• Genel

Ya sessizsiniz, ya da ses sizsiniz

Kadınlar kaç yaşında, nerede, hangi bahaneyle öldürüldü?
Ya sessizsiniz, ya da ses sizsiniz
Sultan Gedik - Öncelikle neden kadın cinayetleri? Bu cinayetlerde maktuller kadın diye mi? Hayır, o yüzden değil. Kadınlar, kadın oldukları için öldürüldüğünden adı Kadın Cinayetleri. Olmaz böyle bir şey mi diyorsunuz? Öldürüyor çünkü kadın aldatmış, çünkü kadın otobüsteki adama göz süzmüş, çünkü kadın eve geç gelmiş, çünkü kadın kahkaha ile gülmüş, çünkü kadın açık giyinmiş mi diyorsunuz? Öyle ya sırf kadın diye biri öldürülür mü? Haklı veya haksız vardır bir sebebi mi diyorsunuz? Var, bir sebebi var. Kadınlar öldürülüyor. Çünkü, erkeklerin onlara yani kadınlara, kadın olmalarından mütevellit gerek gördükleri şart koştukları gibi yaşamıyor, kadın gibi davranmıyor, kadın gibi gülmüyor, haddini bilmiyor, sınırı aşıyorlar. bu hadler, bu sınırlar neden konuyor? Çünkü Kadın işte, kadın yani, öyle giyinmeli, böyle gülmeli, şöyle konuşmalılar. İşte bu yüzden, bu cinayetler Kadın Cinayetleri. Ölümün dili yok senin benim bizim hepimizin dili var... Kadın Cinayetleri hepimizin sesi...

“Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."

Kadın cinayetinde 5 yıl
5 yılda en az 1134 kadın öldürüldü; öldürülen iki kadından birinin faili kocası veya eski kocası oldu; 235 cinayet devam eden ayrılık veya boşanma sürecinde yaşandı.

2010-2015 yılları arasında en az 1134 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü Türkiye’de, ‘saçını kızıla boyatmak’, ‘yeni elbise almak’, ‘patates köfte yapmamak’, ‘tuzluğu uzatmamak’ veya sadece ‘gıcık olmak’ dahi bir kadın cinayetinin bahanesi olabildi. Failler ise koca, sevgili, baba, oğul, erkek kardeş, kısaca kadınların en yakınındaki erkekler...

Türkiye’de 2010-2015 yılları arasını kapsayan 5 yıllık dönemde işlenen kadın cinayetlerini veritabanı oluşturma amacıyla haritalandırdı. Cinayetlerin il ve ilçelere dağılımının görülebildiği harita üzerinden, kadın cinayetlerini faillerine göre, faillerin bahanelerine göre, şiddet ya da boşanma unsurlarına göre sınıflandırmak ve haber kaynağına ulaşmak mümkün.
 
Türkiye’de 2010-2015 yılları arasında en az 1134 kadın öldürüldü


 
Beş yılda öldürülen kadınlardan 608’inin faili kocası veya eski kocasıydı


 
161’inin faili erkek arkadaşı veya eski erkek arkadaşıydı



213’ünün faili ailedeki erkekler (babası, oğlu, erkek kardeşi, damadı, kayınpederi) veya akrabasıydı


 
Erkeklerin kadınları öldürmek için öne sürdüğü bahaneler ise şöyle: Aldatılma şüphesi, barışma isteğinin reddi, kadının ayrılma ya da boşanma isteği ve “namus ya da töre”


 
Ve 1134 cinayetin; 217‘sinde kadına yönelik sistematik şiddet, taciz veya tehdit vardı


 
141’i şiddet ve taciz karşısında kadınların, güvenlikleri için resmi bir kuruma başvurmasına rağmen yaşandı



234 cinayet, ayrılık veya boşanma sürecinde işlendi


 
1134 cinayetin 676’sı çiftlerden birine ait veya ortak evde ya da kadın veya erkeğin ailesinin evinde gerçekleşti


 
225 cinayet, kamuya açık alanda yaşandı


 
Kadının işyeri ve evin önünde gerçekleşen cinayetler ise erkeğin kadını takibini içeren planlı cinayetlerdi


 
Ocak ayında 36 kadın öldürüldü
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ocak ayı kadın cinayetleri raporunu açıkladı.

Raporda 2016 yılının ocak ayının son yıllardaki aylarla karşılaştırıldığında en çok kadın cinayeti olan aylardan biri olduğu belirtildi.

Raporda aynı zamanda kadın cinayetlerinin sayısındaki artışın nedenleri de incelendi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun takip ettiği verilere göre hazırladığı raporda ocak ayında 36 kadının cinayete kurban gittiği ve bu cinayetlerin çoğunluğunun eski veya mevcut koca/erkek arkadaşlar ve oğullar tarafından işlendiği vurgulandı.

Kadın cinayetlerindeki bu artışın yanında, savaş ve şiddet ortamında birçok insan, çocuk ve kadını kaybettiğimiz bir ay oldu Ocak.

Raporun tamamı:
2016’nın ilk ayında kadın cinayetleri raporu;
2016 Ocak’ta 36 kadın kardeşimiz erkekler tarafından öldürüldü. Son yıllarda bir ay içerisinde en çok kadını, kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz bir ay oldu. Öldürülen 36 kadından 24’ünün çocuğu vardı, 15’i evliydi, 14’ü ise hem evli hem çocukluydu. Kadınlar en çok eski veya mevcut kocaları ile erkek arkadaşları ve oğulları tarafından öldürüldü. Kadınlar hayatlarına dair iradelerini geliştirip kullandığı ve en üretken dönemleri olan yaşlarda öldürüldü: 20 kadın, 16 ile 35 yaşları arasındaydı. Kadın cinayetlerinin %50’si ateşli silahlarla işlendi.

Kadın cinayetlerinin niteliklerine dair tespit edilemeyen veriler şu şekildeydi:

Kadınların kaç yaşlarında öldürüldüğü ile ilgili %6

Kadınların nasıl öldürüldüğü ile ilgili %11

Kadınların kim tarafından öldürüldüğü ile ilgili %17

Kadınların öldürülme bahanesi ile ilgili %17

Kadınların birliktelik durumları ile ilgili %33

Kadınların çocuğunun olup olmadığına dair %33 ve

Kadınların koruma altında olup olmadığına dair tespit edilemeyen bilgi %89.

2016’nın ilk üç ayında 94 kadın öldürüldü
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bilgilerine göre 2016 yılının ilk üç ayında, 94 kadın erkekler tarafından katledildi.

İHD verilerine göre aynı dönem içerisinde kadına yönelik en az 60 şiddet olayı yaşandı.
 
2016 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında kadın katliamları ve kadına yönelik yaşanan şiddet verileri ürkütücü boyutlara ulaştı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun tuttuğu kadın cinayetleri çetelesine göre, 2016 yılının ilk üç ayında toplam 94 kadın öldürüldü.

Kadınlar tanıdıkları erkekler tarafından öldürüldü
Platform verilerine göre, Ocak ayında yaşanan cinayetler, önceki yılların aynı ayına göre ciddi şekilde artış gösterdi.

Ocak ayında 36 kadın öldürülürken, kadın cinayetlerindeki bu artışın yanında, savaş ve şiddet ortamında birçok insan, çocuk ve kadının da yaşamını yitirmesine işaret edildi. Yine Şubat ayında 27, Mart ayında ise 31 kadın öldürüldü. Yaşanan kadın cinayetlerinde failler daha çok kadınların en yakınlarında bulunan erkekler olurken, cinayetlerde kadınların eşleri, çocukları, erkek arkadaşları tarafından öldürüldü. Katledilen kadınların 20'si 16 ile 35 yaşları arasında olduğuna dikkat çekilirken, kadın cinayetlerinin yüzde 50'si ise ateşli silahlarla işlendi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre, devletin kadınların mücadelesi için zaruri olan barış ortamını sağlamadığı ve kadınları korumak için görevini yerine getirmediği belirtildi. Ayrıca Diyanet Başkanlığının fetvaları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kadınlara yönelik söylemlerinin de kadın cinayetlerinin artmasına neden olduğu vurgusunda bulunuldu.

Bu vurgu doğrultusunda kadın cinayetleri göz arda edilmiş olarak algılandığından ve sahip çıkılmadığı düşüncesi gerekçesiyle vatandaş büyük tepki gösterdi. Kadın cinayetlerinde yeterli cezaların uygulanmaması durumunda kadın cinayetlerine hergün bir yenisi daha eklendi. Kadınlar bize Allah'ın emaneti olarak gönderilmiştir. Dinimiz kadınlara verilmesi gereken değerleri geniş bir şekilde anlatmıştır. Erkekler tarafından farkına varılmayan bu değer toplumumuzda kadınların ölümüne her geçen gün daha çok sebep olmaktadır.

“Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız.”

“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”

“Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır.”


Kadınlar tanıdığı erkekler tarafından öldürüldü
İHD'nin tuttuğu hak ihlalleri verileri de platformun verdiği sayıları doğruluyor.

İHD’nin 2016 yılı ilk üç ayı verilerine göre, öldürülen kadınların büyük çoğunluğu yine en yakınındaki erkekler tarafından katledilirken, kadın cinayetlerini işleyenler arasında polis, infaz koruma memuru ve özel güvenlik görevlileri de bulunuyor.

Ayrıca öldürülen kadınlar arasında 8 aylık hamile olan kadınlar, zihinsel ve bedensel engelli kadınlarda bulunuyor. Ayrıca Rize'de tecavüze karşı direnen Ayşe Kandemir yine tecavüz teşebbüsünde bulunan erkek tarafından katledildi.

34 cinsel saldırı vakası
İHD verilerine göre 3 aylık zaman diliminde, kadına yönelik 34 cinsel saldırısı vakası yaşandı. Cinsel saldırı suçunu işleyen erkeklerin çoğunluğu suçlarını kabul etmezken, daha önce yaşanan vakalarda yargının getirdiği çeşitli indirimlerle ceza almadan serbest kaldı.

İntihara sürüklenen kadınlar
Bazı örnekler kadına yönelik yaşanan saldırıların mahiyetini gösterdi. 18 Şubat 2016'da Kayseri'de bir lisede öğretmen B.Ö. (33) öğrencisi C.B.K.'ye (18) arabasında tecavüz etti. C.B.K. okul yönetimine erkekten şikâyetçi oldu, okul yönetimi olayı örtbas etti. C.B.K. olaydan sonra intihar etti. Tecavüzden korunmak için intihara sürüklenen diğer bir kadın ise İstanbul'da yaşandı. 21 Mart 2016'da, Aydın Üniversitesi öğrencisi dizi oyuncusu Gülay Bursalı (20), kendisine tecavüz eden saldırganlardan kaçarken kendini pencere boşluğuna bıraktı.

Sadece uzaklaştırma cezası
13 Şubat 2016'da, Adana'da M.S. (44) erkek arkadaşı D.K.'yi (35) bıçak zoruyla götürdüğü bir çöplükte darp edildi. Ayrıca kadını, "Seni burada öldüreceğim, sonun Münevver Karabulut gibi olacak. Cesedini parça parça edip gömeceğim, onun cesedini buldular ama seni kimse bulamayacak" diyerek öldürmekle tehdit eden D.K hakkında yapılan şikayetlere rağmen sadece hakkında uzaklaştırma cezası verildi.

Çocuk istismarından, kadın cinayetine
Son günlerde çocuklara cinsel saldırı olaylarıyla gündeme gelen Karaman’da 9 Şubat 2016'da, Ü.E. (46), evine girdiği Hatice Aksoy'u (81) tecavüze teşebbüs ettikten sonra boğarak öldürdüğü ancak daha önce aynı şahsın 7 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırı ve cinayet sonrası 16 yıl cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğu ortaya çıkmıştı.

Kadınların maruz kaldığı saldırı ve cinayetlere yönelik son zamanlarda kadınların kendini savunma örnekleri de ortaya çıkmaya başladı. 29 Ocak 2016'da, İzmir'de E.C.T. (38) karısı N.T.'yi (35) darp etti. N.T. kendisine sürekli şiddet uygulayan erkeği darp sırasında tabancayla öldürdü. Yine Ankara Üniversitesinde bir grup kadın “tacizci” bir erkeği dövdü. 27 Şubat 2016'da, Bursa'da emekli memur Ç.B. (58) aynı evde yaşadığı gelini M.B.'ye cinsel tacizde bulundu. Taciz sırasında M.B. erkeği bıçaklayarak öldürdü. 27 Ocak 2016'da, İstanbul'da H.İ.Ç. (31) erkek arkadaşı Ö.K.'yi (37) darp etti, Ö.K. darp sırasında erkeği bıçaklayarak öldürdü. Kadınların üçü de tutuklandı.

