TİC Holding Header
  • USD 32.369
  • EUR 35.045
  • Altın 2324.552
  • BIST 100 9129.19
  • Yaşam

İlk görüşte 'Aşk'a inanır mısınız?

Gerçek aşkı bulmak çok zor bulduğunuz zaman onu kaybetmemek için savaşın pes etmeyin bir daha belki kimse onun kadar sizi sevemez...
İlk görüşte 'Aşk'a inanır mısınız?

Semiha Kozlucalı

Aşk gelirken haber vermiyor... Genç kız arkadaşlarıyla beraber dershaneye başlamıştı. Tüm arkadaşları aynı sınıfta iken o başka bir sınıfta derse girmek zorundaydı... İlk günün heycanı, arkadaşlarından ayrı olma, tanımadığı insanlarla aynı sınıfta olma gibi farklı ruh hali içerisinde sınıfa girdi ve karşısında o'nu gördü... İlk defa görüyordu ve ne olduğunu anlayamadan içinde birşeyler kıpırdamaya başlamıştı... Çok heycanlanmıştı bir an önce ders bitmeli ve arkadaşlarına adını koyamadığı bu duyguyu anlatması lazımdı ve ders bitti.

Diğer sınıfa arkadaşlarının yanına gitti ortak dersleri olduğu için berberlerdi. Masaya başını koydu ve o an'ki duygularını heycanla anlatmaya başladı ben ilk görüşte aşık oldum galiba dedi.Tenefüs bitmiş, öğretmen sınıfa girmişti masadan başını kaldırdı ve ders başladı. Birden arka sıradan omzuna bir el uzandı efendim diye arkasına döndüğünde aynı genç arkasında ve ona seslenmişti. Bu bir rüya olmalıydı hemen önüne döndü kalbi yerinden çıkacak gibiyidi. Genç tekrar seslendi ve silgi istedi. Bu bir rüya değildi ve yine onunla aynı sınıftaydı...

Henüz adını bile bilmediği birine aşık olmuştu. Ve zaman içerisnde genç de ona olan ilgisini göstemeye başlamıştı. Kız kendi duygularından emindi ve o'nunda duygularının farkındaydı ama neden gelip açılmadığına anlam veremiyordu. Genç çok farklıydı dershanede kendisinden başka hiçbir kızla konuşmuyor sadece kednisiyle konuşup ilgileniyordu. Bu durum kızın çok hoşuna gidiyordu. Sadece kendisiyle ilgilenmesi diğer kızları görmemesi tarifsiz bir mutluluktu...

Bir gün ders'e girmediler ve beraber gezdiler. Aralarında hem birşey var gibi hem de hiç birşey yok gibiydi. Beraber çok eğlenceli vakit geçiriyorlardı ama gün sonunda herşey bitiyordu. Sanki pamuk prenses masallarındaki gibi gece 12.00 den sonra balkabağına dönüyordu. Onunla rüya gibi geçen bir gün sonuda rüya bitiyordu.

Birini çok seviyorsun, özlüyorsun ama istediğin zaman arayamıyorsun, göremiyorsun... Onu aramak için hep bir bahane aramak içinden geldiği gibi 'Aşk'ı yaşayamamak, o'nu çok severken onunla ilgili hayaller kurarken bunu ona söyleyememek acı vermeye başlamıştı.

Genç kız acaba o beni sevmiyor mu? Ben duygularını yanlış mı anlıyorum? Gibi bir çok soru soruyordu kendine... Bir gün kız artık patlama noktasındayken sevdiği genç ile yersiz yere tartıştılar. Artık bahane bile bulup arayamıyacaktı sevdiğini...

Ummadığı bir anda telefonu çaldı. Arayan sevdiği gençti. Heycandan kalbi çıkacak gibiydi. Efendim dedi kısa bir sessizlekten sonra konuşmaya başladılar. Genç kendinden bahsetti hayatını anlattı kız heycandan dinlediklerinin bir çoğunu algılayamıyordu. Genç,  neden kızı arayamadığını anlattı... Kız dinledi dinledi ne diyeceğini bilemedi. Belki anlattıkları doğruydu, mantıklıydı ama kabullenemedi. Bir kırgınlık, mutsuzluk tarifsiz duygular içerisindeydi. Nasıl biz arkadaş olamayız, neden kız ile erkek arkadaş olamaz neden neden...

Gencin inançları hayat'ı yaşayış tarzı itibariyle kız ile erkek arkadaş olamazdı. Ateş ile barut yan yana duramazdı. Bu kız için acı dahi olsa sevdiği adamın hayatıydı saygı duymak zorundaydı. Artık bu konuşmadan sonra neden sadece kendisiyle konuştuğunu, neden diğer kızlarla konuşmadığını yada etrafına neden bakmadığını biliyordu...

Bir gün yine ummadığı bir anda telefonuna mesaj geldi. Heycanla aldı telefonu gönderen oydu kalbi hızla çarptı. Ne yapıyorsun? Görüşelim mi? Bu görüşmenin bir şeylerin hem başlangıcı hem de sonu olduğunu bilemezdi ve kabul etti. Yine rüya başlamıştı genç kız için ayakları yere basmıyordu.

Tüm şehri gezdiler çocuklar gibi eğlendiler ve artık gün bitmek üzereydi ayrılık vakti yavaş yavaş geliyordu. Genç birşeyler konuşmak istiyor ama cesaret edemiyordu. Kızın içinde nedensiz bir şekilde korku ve acı vardı sanki olacakları hisserdecesine...

Sonun da genç konuşmaya başladı... Biliyor musun 'Seni Çok Seviyorum' bunu sana daha önce hiç söylemedim, söyleyemedim ama bende seni çok seviyorum... Seni düşünmekten kendimi unuttum ama sana umut veremem ki, seni üzemem ki, ben senin ihtiyaçlarını karşılayamam ki, sana beni bekle diyemem ki... Konuşurken gözlerinden damlalar tek tek akmaya başladı. Kız ne olduğunu anlayamıyordu bir günü onunla geçirmek, onunda sevdiğini söylemesi... Konuşamıyor sadece dinliyordu, kelimeler bugazında düğüm düğüm olmuş, gözleri dolmuş bu konuşmanın sonu ne olacak korkuyla bekliyordu. Bundan sonra seninle görüşmememiz lazım ben senin varlığınla çalışamıyorum, nefes alamıyorum ama benim çalışmam borçlarımı ödemem gerekli, seni inan çok seviyorum. Önümde üç tane seçeneğim var; birisi seninle görüşmeden burada kalıp işlerimi halletmek, diğeri denizlere dönmek ve istesemde geri dönememek üçüncü seçeneğim ise bu şehirden, senden, aşkımdan kaçmak ve seni görmek istediğim her an gelip seni görmek ve geri dönmek olacak. Ben ne yapacağımı inan bilemiyorum... Seni bu kadar severken senden ayrılmak zorunda kalmak bana da çok zor ama seni sıkıntılarımla üzmeye yıpratmaya hakkım yok bunu sana yapamam der ve sessizlik başlar... Kız okadar karmaşık duygular içerisinde ki; ne diyeceğini, ne yapacağını bilemez, sesi çıkmaz bende 'Seni Seviyorum' gitme ben beklerim dahi diyemez. Bir rüya yine sona ermişti ve bir daha görülmeyecek bir rüya olarak kalmıştı. Yerine acı,hüzün, göz yaşı, onu düşündüğü an'larda oluşan bir tebessüm kalmıştı. Genç aşkı, acıları eşliğinde şehri terketmiş bir hayat kurmuştu.

Aşk hayatımıza bir anda girer ve biz ne olduğunu anlayamadan acı bir şekilde biter. Gerçek aşkı bulmak çok zor bulduğunuz zaman onu kaybetmemek için savaşın pes etmeyin bir daha belki kimse onun kadar sizi sevemez...

Yorum Yazın