• Kültür-Sanat

Kıbrıs Barış Harekatı'nda görev alan çıkarma gemisi müzeye dönüştürüldü

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 20 Temmuz 1974 yılında düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev alan çıkarma gemilerinden 'TCG/Ç-128' müzeye dönüştürüldü.
Kıbrıs Barış Harekatı'nda görev alan çıkarma gemisi müzeye dönüştürüldü
AJANSLAR - Kıbrıs Barış Harekatı’nda önemli görevler üstlenen "TCG/Ç-128" çıkarma gemisi, 46 yıl sonra müze gemi olarak son görevine atandı. Gemi, Girne’deki Yeni Turizm Limanı’nda düzenlenen törenle ziyarete açıldı. Törene KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersin Tatar, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Girne Kaymakamı Sinan Güneş, Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Arsever, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Altan Er katıldı.
Meclis Başkanı Uluçay törende yaptığı konuşmada, 1974’te çıkarma gemilerinin adaya çıkması, bugün ise bir çıkarma gemisinin müze gemi olarak adaya gelmesinin önemli bir mesaj verdiğini kaydetti. Uluçay, “Kıbrıs Türk halkının dünyada hak ettiği yeri almak için yıllardır bir mücadele veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Gerek kendi, gerekse bölgesel sorunları çözmek için birlik beraberlik içerisinde uğraş veriyoruz. Doğu Akdeniz bölgesinde bulunan hidrokarbon kaynaklarının ortak kullanılabilmesi için verilen mücadele Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte devam edecektir. Aklın yolu birdir. Bölgede çıkacak olan ekonomik değerin bölge ülkelerine de yarar getirecek şekilde değerlendirilebilmesi açısından daha az maliyetli bir şekilde kullandırılması çok önemlidir. Bu, bölgenin istikrara kavuşması açısından da önemlidir. Bu politika Türkiye ile birlikte böyle sürdürülecektir” ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı, korona virüs salgını sonrası ile ilgili olarak da 3-5 yıllık plan ve program içerisinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Başbakan Tatar ise, çıkarma gemisinin müze gemi olarak hibe edilmesinden dolayı Türkiye Savunma Bakanı Hulisi Akar ve katkı koyan tüm kesimlere teşekkür etti. Tatar, Kıbrıs Türkü’nün en önemli gününün 20 Temmuz 1974 olduğunu, çünkü bugünün Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlığına, özgürlüğüne ve hürriyetine kavuştuğu gün olduğunu ifade etti. Başbakan Tatar, Türk halkının desteği ve Türkiye’nin garantörlüğü ile KKTC’nin her geçen gün daha da güçlendiğine dikkat çekti. Emperyalist güçlerin Doğu Akdeniz’de söz sahibi olma niyetlerine karşı Türkiye ile KKTC’nin hukuki bir zeminde mücadele verdiğini kaydeden Tatar, “Türkiye’nin Libya hamlesiyle Doğu Akdeniz’deki ezber lehimize bozulmuştur” dedi.

Dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın 1974’te Barış Harekatı konusunda aldığı kararı anımsatan Başbakan Tatar, Ecevit’in İngiltere’de harekat öncesi temaslarda bulunduğunu, İngiltere’nin harekatın yapılmasına sıcak bakmadığını ancak Ecevit’in kararlı olduğunu ifade etti. Tatar, Doğu Akdeniz’de bir kararlılık sergileniyor ve milli çıkarlar savunulabiliyorsa 1974 harekatının ne kadar isabetli olduğunun görülebileceğinin altını çizdi. Korona virüs salgını sürecine de değinen Tatar, hükümet olarak küçümsenmeyecek başarılı icraatlarda bulunduklarını, hem toplum sağlığını hem de ekonomiyi ayakta tutmayı başardıklarını açıkladı. Türkiye’nin de bu süreçte KKTC’ye destek olduğunu ifade eden Başbakan Tatar, 20 Temmuz 2019’da imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 750 milyon TL kaynak, 26 Mayıs’ta imzalanan işbirliği protokolünde ise 2,3 milyar TL’lik bir katkının da aktarılmakta olduğunu dile getirdi. Salgın sonrası normalleşme sürecinde 1 Temmuz’da Türkiye ile uçuşları başlatma kararı aldıklarını açıklayan Tatar, 1 Temmuz itibarıyla 9 bin yolcu geldiğini, buna karşın vaka sayısının 12-13 olduğunu kaydetti.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Er de konuşmasında, “Tarihin hiçbir safhasında başka bir milletin iradesi altında yaşamayan, canına kast eden düşmandan korkmayan bir milletin çocukları olan Kıbrıs Türkü, ana vatan Türkiye’nin desteği ile 1 Ağustos 1958’de kurulan TMT liderliğinde toprağını, canını ve malını korumuş, asker ve silah üstünlüğü olan düşmana teslim olmaktansa ölmeyi tercih etmiştir” ifadelerini kullandı.

Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkü’nün uzun yıllar hasretini çektiği özgürlük ve bağımsızlığına kavuştuğunu, adaya barış ve istikrar geldiğini ifade eden Er, “20 Temmuz Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı öngören ENOSİS amaçlı sinsi darbeye dur denilen, hem Türk hem de Rum toplumuna özgürlüğün getirildiği gündür” dedi.

Tuğgeneral Er, “Barış Harekâtı’nda Mehmetçikleri taşıyan modellerinin yaşayan son ve yegane örneği olan Ç-128 numaralı çıkarma gemisinin Yavuz Çıkarma Plajı’nda müze gemi olarak yer almasına yönelik çalışmalara 26 Ağustos 2019’da başlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Er, “Vatanı korumak, en başta gelen görevimizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olacaktır” dedi.

Gazi Günsev ise konuşmasında, “Ç-128 mavi vatanda da KKTC ile Türkiye arasında da kopmaz bağın bir başka göstergesi olacaktır” ifadelerini kullandı. Günsev, 20 Temmuz’un önemini vurgulayarak, böyle bir günde geminin adaya gelmiş olmasının da anlamlı olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk Şehitleri ve Milli Parklar Vakfı’ndan Mustafa Arıkan ise, müze gemi fikrinin Türkiye’den malul gazinin ailesi ile birlikte Yavuz Çıkartma Plajı’na gittiğinde kendisinden ücret istenmesi üzerine girdikleri bir arayış sonucu doğduğunu anlattı. Büyükelçi Çavlan Süerdem’in Deniz Kuvvetleri Komutanlığının bir Ç-128’i envanterinden çıkaracağını duyması üzerine Erenköy Mücahitler Derneği tarafından girişimlerin başlatıldığını aktaran Arıkan, çalışmaların Erenköy Mücahitler Derneği çatısı altında kalmaması ve topluma mal edilmesi adına vakıf kurulduğunu açıkladı. Arıkan, katkısı olan herkese teşekkür etti.

Sahil Güvenlik Komutanlığından Deniz Yüzbaşı Serkan Arda, yaptığı konuşmada 1963 ile 1974 yılları arasında gerçekleşen saldırılarda Kıbrıs Rumlarının Kıbrıslı Türklere uyguladığı zulme son vermek için ihtiyaç olan çıkarma unsurlarının üretimine başlandığına işaret etti. Taşkızak Tersanesi’nde 1967-1992 yılları arasında 58 adet tank çıkarma gemisi üretildiğini kaydeden Yüzbaşı Arda, bunların 43 tanesinin Barış Harekatı’na iştirak ettiğini belirtti. 1974 yılında çıkarmaya katılan gemilerle aynı sınıf olan Ç-128 gemisinin Türk tersanecilik kabiliyetinin örneklerinden olduğunu belirten Arda, “1978 yılında inşa edilen ve 2014 yılına kadar tevdi edilen tüm görevleri başarıyla icra eden Ç-128 gemisi bugün Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Deniz Kuvvetleri unsuru olarak müze gemi haline getirilmiştir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından tamir edilen Ç-128’in Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca müze gemi haline getirildiğini ifade eden Yüzbaşı Arda, Ç-128’in 56.5 metre uzunluğunda, 11.5 metre genişliğinde, 200 tona kadar yük, 4 tank veya 5 zırhlı araç taşıma kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Arda, “Ç-128 gemisinin müze gemi haline getirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkına her zaman yanında olduğu güvenini ve hissini vermiştir” dedi.
Yorum Yazın