İSTANBUL / İHA - Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli Türkiye- Fildişi Sahili İş Forumu’na katıldı. Levent’te bulunan Wyndham Grand Otel’de düzenlenen foruma Bakan Canikli’nin yanı sıra Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara, , Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye- Fildişi Sahili İş Konseyi Başkanı Halit İnci ile davetliler katıldı. Forumda ilk olarak Türkiye- Fildişi Sahili İş Konseyi Başkanı Halit İnci ile Fildişi Sahili İşletmeleri Genel Konfederasyonu Başkanı Jean Kacou Diagou arasında ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla iş konseyi mutabakat zaptı imzaladı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Türk yatırımcıları Fildişi Sahili’yle ticaret yapma çağrısında bulundu.
“ORADA ÇOK BÜYÜK BİR POTANSİYEL VAR”
Fildişi Sahili’nin en büyük zenginliği genç ve dinamik nüfusu olduğunu vurgulayan Bakan Canikli, “Genç ve dinamik nüfus hem üreticidir hem de ekonominin ihtiyacı olan tüketim ve talebin en önemli tarafıdır. İki açıdan da ekonomiyi besleyecek olan kaynak genç ve dinamik nüfustur. Ben buradan Türk firmalarına sesleniyorum. Orada çok büyük bir potansiyel var. Hep birlikte gördük zaten. O potansiyelden siz faydalanın.
Oralara gidin. Eskiden 10 yıl önce bunları konuşmak hayaldi. Fildişi Sahili’nde bir yatırımcının onu düşünmesi bile mümkün değildi. 10- 15 yıl önce ufuklarımız o kadar geniş değildi. Ama bugün vizyon problemimiz yok. Ufuk problemimiz yok. Bunu herkes biliyor. Yatırımcılarımıza sesleniyorum tekrar lütfen Fildişi Sahili’nin bu imkanlarından yararlanın. Aynı zamanda katkı sağlayın” şeklinde konuştu.
Bakan Canikli, 2008 ekonomik krizine de değinerek, “Avrupa Birliği bizim en büyük ticari panterimiz. Kriz döneminde Avrupa’ya ihracatımız bir anda hiç beklemediğimiz bir anda yüzde 23 gerileme yaşadı. Kasıldı adeta bir anda. Önceden tedbir alırsanız bir yıl önceden iki yıl önceden görürsünüz tedbir alırsınız. Ancak bu kriz önceden görülen bir kriz değildi. Bir anda gelişmiş ülkelerden Amerika’da başladı.
Avrupa’yı vurdu ve oradaki satın alma gücünü azalttığı için Avrupa Birliği ülkelerinde tüm ürünlere karşı tüketim azalması meydana geldi. Bu Türk ürünleri için de geçerli oldu. Bir anda ihracatımız yüzde 23 oranında azaldı. Bu gerçekten Türkiye ekonomisinin son yıllarda karşılaştığı en büyük tehditlerden bir tanesiydi. Fakat bu dinamik rekabet gücü sayesinde Türk firmaları çok kısa sürede yeni pazarlar ve mevcut pazarlarda ürün yelpazelerini geliştirerek Avrupa Birliği’ne olan ihracatımıza azalmayı kısa sürede telefi etti” dedi.
Konuşmasına korumacılığın zarar getirdiğine değinen Canikli, “Her hangi bir şekilde ekonomi kişilere ülkelere ya da içeriye karşı koruma tedbiri varsa oradan kesimlikle kaybedecek o ülkenin vatandaşlarıdır, orta ve uzun vadede o ülkenin ekonomisidir. Bir ülkeye bir ayrıcalık, bir gruba bir ayrıcalık bir bölgeye ayrıcalık saplanıyorsa ya da bazılarına yönelik bir takım koruma tedbirleri getiriliyorsa istenilen seviyeye gelinmesi mümkün değildir” diye konuştu.
