İHA -
Bilecik Belediyesi tarafından kentte kazandırılan Yaşayan Şehir Müzesi Zenaatlar Bölümünde bulunan Çömlekçilik Odası’nda yarın asrı aşan meslek ustası Salim Yaşar tarafından 3 gün boyunca müzeye gelen ziyaretçilere çömlek yapımı hakkında hem anlatımlı hem de tatbikatlı bir şekilde bilgilendirme yapılacak.
Yapılan etkinliğin ilk gününde müzeye ziyarete gelen Pelitözü İlk/Orta okulu öğrencilerinden oluşan bir grup öğrenci geldi. Gelen öğrencilere ilk olarak gözü açık bir şekilde çömlekten vazo yapan Salim Yaşar, daha sonra öğrencilere gözleri kapalı bir şekilde aynı işlemi yaptı. Çocukların ağzı açık bir şekilde izlediği 64 yıldır çömlekçilik yapan ustanı vazo bitiminde dakikalarca alkışladılar. Çocuklar ise; Salim ustanın gözü kapalı bir şekilde yapabileceğine bazıları inandıklarını söylerken, bazıları da inanamadığı söyledi.
"76 yaşındayım ve 64 yıldan beri bu işi yapıyorum"
Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi Ehli Sanat Etkinlikleri kapsamında bugünkü, yarınki ve öbür gün ziyaretçilere çömlek gösterisi olduğunu anlatan Salim Yaşar, "Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık Köyünde 13 yaşından bugüne çömlekçilikle uğraşıyorum. Çömlekçiliği çok seviyorum. Yurt dışına gittim, 15 yıl Almanya'da kaldım. 5 yıl Vietnam'da kaldım. Oradan döndüm geldim yıl olan 1992 yılından sonra 8 yıl oradan öğrendiklerimi burada kendi köyümde, ülkemde uygulamaya başladım. O günden bugüne ne de çömlekçilikle uğraşıyorum. Çömlekçiliği seviyorum. Yaşım 1942 doğumluyum. Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde doğum günümdü ve 76 yaşına bastım. 64 yıldan beri bu işi yapıyorum çömlekçilikle uğraşıyorum. Köyümde bu işi yapan yaklaşık 30 tane atölye var. Çocuklarımız var bu işi seven, yapan, bilen, öğrenmek isteyen gençlerimiz var" dedi.
"Tersine dönüş var"
Yıllar önce Türkiye'ye plastik yapımı birçok şeyin girdiğini anlatan Salim Yaşar, "Çömlekçilik ne kadar da ekonomik krizden etkilense bitmez, çünkü bunun devamı var. Köyümüzde 135 yıldan beri çömlekçilik devam ediyor. 1984 yılında ülkemize plastik girdi çömlekçilik işi biraz yavaşladı. Azaldı ama 40 yıl sonra anneniz babanız bizler hepimiz anladık ki plastiğin insana, vücuda zararlı olduğunu tekrar böyle çömlekten kaba, çömlekten toprak güvece dönüş var. Böyle bir testiye dönüş var. Şimdi vatandaş suyu bu testiden içiyor. Yemeği bu toprak tencerede yapıyor. Bu yaptığımız çömlekten vazonun bundan sonra birkaç aşaması daha var. İlk bir kaç gün havaların sıcaklığına göre kurutuluyor. Sonra yaklaşık 830 derece fırında pişiriyoruz. 3 boyutlu fırınımız var ve bunlar odunlu, gazlı, elektrikli. Şimdi şu günlerde elektrikli daha revaçta. Mecburen elektrikli fırında pişiriyoruz. Sonra üzerine böyle desen yapıyoruz" dedi.
"Kırtasiyelerden oyun hamuru almayın"
Çocukları da uyarmayı ihmal etmeyen Salim Yaşar, "Satın alma oyun hamuru veya çamuru ile oynamayın. Kırtasiyelerde satılan o malzemeleri annenize aldırmayın. Oynamak isterseniz gelin ben size vereyim" dedi.
