TİC Holding Header
  • USD 32.354
  • EUR 35.154
  • Altın 2307.984
  • BIST 100 8880.09
  • Siyaset

Başbakan Erdoğan Mersin'de

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP’nin kendi içlerinden cumhurbaşkanı için saydıkları sıfatlara haiz bir aday bile çıkaramadıklarını belirterek, Milletin içine çıkacak yüzleri yok.
Başbakan Erdoğan Mersin'de
MERSİN / İHA - Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, seçim çalışmaları çerçevesinde düzenlenen mitinge katılmak üzere Mersin’e geldi.

Mersin Orduevi bahçesine helikopterle inen Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Buradan otobüsle Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önündeki miting alanına geçen Erdoğan’ı coşkulu bir kalabalık karşıladı. Burada Mersinlilere seslenen Erdoğan, Mersin’i birliğin, kardeşliğin, hoşgörünün şehri olarak tanımladı ve Mersinlileri selamladı. Mersin’e geçen son 1 yıl içinde 4. kez geldiğini anımsatan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak son 12 yılda 81 ilin tamamını defalarca ziyaret ettiğini, ilçelere de gittiğini ve 100’e yakın ülkeye toplam 300’ün üzerinde ziyaretlerde bulunduğunu anlattı. Bu sürede gece gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, “12 yılın her bir gününü, her saatini ülkeme, milletime, bayrağıma hizmete adadım. Benimle birlikte arkadaşlarım da aynısını yaptılar. Hiç durmadan çalıştılar. Şimdi ben buradan Mersin’de bütün Mersinli kardeşlerime çok samimi bir soru sormak istiyorum; muhalefet partilerinin genel başkanlarını acaba Mersin’de kaç kez gördünüz? Acaba buraya kaç kez geldiler. Çok mu işleri vardı? Onlar bizim kadar yoğun değil. Onların sırtında bizim gibi yumurta küfesi yok. Onların yoğun yurtdışı seyahatleri yok. Onların icraat üretmek, hizmet üretmek gibi bir dertleri yok. Buna rağmen Allah aşkına Mersin’e kaç kez geldiler, kaç kez sizinle muhabbet ettiler? Derdinizi kaz kez paylaştılar? Biz farklıyız. Her zaman farklı olduk. Biz bu yola milletimizle çıktık, bu yolda milletimizle yürüdük, halen de milletimizle yürüyoruz” dedi.

“MİLLETİN İÇİNE ÇIKACAK YÜZLERİ YOK”
10 Ağustos’a sadece 16 gün kaldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “CHP’nin genel müdürü ilçe ziyaretleri ile işi idare etmeye çalışıyor. MHP Genel Başkanı hiç ortalıkta yok. MHP Genel Başkanı stüdyolarda kaset doldurmakla meşgul. Miting yapmıyorlar, halkın içine çıkmıyorlar, milletle kucaklaşmıyorlar. Niye biliyor musunuz? Milletin içine çıkacak yüzleri yok. Ne yaptılar? Kendilerine dayatılan bir adayı ortak aday diye sahaya sürdüler.

Tabanları buna itiraz edince gayet kaba bir şekilde Kılıçdaroğlu ne dedi, ‘tıpış tıpış sandığa gidip oy vereceksiniz’ dedi. Ben şimdi Mersin’de CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime samimi bir soru soruyorum; CHP’nin kendi içinden çıkaracağı bir adayı yok muydu? 91 yaşında olduğunu iddia eden CHP, milletvekilleri içinden, teşkilatı içinden bir aday bulamadı mı? CHP genel müdürü aylarca Bahçeli ile beraber cumhurbaşkanı adayının sıfatlarını saydılar.

Dürüst olacak dediler, yalan söylemeyecek dediler, sicili temiz olacak dediler, hırsızlık yapmamış olacak dediler. Belli ki bu sıfatları haiz bir adayı kendi içlerinden bulamadılar. Kendisi de dahil, Bahçeli de Kılıçdaroğlu da. Madem bu sıfatlara haiz sizsizin niye aday olmadınız? Neden? Gittiler bir monşer tayin ettiler.”

“KENDİ İÇLERİNDEN BİR ADAY BİLE ÇIKARAMADILAR”
Mersin’de MHP’ye gönül vermiş olanlara seslenen ve CHP ile MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüklenen Erdoğan, “Ey MHP’li kardeşim, ne diyor bu adayınız? Diyor ki, ‘ben hiçbir partinin mensubu değilim’. Buna inanıyor musunuz? Dünyada böyle bir siyasi arena içinde ‘ben herhangi bir siyasi partinin mensubu değilim’ demek bir defa siyasete saygısızlıktır. Siyaset insan yönetme sanatıdır. Sen Çankaya’ya çıkacaksın, cumhurbaşkanı olabilirsen olacaksın ama ne diyorsun, ‘benim hiçbir partiyle ilgim yok ve siyasetten de uzağım’. Bu, bu demektir ve bunu kendisini destekleyen 9-10 tane parti varmış, onlar da kabul ediyor. MHP içinde cumhurbaşkanlığına aday olacak bir tane cesur yürek yok muydu? Geçmişte bir tane oldu dövdüler, kendi milletvekili arkadaşları dövdüler bu MHP’liler, Bahçeli ses çıkarmadı. Koskoca MHP teşkilatı içinde bir tane aday yok muydu? Bu MHP yönetimi kendi içinden aday çıkaramadı, talimatlara boyun eğdi, kendisine verilen emri yerine getirdi, kendisine dayatılan arkasına saklandı. Bu aday ne diyor, ‘beni şu kadar parti destekliyor’ diyor. Türkiye’de şu anda irili ufaklı 80 tane parti var.

Bunların büyük bir çoğunluğunu zaten kimse tanımıyor, birçoğu seçimlere bile giremiyor. Bu monşer adayı destekleyen partiler arasından CHP ve MHP’yi çıkarın geriye kalanların oy oranı toplamı binde 5’i bile bulmuyor. Bu monşer aday kendisini destekleyen partilerin sayısını veriyor ama dikkat edin artık isimlerini saymıyor. Niye saymıyor? Çünkü bunların içinde Sosyalist İşçi Partisi var. Devrimci Halk Partisi bu adayı destekleyeceğini açıkladı. MHP’nin düştüğü duruma bakın. MHP’nin bu beceriksiz yönetimlerinde düşürüldüğü çok zavallı bir hal var. Şu hale bakın. Çatı çıta dediler, gittiler MHP ile Sosyalist İşçi Partisi’ni, Devrimci Halk Partisi’ni aynı çatının altında bir araya getirdiler. Hani siz Türk milliyetçisiydiniz? Ne zamandan beri siz Devrimci Halk Partisi ile bir araya geldiniz? Ne zamandan beri siz Sosyalist İşçi Partisi ile bir araya geldiniz? İşte MHP’li kardeşlerim şimdi buna itiraz ediyor. BBP’ye gönül vermiş kardeşlerim de itiraz ediyor. BDP’ye oy vermiş, Saadet Partisi’ne, diğer partilere gönül vermiş kardeşlerim bu çirkin ittifakı görüyor. Yönetimleri ne derse desin ben inanıyorum ki, tabanlarından bu kardeşinizi destekleyecek binlerce, on binlerce kardeşiz var” diye konuştu.

“Karşımızda şu anda eski Türkiye koalisyonu var” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski Türkiye’nin ne kadar aktörü varsa, ne kadar karanlık, marjinal taraftarı varsa şu anda bizim karşımızda. Yani yeni Türkiye’nin karşısına dizildiler. Milletim inşallah bu eski Türkiye koalisyonuna geçit vermeyecek. Mersin inşallah bu şer ittifakına geçit vermeyecek. Mersin’de CHP’li, MHP’li, BDP’li, HDP’li, Saadet Parti’li kardeşimden destek bekliyorum. Bütün Mersin milletin adayına, yeni Türkiye’nin adayına inşallah destek verecek, eski Türkiye’nin aktörlerine de sandıkta gereken cevabı verecek.”

“BİZİM ULAŞTIĞIMIZ YERLERE NE MHP’NİN NE CHP’NİN HAYALLERİ BİLE ULAŞAMAZ”
Muhalefetin, Türkmenlerle ilgilenmedikleri yönündeki eleştirilerine de yanıt veren Erdoğan, “Biz Suriye’deki mazlumlarla ilgileniyoruz diye muhalefet partileri rahatsız oluyorlar. Irak’taki mazlumlarla Gazze ile Filistin ile ilgilendiğimiz için sesimizi yükseltiyoruz diye bunlar rahatsız oluyorlar. Şimdi çıkmışlar CHP, MHP, onların monşer adayları bizi sadece Arap halklarına destek vermekle itham ediyorlar. Neymiş, Türkmenleri unutuyormuşuz. Elinize, yüzünüze dursun. Irkçılık bu ırkçılık. Mazlumun rengi olur mu? Mağdurun rengi olur mu? Mazlumun dinini, mezhebinin, dilinin, derisinin renginin ne önemi var? Bunlar devekuşu gibi başlarını kuma gömmüşler kendileri karanlık içinde kalkmışlar, dünyayı da karanlık zannediyorlar. 12 yıllık iktidarımız sürecinde bütün mazlumlara el uzattık. Myanmar’dan Somali’ye, Afrika ülkelerine kadar kimin ihtiyacı varsa elimizi uzatıyoruz. Bunu yaparken Türk kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi, akraba toplulukları unutmuyor, onlarla daha da yoğun ilgileniyoruz. Bazı Türk topluluklarına tarihte ilk kez başbakan olarak ziyareti biz gerçekleştirdik, Etiyopya’da Türkleri bulduk, Kırım’da Türklere el uzattık, evler, okullar, camiler yaptık. Bizden önceki MHP iktidarı sen acaba Kırım’a ne yaptın? Türkmenler diyorlar, sen Suriye’deki, Irak’taki Türkmenlere ne yaptın? Ama biz Suriye’deki Türkmenlere istihbarat teşkilatımızın TIR'ları giderken ne yazık ki savcısıyla güvenlik güçleriyle birlikte el koymaya kalktılar. Kanunsuz bir işlem yaptılar ve bu kanunsuz işlemi hala savunan dalkavuk, yandaş medya var, paralel medya var. Çünkü onlar Türkmen kardeşlerimize bu yardımın gitmesini istemiyorlardı. Onları kendi başlarına bırakmak istiyorlardı ama biz buna rağmen gönderdik. Biz Türkmen kardeşlerimizi madden, manen destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Bizim ulaştığımız yerlere ne MHP’nin ne CHP’nin hayalleri bile ulaşamaz” şeklinde konuştu.

Eskiden Ortadoğu’da Türkiye’nin esamesinin bile okunmadığını, Türkiye’ye gündem dayatıldığını aktaran Erdoğan, merhum Bülent Ecevit’in, İsrail'in Cenin katliamına soykırım dediği için 15 gün içinde 4 kez özür dilemek zorunda kaldığını anlattı. Erdoğan, “Şimdi özür dileyen değil, özür dileten bir Türkiye var. Şimdi ağırlığı, gücü, itibarı olan bir Türkiye var” ifadelerini kullandı.

“SAHAYA ÇIKALI 1 AY OLDU YALANIN İFTİRANIN BİNİ BİR PARA. KENDİSİNİ MUHATAP ALMIYORUM”
CHP ve MHP'nin adayının kısa sürede partilerine uyum sağladığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Sahaya çıkalı 1 ay oldu yalanın, iftiranın biri bin para. Bu monşerin yalanlarının, iftiralarının peşine düşecek değilim. Kendisini muhatap da almıyorum. Ama çıkıyor ‘Gazze'de hiçbir şey yapmıyor, Türkmenlere bakmıyor’ diyor, bir yandan İsrail zulmüne çanak tutuyor, bir yandan da partisi CHP gibi, MHP gibi ırkçılık yapıyor. 2 dönem Genel Sekreterlik yaptı, geride ismini bile bırakamadı. Türkiye'de İsrail zulmüne ses çıkartmayacak böyle bir Cumhurbaşkanı istiyorlar. Gazze için susacak, mazlumlar için susacak, hukuksuzluklar için susacak bir Türkiye istiyorlar. Gezi olaylarını, 17, 25 Aralık operasyonlarını bunun için yaptılar. Şimdi de monşer bir adayla bunu başarmak istiyorlar. Türkiye bu kirli operasyonlara geçit vermeyecek. Bu böyle bilinsin. Türkiye’ye artık hiç kimse istikamet çizemez. Türkiye Cumhuriyeti, tam bağımsız bir ülkedir, her zaman da inşallah öyle kalacaktır. Var gücümüzle bütün imkanlarımızla hem Gazze’nin hem Suriye’nin hem de Türkmen kardeşlerimizin yanında olduk, yanında olacağız. Yalanlara, iftiralara kulak asmayın. TİKA, AFAD, Kızılay en zor şartlara rağmen Gazze’ye, Suriye’deki, Irak’taki Türkmenlere destek oluyorlar.”

Kendisini izleyenlerden CHP’nin, MHP’nin, 'monşer' adayın, Pensilvanya medyasının yalanlarına inanmamalarını da isteyen Erdoğan, “Onlar İsrail zulmünü örtmenin, perdelemenin peşindeler. İsrail oradan vuruyor, bunlar buradan vuruyor. Er ya da geç kazanan mazlumlar olacaktır. Zalimler için yaşasın cehennem. Er ya da geç kazanan hak olacak, adalet olacak. Biz de hakkın, adaletin barışın yanında durmaya devam edeceğiz. İşte onun için 10 Ağustos çok önemli. 10 Ağustos, eski Türkiye’nin kaybedeceği, yeni Türkiye’nin kazanacağı tarih olacak. 10 Ağustos, vesayetin, statükonun kaybedeceği, demokratik, özgür Türkiye’nin kazanacağı tarih olacak. 10 Ağustos’ta inşallah millet bir kez daha tarih yazacak” dedi.

“Çatı adayın bugüne kadar çakılı bir çivisi, dikili bir ağacı var mı?” diye sorulmasını isteyen Erdoğan, “Bundan ne olur, bunu söyleyin. Mutlaka sandığa gidin. Mutlaka oy pusulasına mührünüzü basın. 10 Ağustos 2014’te tarih yazdık deyin. Vesayete, statükoya biz son verdik deyin. Türkiye’nin gücüne güç kattık deyin” çağrısında bulundu.
Yorum Yazın