TİC Holding Header
  • USD 32.385
  • EUR 35.067
  • Altın 2324.965
  • BIST 100 9129.19
  • Genel

Tarım işçilerinin 'terör' korkusu

Terör örgütü PKK'nın son günlerde yolcu ve yük trenlerine gerçekleştirdiği saldırılar, demiryoluyla yolculuk yapan tarım işçilerini tedirgin ediyor.
Tarım işçilerinin 'terör' korkusu
CRA - DİYARBAKIR/AA - Terör örgütü PKK'nın son günlerde yolcu ve yük trenlerine gerçekleştirdiği saldırılar, demiryoluyla yolculuk yapan tarım işçilerini tedirgin ediyor.

Diyarbakır'dan Adapazarı'na fındık toplamaya giden 70 tarım işçisini, Diyarbakır Tren Garı'nda yakınları uğurladı. 

İşçiler, ekmek parası kazanmak için zor şartlar altında yolculuk yaptıklarını, terör olayları ve mevsimlik işlerde kazancın azalması sebebiyle geçen yıllara oranla çalışmaya giden kişi sayısında düşüş yaşandığını söyledi.

Tarım işçilerinin ekip sorumlusu Hüsnü Şenol, AA muhabirine, son günlerde terör örgütünce yolcu ve yük trenlerine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıların işçileri de tedirgin ettiğini belirterek, "Trene yönelik saldırıyı gerçekleştirenler ortalığı karıştırmak isteyen insanlardır" dedi.

"Bu tür saldırıları kınıyoruz" diyen Şenol, ülkenin huzurunu kaçırmak isteyenlerin varlığına dikkati çekti.

Türkiye'nin huzurunu istemeyenlerin yine iş başında olduğunu anlatan Şenol, şöyle konuştu:

"Rahata ulaşmıştık, yine iş bozanlar ortaya çıktı, fitneciler ortaya çıktı. Bu tür insanların aramızdan çekilmesini istiyoruz. Araçlara yönelik saldırılar işçileri de tedirgin ediyor. Bundan bir ay önce 250 işçi ayarlamıştım ki buna güvenerek oradaki fındıkçılara söz verdim. Aşağı yukarı bir hafta içerisinde 100-150 işçi gelmekten vazgeçti. Fındık toplamaya gelenler ailece geliyor. Diyelim ki bir aile 10 kişi ise bunlardan 6-7'si geliyor, 3-4 kişi evde kalıyor. Ortalık karışık olduğu için kimse yakınlarını evde bırakmak istemiyor. Dolayısıyla gelmiyorlar. Bundan dolayı işçi sayımız düştü, tedirginlik yaşıyorlar."

'Bu ateşe bir su dökmeleri lazım'

Şenol,  27 yıldır Adapazarı'na gittiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bunca senedir oradaki Gürcü'süyle, Türk'üyle, Laz'ıyla bir alıp veremediğimiz olmadı. Kardeş gibi yaşıyoruz. Niye burada bizi birbirimize öldürtüyorlar, birbirimize düşüyorlar. Yanlış yapıyorlar. Biz artık çocuk değiliz, neyin nasıl olduğunu biliyoruz. Bir an önce bu işe bir çözüm bulmaları lazım. Bu ateşe bir su dökmeleri lazım. Millete yazık." 

Şenol, Çözüm Süreci'nin önemine değinerek, birkaç yıldır bölgede huzurlu bir yaşam sürdürüldüğünü anımsattı.

Abdurrahman Güneş de bu tür saldırıların trenle yolculuk yapmak zorunda olan işçileri zor durumda bıraktığını kaydetti.

Van'da raylara döşenen mayının yolcu treninin geçişi esnasında patlatıldığını anımsatan Güneş, bu tür haince saldırıları asla benimsemediğini, bu saldırının kesinlikle kabul edilebilecek bir yanının olmadığını anlattı.

'Suruç'taki patlamadan sonra Güneydoğu cehennem oldu'

Terör olayları nedeniyle bölgeye yeteri kadar yatırım yapılamadığını ifade eden Güneş, şöyle devam etti:

"Terör olmasa insanlar burada kendi topraklarını işler. Benim 50 dönüm arazim var. Ben Adapazarı'nda ve bölgesinde 50 dönüm arazisi olan çok az insan gördüm. Ben gidip işçilik yapıyorum. Niye kendi toprağımı işleyemiyorum? Son 5-10 gündür özellikle bu Suruç'taki patlamanın ardından Güneydoğu bir cehennem oldu. Böyle bir şey olur mu? Bu halka yapılan zulümdür. Biri taş atar, biri su sıkar, bu nedir yani? Biz huzur istiyoruz."

Meclisteki siyasi partilerin sorunun çözümü için birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Güneş, "Bu ülkenin çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bizler Kürt'üyle, Türk'üyle hepimiz kardeşiz. Çünkü Allah bizi kardeş yaratmıştır" diye konuştu.
Yorum Yazın