İSTANBUL / İHA - Şimşek, Ramazan’da öğün sayısı azaltıldığı için, bayramda psikolojik olarak daha fazla yeme isteği ortaya çıktığının altını çizerek, "Oruçla uzun süre aç kalmaya alışan metabolizmaya bayramda yapılan aşırı yüklemeler yüzünden, hazımsızlık, yanma, gaz, ishal ve kabızlık gibi sorunlar yaşanabilir. Bu yüzden yemeğe aşırı yüklenmeyin. Bayramda daha çok tatlı yeneceği için hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastaların riski artar. Ayrıca şekerli besinler kilo almaya neden olabilir. Bayramda metabolizma yavaş yavaş yeni beslenme düzenine alıştırılmalıdır. Kan şekerinde ani düşüşlere ve yükselmelere izin verilmemek gerekir. Özellikle diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyonu olanlar bayramda da diyetlerinin dışına çıkmamalılar. Öğün sayısı en az üç ana öğün, iki-üç ara öğün şeklinde olmalı. Böylece kan şekeri düzeyi hızlı değişim gösteremez, çok fazla tatlı isteği de ortadan kalkar" dedi.
Ziyaretlere tok gidilmesi tavsiyesinde bulunan Şimşek, "Her davette ikram olacağı unutulmamalı, porsiyonlar azaltılmalıdır. Bayramda bir gün içinde bir porsiyondan fazla tatlı tüketmeyin. Baklava gibi hamur işi tatlılar yerine, sütlü tatlı, meyve veya meyveli yoğurt yiyin" dedi.
Kronik hastaların daha dikkatli olması gerektiğini belirten Şimşek, "Ağır ve çok miktarda yemek kalbe ve sindirim sistemine yük bindirir. Her ikrama evet demeyin. Az az ve sıkı sık yani üç ana üç ara öğün ile beslenin, akşam yemeklerini en geç saat 19.00’da yiyin. Bayram ziyaretlerinizi aşırı sıcakta yapmaktan kaçının. Bol bol su tüketin. Akşamları, açık havada ve düz yolda bir saati geçmeyen tempolu yürüyüşler yapın" dedi.