Kadınlara fuhuşa sürüklendi
Hazırlanan verilere göre aynı dönemler içerisinde en az 13 kadın yine yakınları tarafından fuhuşa zorlandı.

Nefret cinayetleri
Öte yandan trans bireylere yönelik de cinayetler arttı. 1 Ocak 2016'da, İstanbul'da evinde defalarca bıçaklanarak öldürülen trans Nilay Özden'in (33) öldürüldü. 5 Mart 2016'da İstanbul'un Bakırköy İlçesi'nde yaşayan trans Buse, evinde kesici bir aletle katledildi. İstanbul'da bir trans kadın üç erkek tarafından bıçaklandı.
 
2016'nın ilk 8 ayında en az 70 kadın işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi!
 İş sağlığı İşçi Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından yayınlanan rapora göre 2016'nın ilk 8 ayında çeşitli iş cinayetlerinde en az 70 kadın işçi yaşamını yitirdi.

İSİG Meclisi'nce periyodik olarak yayınlanan raporlar dizisine bir yenisi daha eklendi.

İSİG Meclisi'nin yazılı, görsel ve dijital basından takip ederek ve emek-meslek örgütlerinden gelen bilgilerle olıuşturduğu ve her gün güncellenen bilgiler ışığında 2013’ten bu yana yaşanan kadın işçi ölüm istatistikleri şöyle
:
2013 yılında en az 103 kadın işçi,

2014 yılında en az 131 kadın işçi,

2015 yılında en az 120 kadın işçi ve

2016 yılının ilk sekiz ayında en az 70 kadın işçi yaşamını yitirdi.


 

"Kadın cinayetleri ve işe bağlı ölümle politiktir"
İSİG Raporu'nda şu tespitlere de yer verildi:
"2016 yılının ilk sekiz ayındaki işçi ölümlerini incelediğimizde, bu ölümlerin iş kollarına göre dağılımında yüzde 48’lik bir oranla tarım, ormancılık sektörünün ağırlık taşıdığını görmekteyiz. Kadın işçilerin birçoğu tarım işçisi ve mevsimlik işçi olarak çalışmaktadır. İşçiler ya çalışırken araziye uygun olmayan araçlarla emek harcadıkları için ya da uygunsuz koşullarda taşındıkları için yollarda yaşamlarını yitirmektedirler. Kadın emeği, ev içi emeğin doğallaştırılması ve görünmemesi sebebiyle, kamusal alanda tamamlayıcı bir faktör olarak görülmekte bu sebeple ucuz ve kayıt dışı çalıştırılması meşruiyet kazanmaktadır. Kadının ev içi görünmeyen emeği ile çalışma hayatındaki emeği niçin bu kadar ilintili diye düşündüğümüzde bunu kamusal açıklamaların izini takip ederek de bulabiliriz. Bundan yaklaşık bir sene önce, kadına uygulanan şiddet hakkında açıklama yapma gereği hisseden Sare Davutoğlu 'Kadın' ve 'Şiddet' kelimeleri yanyana geldiğinde bunun toplumsal infial yarattığını, bu yolla şiddetin artmasına sebebiyet verdiğini beyan etmişti. Toplumsal cinsiyet açısından bir sorun teşkil eden bu açıklamanın hemen akabinde ise işe bağlı ölümlerde adı geçen kadınların ölümlerini de 'iş cinayeti' olarak tanımlamak yerine bunun 'anne ölümleri' ile bağdaştırılabilecek, doğal bir olgu olduğu kanısına varmıştı. Halbuki bir kadın toplum içerisinde ona atfedilen 'annelik' mefhumu ile dahi ölümü hak edemez ve bu vesileyle işçi ölümlerinin sebeplerine ilişkin sorular bu denli cevapsız bırakılamazdı. Evet, kadınlar ölüyor ve öldürülüyor. Bu ülkedeki toplumsal cinsiyet rejimi sebebiyle bu şekilde konumlandırılmış kadınlar, günlük yaşamlarında ve emek süreçleri içerisinde ucuz ve kayıt dışı çalıştırılarak 'eve katkı' sağlayan birer mesai artığı olarak görülüyor. Bu yüzden iş cinayetlerinin toplumsal cinsiyet temelli bu sömürü çarkını üstüne basa basa belirtiyoruz: Kadın cinayetleri ve işe bağlı ölümler politiktir!”

Yorum Yazın