• Genel

Vali Tuna, o muhabiri biraz meşhur edeceğiz

Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Selda Güneysu’nun, “Tarihin üstüne valinin babası oturacak” başlıklı haberine tepki gösterdi.
Vali Tuna, o muhabiri biraz meşhur edeceğiz
ESKİŞEHİR / İHA - Vali Tuna, geçen günlerde Cumhuriyet gazetesinde yer alan, “Sinop’ta, apartman yapmak için temeli kazılan bir dönümlük arazide, tarihi 10. yüzyıla dayandığı belirtilen antik bir amfora fırını (çanak çömlek fırını) ile seramik atölyesi ortaya çıktı. Alanın 1. derece arkeolojik SİT alanı olduğu tescillenirken, apartman yapılmak üzere açılan araziye kazıların tamamlanmasının ardından apartman yapılacağı ileri sürüldü. Arazinin, adı kamuoyunda Gezi eylemleri sırasında polisler tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın haberlerini yapan gazeteci İsmail Saymaz’ı tehdit eden vali olarak bilinen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın babasına ait olduğu ortaya çıktı” ifadelerine yer verilen habere ilişkin hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.

“O MUHABİRİ BİRAZ MEŞHUR EDECEĞİZ”
Haberin kendileri için üzücü olduğunu ifade eden Vali Tuna, “Üzücü bir haber oldu bizim için. Maalesef doğrudan olmasa da dolaylı olarak şahsımıza yönelik itibarsızlaştırma, yani kara atma çabası olarak değerlendiremiyoruz. İsmini bile hatırlamıyorum o haberi yapan arkadaşımızın, herhalde bir hanımefendi. Herhalde meşhur olmak istiyor. Biz cevap vereceğiz. Onu biraz meşhur edeceğiz” dedi.

“KONUYLA İLGİLİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIZ”
Haberde düzeltilmesi gereken yerler olduğunu kaydeden Vali Tuna, “Orada düzeltilmesi gereken şeyler var. Onu biz hukuk yoluyla öncelikle düzeltmeye çalışacağız. Kendilerine bu konuda bir tazminat davası açacağız çünkü sorumlu gazetecilik bu değil, vatandaşı burada yanlış bilgilendirme var çamur at izi kalsın çabası var. Yani herhalde kendine çok örnek aldığı kişiler var bu arkadaşımızın. Eğer alıyorsa onlar pek iyi örnekler değil. Bu şeyi terk etmesini tavsiye ederiz. Bir kere burada sözü geçen yer bina, bir arsa değil. Önceden burada ev vardı. Geçtiğimiz seneye kadar bizim çocukluğumuzu geçirdiğimiz 40-45 senelik bir ev vardı. Etrafında da tamamen evler olan bir yer, yani konut alanı. Orada da konut vardı zaten. Onu babamız müteahhide veriyor, en fazla 4 kat müsaade veriyor belediye, daha fazla değil. Alan da bir dönüm değil, çarpıtma var. ’Bir dönümlük arazi’ diyor. Bir dönüm yok. 150 metrekare, evin yapılacağı yer 120 metrekare. Bahçe bile yok yani, öyle bir yer. Apartman diye de bir şey yok, en fazla 4 kata müsaade veriyorlar. Müteahhit bunun 4 katını yapacak, bir daire verecek. Sonuçta 2 daire vermiyor, bir daire veriyor. Fazla bir şey elde etmiyoruz. Önceden tek katlı bir evimiz vardı, müteahhit yapınca bir daire olacak, onda da babamız oturacak” diye konuştu.

“1. DERECE SİT ALANI DEĞİL”
Bahse konu alanın 1. derece değil 3. derece SİT alanı olduğunu aktaran Vali Tuna, şöyle devam etti:
“1. derece SİT alanı demiş, öyle bir şey yok. 1. derece SİT alanı ilan edilse zaten taş taş üstüne koyamazsınız. Hiçbir şey yapamazsınız, orası 3. derece. 3. derecede de belli şartlar dahilinde uygun proje olursa kurumlar izin veriyor. Alttan çıkan tarihi eser taşınamaz nitelikte olduğu için duvarlar var zaten, kalıntılar var. Onları muhafaza ediyorsunuz bodrumunuzda. Bodrumu kullanamazsınız. Bodrum bir müze haline dönüşüyor tabiri caizse. Onun üzerine evinizi yapıyorsunuz. Bu her tarafta uygulanan projeler. Bunda yerel yönetimlerden ruhsat alıyorsunuz. Her şey zaten kurum kararı, belediye ruhsatı dahilinde yapılmaya çalışıyor. Bir senedir bu süreç devam ediyor. Kalıntılar istendiği zaman müze tarafından gizleniyor, yani o kadar hassas bir şey. İnsanlar mecburen titiz davranıyorlar çünkü ağır cezalar var.”

“HERKES BİNLERCE YILLIK TARİHİN ÜZERİNDE OTURUYOR”
Haberde, alanın açık hava müzesine dönüştürülmesine ilişkin ifadelere de yer verildiğini hatırlatan Vali Tuna, “Burada alanın açık hava müzesine dönüştürülmesini isteyen tarihçiler ve arkeologlardan bahsediyor yazan arkadaşlarımız. Öyle kimler ben merak ediyorum. Öyle birileri yok, tamamen uydurma. O zaman o mantıkla bakarsanız Sinop şehrinin kurulduğu yer, zaten eski bir şehir, tamamen onu taşımanız lazım. Çanakkale ve ilçelerini tamamen kaldırıp taşımanız lazım. Herkes tarihin üzerinde oturuyor, binlerce yıllık tarihin üzerinde oturuyor. Tarihin üzerinde oturmayan var mı? Dolayısıyla maksatlı, çok çirkin bir haber. Kıymet vermiyoruz. Bunu mahkemede kendileriyle görüşeceğiz. O yüzden buradan kendileri için çok değişik sıfatlar kullanmaya gerek yok. Vatandaşımız gerekli notu veriyordur zaten ama bize düşen doğruları söylemek, işin doğrusu da bu. Burada rant yok, bir şey yok, vatandaşın talebi var, mağduriyet var aslında. Biz şikayet etsek, ’Orada diğer çevredeki konutların altında hepsinde tarih eser var’ desek bu doğru bir şey mi yani? Biliyoruz, hepsinin altında tarihi eser var. O zaman onların hepsini taşımamız, kaldırmamız lazım. Eskişehir’de yok mu? Eskişehir’de de var. Seyitgazi ilçesini taşımamız lazım. Bu doğru bir şey değil” şeklinde konuştu.

“KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKIYORUZ”
Vali Tuna, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kantarın topuzunu fazla kaçırıyoruz. İfrat tefrit meselesi, yani çok abartılı kararlar alınıyor, uygulanıyor, sonra geri dönemiyor, kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Bugün üzerinde yaşayan insanların hayatını zorlaştırıyoruz. Bunların konuşulması lazım. Biz de aile olarak böyle bir tecrübe yaşadık. Temeli biraz derin kazınca tarihi eser çıkıyor. İnsanlar bunu bildiği için tedbirli davranmışlar, bunu gizli kapaklı yapmışlar, fazla derine gitmemişler. Evlerini yapmışlar, üzerlerinde oturuyorlar. Böyle yapmak lazımmış demek ki.”
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri