TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9479.78
  • Genel

28 Şubat süreci Türkiye tarihinin en karanlık dönemidir

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Cumhuriyeti tarihi, 20. yüzyıl boyunca milli iradenin darbelerle hükümsüzleştirildiği ve darbe anayasalarıyla vesayet altına alınmaya çalışıldığı dönemlerle ele alınmıştır. Bu dönem bir darbeler ve muhtıralar tarihi olarak ele alınabileceği gibi milli iradenin varlık mücadelesi olarak da ele alınabilir dedi.
28 Şubat süreci Türkiye tarihinin en karanlık dönemidir
ANKARA / İHA - 28 Şubat postmodern darbesinin oluşturduğu maddi ve manevi tahribat bakımından milletimizi onlarca yıl geriye götürdüğünü ifade eden Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “28 Şubat karanlığında gerçekleştirilen yolsuzluklar, usulsüzlükler, hortumlamalarla milletin bütün bir maddi varlığı tarumar edilerek ekonomik yönden tahribat yapılmıştır. Ancak asıl tahribat değerler üzerinde gerçekleştirilmiş, milletimizin bin yıllık medeniyet değerlerinden koparılması ve nesillerin köklerden habersiz yetiştirilmesi için düşmanca tutum takınılmış ve hak-hukuk-adalet gibi kavramların ayaklar altına alındığı uygulamalara imza atılmıştır. 28 Şubat postmodern darbesinin asıl hedefi dindarlar olmuş, asıl tahribat dini kurumlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. İmam hatip liseleri ve Kur’an kurslarının kapatılması anlamına gelen katsayı adaletsizliği ve 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamaya sokulmuş, kamuda çalışan başörtülü öğretmenlerin görevine son verilmiş, dindar kamu personeli soruşturmalar, sürgünler ve göreve son vermelerle zulme uğratılmıştır” dedi.

“Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat süreci 10 yıl bile sürmemiştir” diyen Yalçın şunları kaydetti:
“Çünkü ’Küfür devam eder, zulüm devam etmez’ buyrulmuştur. Zulüm döneminin uygulamaları da, Eğitim-Bir-Sen’in güçlü kadrolarının öncülüğüyle iktidar tarafından peyderpey ortadan kaldırılmış, mağdurların haklarının iadesine ilişkin kimi düzenlemeler de yine Eğitim-Bir-Sen’in takibi ve yönlendirmesiyle yapılmıştır. 28 Şubatçılar bugün yargı önündedir. Milyonlarca insanı etkileyen bir antidemokratik hareketi gerçekleştirenler yargı önünde ibretlik bir ceza ile cezalandırılmalıdır. Ancak mahkeme, pek çok mağdurun müdahil olma talebini ‘doğrudan zarar görmemiş’ yaklaşımıyla kabul etmemektedir. Bu ifadeden anlaşılan, 28 Şubat mağdurlarının zarar gördüğü kabul edilmekte ancak illa hedef gözetilerek zarar verilme gibi berrak görüntü aranmaktadır. Bu tavrı kabul etmek mümkün değildir. Yine tüm dünyanın gözü önünde apaçık işlenen bir fiilde 28 Şubat sürecinin ticaret-ekonomi, medya, bürokrasi ve (sözde) STK ayaklarının yargı önüne hala çıkarılmamış olması, yargılamanın salt birkaç TSK personeli üzerinden yürütülmesi yargılama sürecini başından beri sakatlamış olup hala devam etmektedir. Kısacası gerçek failler hakkındaki hakikat örtbas edilmeye devam edilmekte, yargılama bir gösteriye dönüşmektedir.”

28 Şubat sürecinde yaşanan ihlallerin/hak kayıplarının telafisi için atılan adımların yeterli olmadığını vurgulayan Yalçın şöyle devam etti:
“Göreve iade noktasında takdir edilesi bir başarı sağlanmıştır. Ancak memuriyetlerine son verilen mağdurların, memuriyetten ayrı kaldıkları dönemlerin tamamı için mahrum kaldıkları özlük ve mali hakları iade edilmemiştir. Bu konuda kısmi bir düzenleme sağlanabilmiştir. Yine o döneme ilişkin sosyal güvenlik yönünden oluşan haksızlık giderilememiştir. 6353 sayılı Kanun, memuriyetlerine son verildiği tarih ile 2006 yılına kadarki dönem için sosyal güvenlik primlerinin kurumlarınca karşılanmasına imkan verse de memuriyetten ayrı kaldıkları dönemin tamamı noktasında hiçbir düzenleme mevcut değildir.”
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri