TİC Holding Header
  • USD 32.504
  • EUR 34.631
  • Altın 2483.099
  • BIST 100 9623.43
  • Yaşam

Sizin hiç babanız öldü mü?

Baba demek merhamettir, huzur demektir, varlığı bile güç kaynağındır. Dik duruşundur, yokluğuysa hep taze hep özlem...
Sizin hiç babanız öldü mü?
BELGİN ÖZTÜRK - Baba, ne kadar sade bir kelime ama anlatmaya ne mürekkebin yeter ne nefesin. Bazı insanlar duyunca nefret eder bu kelimeden bazılarında ise ismini duydukça, babam dedikçe içi kanar daha da bi sarılır. Baba demek buram buram kokmak demek. Baba demek, bir kız evladının hiç bitmeyen aşkı demek.

Sarılınca dünyayı unutturandır. Karşılıksız seven tek erkektir. Baba demek koşmaktır, kolkanat germektir, içi kan ağlarken gülmektir. Sıkıştığınız, zor durumda kaldığınız anlar 'babam ya halleder' deyip yaslandığın duvardır. Seni senden daha çok düşünendir baba.

Her ne olursa olsun adamın dibidir baba, babam...

Baba demek can demek, emek demek, sevgi demek her sey demek. O kadar güzel sevdin ki, öyle güzel verdin ki baba sevgisini sıcacık, tertemiz. Kollarında uyuyarak büyüdüm, saçlarımı hiç doyamadan tarayışların, yalın ayak baba gitme diye arkandan koştuğum günler daha dün gibi, küçüktüm çok küçük. Evlerin, arsaların, malın, mülkün yoktu ama öyle bir kalbin vardı ki o kadar büyük miraslar bıraktın ki sevgi, saygı, dürüstlük, insanlık. Olsun kızım derdin 'sana taşla vurana sen ekmekle vur'. Öğütlerin kaldı baba senden geriye.

Diyorsun ki yok gitmedi, bak şimdi çıkıp gelecek ama sadece hayal ediyorsun. Geride kalan sadece özlem oluyor. Derler ki ölünün yüzü soğuktur, hayır değil sıcacık, mis gibi öptükçe öpesin, sevdikçe sevesin gelir. Baba bu ya ötesi var mı?

Bi bakıyosun alıyorlar götürüyorlar durun nereye? o benim babam !...

Ama çaresizce çırpınıyorsun, yok getiremezsin gidiyor. Koşa koşa gidiyor, evine gidiyor. İçiniz yanar, nefes alamazsınız, kalbiniz sıkıştıkça sıkışır, o an işte o an bir tokat gibi vurur yüzüne...

Yavaş yavaş dökülmeye başlar yaşlar sonra yerini derin, sesssiz bir çığlık alır ama o geri gelmez gelmeyecektir. Giden baba gibi babaysa, bir de o sıcaklığı gercek sevgiyi aşık olduğu adamı, o kimselerde olmayan kokuyu duyamayacağınız için ağlarsınız. Giden bir daha dönmez bunu bildiğiniz için ağlarsınız, o son haliyle hatırladığınız adam için ağlarsınız.

Kaç yaşınıza da gelseniz belki bir resim, belki bir ses hatırlatır size onu çekilir köşeye çocuk gibi ağlarsınız. Koşarsınız, koşarsınız her kapı yüzünüze kapanır. Yine durmaz belki bir umut dersiniz o da olmaz yok lanet olası kanserin çaresi yok. Yapmak istediğiniz daha çok şey vardır, yine koşarsınız, yine bir kapı belki dersiniz yapılacak hiç birşey yoktur ve çaresizliğinize ağlarsınız.

Onun yokluğuna ağlarsınız çaresizlik içinde kıvranırken yapabildiğiniz tek şey ağlamaktır. Aslında ağlayan kendi yalnız bırakılmışlığına ağlar. Sonra o an gelir son durak bir insan boyu derinliğe, yarım boy miktarı da genişliğe daracık bir yer bembeyaz yatırırlar seni önce bağlarından koparırlar, sırtını toprakla beslerler, yüzün kıbleye, tahtaların çakılır sonra bir sürü insan kalabalığı, sonra yavaş yavaş topraklar üstüne atılmaya başlar ruh bedenden çıkmıştır zaten de orada yatana yanarsınız.

Sonra dağılır herkes tek tek vah vah ne iyi insandı yakışmadı. Tek başına kalır, eğer bıraktıysa arkasında hayırlı evlat sabaha kadar ameli için oturur dua eder, yardım ister 'ölüm' işte böyle bir şey. Soğuk çok soğuk...

Zamanı geri döndüremezsiniz ne bir dakika ileri ne bir dakika geri sevdiklerinizin kıymetini bilin.  

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

Cemal SÜREYYA
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri