlarımdan geç, onları bağışla, şüphesiz Sen en yüce ve en kerîmsin.” duâsı okunacak.

Tekrar secde edip yine yetmiş kere:

Okunuşu:
“Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”

“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.” duâsı okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevî ve uhrevî ne haceti varsa Hak –celle ve alâ– Hazretleri’nden niyaz edilecektir. Sonra kişi secdeden başını kaldırıp namaz ve duâsı tamam olmuş olur.

3- KUR’ÂN-I KERÎM OKUMAK

Allah dostları Regaip Gecesi’nde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.

İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)

4- TEVBE İSTİĞFAR ETMEK

Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.

Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…”  (Müslim, Îman, 279)

5- DUA ETMEK

Bu mübârek geceler, rabbimize duâ ve niyazda bulunma zamanlarıdır.

Ayet-i kerîmede buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) De ki: Sizin duâ ve niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkân, 77)

Yine rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duânın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.

Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)

6- SALAVAT GETİRMEK

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.

Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)

Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:

“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:

Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.

Dilediğin kadar yap.» buyurdu.

Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.

Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.

Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.

Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.

Ben yine:

Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.

İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.

Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:

O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)

7- SADAKA VERMEK

Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.

Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)

8- HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE BULUNMAK

Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.

Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır.

Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)

“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)

“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)

“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)

9- ALLAH TEÂLA’YI (C.C) ÇOKÇA ZİKİRETMEK

Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.

Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)

“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)

“…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45)

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)

“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)

2019 RAMAZAN NE ZAMAN BAŞLIYOR NE ZAMAN BİTİYOR?

Ramazan'ın 1. günü ise 5 Mayıs 2019 pazar günü başlayacak. 4 Haziran, Salı 2019 günü ise son gündür.

2019 RAMAZAN BAYRAMI NE ZAMAN?

3 Haziran Ramazan Bayramının arefesidir. Ramazan bayramının birinci günü 4 Haziran Salı günüdür. 6 Haziran Perşembe günü ise Ramazan bayramının 3.günüdür.

ÜÇ AYLARDA HANGİ İBADETLER YAPILMALI?

Bu aylar dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidini daha fazla hissedeceğimiz aylardır. Recep Ayı ile başlayan, Şaban ile devam eden ve Ramazan Ayı ile sona eren üç ayları dualarla ibadetlerle geçirmek çok önemlidir.

Kur'an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun mekânlarda Kur'an ziyafetleri verilmeli, Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.

Peygamber Efendimize (s.a.s.) salât ve selâmlar getirilmeli, O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.

Tefekkürde bulunulmalı, "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.

Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.

Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamette bulunulmalı.

Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.

Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.

Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.

Hayattaki manevî büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj yahut e-mail çekerek tebrik edilmeli, duaları istenmeli.

Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli.

ÜÇ AYLARIN ÖNEMİ

3 aylar, Rahmân olan Allah'ın rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır.

Diğer vakitlerde ibadât-u taate on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında ihlâs ve samimiyete bağlı olarak kat kat daha fazla sevap verilir.

Üç aylar, yılda bir defa gelen ve ahiret ticaretinin yapıldığı mümtaz aylardır. Bereket ve feyzinden İstifade etmesini bilenler, bu aylardan büyük kazançlar elde ederler. Bu bakımdan üç ayların kıymeti pek büyüktür. Ahiret sermayesinin artmasına vesile olan kudsî aylardır.

Bu eşsiz aylarda ahirete yönelik amelleri diğer vakitlere nispeten daha fazla çoğaltmak gerekir. Bu aylarda daha fazla Kur’ân-ı Kerîm okumak, ilme daha fazla yönelmek, ibadet ve tefekküre ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırmak Mü’min’ler için kaçınılmaz bir fırsat olmalıdır.

İşte bu sebeple üç ayların ve üç aylar içerisinde bulunan mübarek gecelerin büyük bir sevinç ve coşkunlukla ihya edilmesi büyük önem arz etmektedir.

Buna mukabil olarak da bu ayların fazilet ve bereketinden mahrum kalan kimseler ise büyük hayırlardan mahrum kalmış demektir. Müslümanların uyanık davranıp bu ayları ganimet bilmesi, bir ânını bile gaflet içerisinde geçirmemesi gerekir.

Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Recep ayı girdiği zaman:
“Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek eyle ve Ramazan ayını da bize mübarek eyle (Ramazan’a kavuştur)” diye dua etmişlerdir. (AhmedibnüHanbel, el-Müsned, 1/259)
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri