ANKARA / İHA - Başbakan Yardımcısı Atalay, TGRT Haber’de İHA ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İsrail’in devlet terörü estirdiğini belirten Atalay, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının yeni olmadığını dile getirdi. Atalay, Türkiye’nin İsrail’e jet yakıtı sattığı iddialarına ilişkin, “Hükümet olarak, Türkiye olarak dünyada en kişilikli, en dürüst tavrı takınan biziz. İçerde politik konular olarak kullanılıyor” dedi.
Atalay, Gazze’ye insani yardımların devam ettiğini vurgulayarak, AFAD’ın daha çok gıda, TİKA’nın da ilaç gibi yardımların yaptığını kaydetti. Türkiye’nin İsrail ile ilgili en net tavrı koyan ülkenin olduğunu belirten Atalay, özellikle Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinin kesildiğini hatırlattı.
Atalay, “İsrail ile ilişkileri yürütmemiz için şartlarımızdan birisi de zaten Gazze’ye ablukanın kaldırılmasıydı. ‘Bunlar yerine gelmeden ilişkileri normale dönüştürmeyiz’ dedik. Hatta İsrail Başbakanı Başbakanımızı aradı, özür diledi. Ama Başbakanımız ‘bu yetmiyor, Gazze’ye ablukanın da kalkması lazım’ dedi. Dolayısıyla biz bu konularda çok açık bir politika izliyoruz. Bazen bunların uluslararası alanlarda zararlarını da görüyor olabiliriz ama hiç önemli değil. Siyaset risk almaktır. Türkiye, bu bölgede, bu coğrafyada, bu konularda en dürüst politikayı yürüten bir ülkedir” ifadelerini kullandı.
“BU SALDIRI KARŞISINDA ARAP DÜNYASININ DURUMU MAALESEF TAM BİR REZALET”
Arap dünyasının İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalmasını da değerlendiren Atalay, “Genel manada uluslararası camianın perişanlığı, adaletsiz tutumunu burada görüyoruz. Hem büyük devletlerin hem de uluslararası kuruluşların ne kadar yanlış politika izlediği görülüyor. Hatta İsrail’e destek veriyorlar. Bu bir rezalettir. Tabii bunun gere planında farklı pek çok gerekçe var. Ama Ramazan ayında bu saldırı karşısında Arap dünyasının durumu maalesef içler acısı, tam bir rezalet. Arap dünyasının şu tutumu dünyayı ve İsrail’i de cesaretlendiriyor” şeklinde konuştu.
İran’ın saldırılara tepki göstermemesine de değinen Atalay, İran’ın daha farklı bir konumda olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“İran’ın kendisinin mezhebe dayalı bir politikası var. Siyasette, dış politikada mezhep odaklı bir politika içinde. Gerek Suriye’de, gerek Irak’ta, gerek bu coğrafyada… Bu çok açık görülüyor. İran’ın kendisini o dar alana hapsetmesi doğrusu çok üzücü. İran’ın hele o Suriye’deki politikası zaten İran’ı tamamen zalimden yana zulme destek olan bir konuma getirdi. Dolayısıyla şu anki sessizliğine de hiç şaşırmıyorum.”
Türkiye’nin ister Somali’de olsun ister Myanmar’da olsun, nerede olursa olsun bir dram söz konusu ise yardım etmek için daima elinden geleni yaptığını belirtti. Atalay, “Nerede haksızlık varsa karşı çıkarız. Bizim liderliğimizin de Başbakanımızın da böyle omurgalı bir duruşu vardır. Burada da böyle” diye konuştu.
“TÜRKİYE VE BİZİM HÜKÜMETİMİZ ASLA MEZHEPÇİLİK YAPMAZ”
Türkiye’nin mezhepçilik yaptığı tartışmalarına da cevap veren Atalay, “Türkiye ve bizim hükümetimiz asla mezhepçilik yapmaz. Türkiye’yi zengin kılan, değerli kılan budur. Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran ve lider konumuna getiren unsurlardan birisi budur. Tarihte bunlar değerlendirilecek” ifadelerini kullandı.
“BAYRAMDAN ÖNCE ATEŞKESİ SAĞLAMAK İÇİN DİREK DEVREDEYİZ”
Türkiye’nin saldırıların durması ve ateşkes için çok yoğun girişimlerinin olduğunu vurgulayan Atalay, “Çalışmalar sürüyor. Bu ateşkes için bütün bölgeyi harekete geçiren bir tutum içerisindeyiz. Bayramdan önce ateşkesi sağlamak için direk devredeyiz” dedi.
“ZAYIF DÜŞÜRÜCÜ İFADELERİN ONLARA HİÇBİR FAYDASI OLMAZ”
Başbakan Yardımcısı Atalay, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye ateşkes için devrede ama kimse Türkiye’yi çağırmıyor” şeklindeki açıklamalarına da cevap verdi. Atalay, “Şu anda bizim çağrımızla toplanan bir birliktelik var. Şu anda hepsiyle kontak halinde bu çalışmayı yürütüyoruz. Keşke şu ortamda, mübarek ramazan ayında kendi ülkeleri aleyhinde bu tür ifadeler kullanmasalar, iç siyasete bunları sokmasalar iyi olur. Türkiye’nin gücü iktidarı da muhalefetin de gücüdür, hepimizin gücüdür. Zayıf düşürücü ifadelerin onlara hiçbir faydası olmaz” ifadesini kullandı.
“KILIÇDAROĞLU, YALANLARIYLA MEŞHUR BİR LİDERDİR”
Türkiye’de çok kötü bir muhalefetin olduğunu söyleyen Atalay, “Yani iktidarı yıpratalım da yalan, doğru hiç önemli değil. Hele Sayın Kılıçdaroğlu, yalanlarıyla meşhur bir liderdir. Çok yalan söylüyor. Önüne uydurma bir dosya götürülüyor, araştırmadan konuşuyor. Sonra da asılsız olduğu ortaya çıkıyor. Anamuhalefet olarak üzücü bir şey bu” şeklinde konuştu.
Çözüm sürecine de değinen Atalay, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’u hatırlatarak, “Bu yasal düzenlemeyi çok önemli görmek gerekir. Bu yasal düzenleme bu ana kadar yapılan çalışmaları diğer yanında bundan sonra yapılacak çalışmaları da ifade eden, içeren bir yasadır. Madde sayısı az ama içine baktığınızda çok kapsamlı iyi düzenlenmiş bir yasadır. Bu tabii bir şemsiye yasa şu anda. Diğer çalışmaları bunun altında yapmış olacağız” dedi.
Meclis’in çözüm sürecinde ilk defa devriye girdiğini dile getiren Atalay, “Biraz önce CHP’yi anamuhalefet olarak eleştirdik ama bu yasadaki tutumunu da olumlu buluyorum. Bu yasaya onlar da destek verdi. Bu da çok önemli” şeklinde konuştu.
“MUHALEFETİN DE DESTEK VERMESİNİ ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜRÜM”
CHP’nin çözüm sürecine sonradan dahil olmasını değerlendiren Atalay, “Anamuhalefetin buna destek vermesini çok önemli buluyorum. Biz zaten bunun Türkiye’nin milli meselesi olduğunu söyledik. Hedef hepimizin istediği şey. Türkiye’de terör bitsin, siyasetin alanı genişlesin. Türkiye imparatorluk varisi bir ülkedir. Pek çok farklılığı bünyemizde taşıyoruz. İnanç, dil, gelenek olarak. Hepsi bu farklılığını yaşatsın. Ama bir olalım, bütün olalım. Birliğimiz ve bütünlüğümüz tabi hepimizin hedefi, bizim kırmızı çizgilerimiz. Burada muhalefetin de destek vermesini çok önemli görürüm. Bu tür sorunları çözen ülkeler vardır. Birisi İngiltere’dir. Tony Blair 90’lı yıllarda iktidara geldiğinde programında Kuzey İrlanda’daki terör sorununu çözmesi var. Ve ilk görüştüğü kişilerden birisi anamuhalefet partisi genel başkanı. Anamuhalefet partisi genel başkanı destek vereceğini söylüyor, ama bunun iç siyaset malzemesi kullanılmayacağını ifade ediyor. Bizde anamuhalefet bu konuyu çok fazla iç siyasette kullandı. Ama millet AK Parti’nin niyetlerini anladı. Bu sorun çözüldüğünde neler kazanacağını daha iyi biliyor. Batıdan doğuya ziyaretler, yatırımlar arttı” ifadelerini kullandı.
“DAHA GÜVENLİ YOLDAYIZ. YASA ARTIK TARAFLARI DA BAĞLIYOR”
Çözüm sürecinin ana ekseninin silahların bırakılması, örgüt mensuplarının eve, siyasete dönüşünün sağlanması, Türkiye’de dönüş sonrasına yönelik çalışmalarının yapılması olduğunu belirten Atalay, “Bir yol haritası yolu üzerindeyiz. Daha o tamamlanmış değil. Yol haritası somutluk taşıyacak. Bu çalışmayı yaptıktan sonra iyi diyaloğumuzun olduğu siyaset kesimi muhataplarımızla da konuşacağız” diye konuştu.
Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Daha güvenli yoldayız. Yasa artık tarafları da bağlıyor. Taraflar artık bahaneler uyduramayacak. Bölge halkı da artık şiddete dönülmesine müsaade etmez. Zamanlamayı henüz yapmadık. Ama daha emin adımlarla hedef üzerinde gidiyoruz. Silah bırakmayı çok uzak görmüyorum. Bu yasa devletin kararlılığını ortaya koydu, muhalefetin geniş desteği var. İyi çalışmak gerekiyor. Bizlere bu düşüyor. Hepimizin bir hassasiyet içinde olmamız gerekiyor.”
