AA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Dünyanın hiçbir demokrasisi, hiçbir medeni ülkesi eli silahlı eşkıyaya tolerans göstermez" dedi.
Şimşek, Gaziantep Gazeteciler Cemiyetini ziyaretinde yaptığı konuşmada, Çözüm Süreci'ne yönelik iradeyi en güçlü şekilde sürdüreceklerini söyledi.
Şimşek, "Bu coğrafyada karmaşık, etnik bir sorunu daha çok demokrasi, daha çok hak ve özgürlük ekseninde ilk defa çözme çabası Türkiye'de olmuştur. Bu sürecin toplum tarafından değil ama bölücü terör örgütü tarafından istismar edildiği açıktır. Dünyanın hiçbir demokrasisi, hiçbir medeni ülkesi eli silahlı eşkıyaya tolerans göstermez. Biz de göstermiyoruz. Şimdi onların anladığı dilden, en güçlü bir şekilde onlarla da mücadeleye devam ediyoruz, devam edeceğiz. İkisi farklı şeylerdir. Türkiye, çözüm iradesini güçlü şekilde devam ettiriyor. Hiçbir şekilde konuların istismarına da izin vermeyeceğiz, o çerçevede de anladıkları dilden konuşuyoruz" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin sorunlarının AK Parti döneminde başlamamasına rağmen iktidarları döneminde gerek ekonomide gerekse demokrasi açığını gidermede "sesiz bir devrim" yaptıklarını kaydetti.
"İstikrar ve güven önemli"
AK Parti karşıtlığında bir araya gelen muhalefetin, sorunların çözümüne yönelik iradesi bulunmadığını dile getiren Şimşek, halkın son birkaç aylık deneyimi çok iyi okuduğunu söyledi.
1 Kasım seçimlerinde de 7 Haziran sonrasında çıkan sonuçların oluşması halinde Türkiye'nin menfaatlerini parti menfaatlerinin üzerinde tutacaklarını ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması, sıkıntılı dönemde kazanımlarını kaybetmemesi için yine yapıcı, samimi şekilde, hiç kimseyi dışlamadan, demokrasiye inanmış bütün taraflarla samimi şekilde oturur memleket meselelerini müzakere ederiz. Bunu da yaptık. Milletimiz şahit. Seçim sonuçları çıkmadan çıktılar kırmızı çizgileri açıkladılar. Sonuç kesinleşmeden bloktan bahsedildi. Her gün barıştan bahseden, sırtını terör örgütüne dayayan bir partiden bahsediyoruz. Böyle bir muhalefetle bir hükümet kurulamadı. Gönül ister ki tek başımıza gelelim, bu reformları hayata geçirelim. Türkiye'yi daha ileriye taşıyalım. Türkiye'nin kazanımlarını tehlikeye atmayalım. O nedenle istikrar ve güven sihirli sözcüktür."
