TİC Holding Header
  • USD 32.326
  • EUR 35.092
  • Altın 2281.987
  • BIST 100 8880.09
  • Sağlık

Dolandırıcılık olaylarında ‘telefonla hipnoz’ olayı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışma Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fuat Tanhan, telefonla hipnoz olayının mümkün olmadığını belirterek, “Hipnoz denilen olay tamamen psikolojik bir şeydir” dedi.
Dolandırıcılık olaylarında ‘telefonla hipnoz’ olayı
İHA - Van’da geçtiğimiz aylarda yaşanan dolandırıcılık olayının ardından gündeme gelen ‘telefonla hipnoz’ tartışmaları ile ilgili İHA muhabirine konuşan Doç. Dr. Fuat Tanhan, dolandırıcıların korkularımıza ya da ideallerimize vurgu yaptığını söyledi. Tanhan, “Buradaki senaryo ‘devletini seven birinin yapacağı bir şey’ olabileceği gibi ‘başınız tehlikede bunu yaparsanız bu tehlikeden kurtulursunuz’ şeklinde de olabiliyor. Yani burada ya ideallerinize vurgu yapılıyor ya da korkularınıza vurgu yapılıyor. Bu ikisinin de inandırıcılık taşıması gerekiyor. Peki, bunu nasıl sağlıyorlar? Bunu kendimize özgü düşündüğümüz bazı bilgilerimiz ve sırlarımızı kullanarak yapabiliyorlar” dedi.
Dolandırıcıların çoğunlukla iyi bir iletişim kullanarak ağzımızdan kaçırdığımız ipuçlarını bize karşı kullandıklarını anlatan Tanhan, “Burada sadece devletin ulaşabileceği bir sırdan söz ediliyorsa, bizde bunun gerçek olduğu algısı uyanır. Ama en azından şunu biliyoruz ki iyi bir iletişim becerisi kullandığınızda karşıdaki kişinin size vereceği ipuçlarından bu sırları öğrenip kendisine karşı kullanabiliyorsunuz. Tüm bunlar bir araya geldiğinde bir de oluşturulan atmosfer ve arka planda verilen telsiz sesleri, telefonlar, bağırmalar, çağırmalar, karşıdaki kişiyi buna inandırabilmektedir. Dolandırıcılar bu atmosferi iyi kullanarak kurbanlarını etki altına alabiliyorlar ” ifadelerini kullandı.

“Rasyonel düşünme becerilerimiz elimizden alınıyor”
Telefonun ucundaki dolandırıcıların çoğunlukla korku ve ideallerimize vurgu yaptığını anımsatan Tanhan, şöyle devam etti:“Korku ve ideallerimiz söz konusu olduğunda uyuşmaya başlıyoruz. Bu bir hipnoz değil ama bizim o anda rasyonel düşünme becerilerimiz elimizden alındığı için maalesef bu kötü niyetli insanların tuzağına fazlasıyla düşüyoruz. Bu durumda hayır diyememe ile karşı karşıya kalabiliyoruz. İçimizde bir ses bunun dolandırıcılık olabileceğini fısıldasa da bir ses de ‘ya doğruysa’ mesajını bizlere veriyor. Bu mesajı da iyi iletişim becerileri ile karşı tarafa hissettirebilirseniz, karşı tarafın hayır deme şansı azalıyor. Hayır diyemediği için de çoğu insan hipnoz edildiğini zannediyor. Tam tersine bilinçli olarak biz bu duruma evet demeye başlıyoruz. Hipnoz denilen olay ise psikolojik bir şeydir. O yüzden telefonda hipnoz ederek insanların bilinçlerini yok etmek imkânsızdır. Ama uyuşuk olma ile hipnozu birbirinden ayırmak gerekir. Çoğumuz telefonla görüştüğümüzde uyuşukluk haline düşebiliyoruz. ”

“Devlet vatandaştan para istemez”
Devletin insanlardan hiçbir şekilde para istemediğini hatırlatan Tanhan, vatandaşların bu tür durumlarda telefonlarını hemen kapatmalarının böyle bir dolandırıcılık olayını engelleyebileceğini de sözlerine ekledi.

“Sanki hipnoz olmuş gibiydim”
Geçtiğimiz günlere yaşanan dolandırıcılık olayının ardından konuşan Elvan Erdemir ise, dolandırıcılarla yaptığı görüşmede elinde olmadan onların söylediklerini yaptığını ifade ederek, “Arada bir Naki Hoca ile beni telekonferans yöntemiyle görüştürüyorlardı. Ama Naki Beye bağlanmadan önce bana ne söylemem gerektiğini de söylüyorlardı. Aklıma, acaba bu bir dolandırıcılık işimizdir? Diye düşündüğüm zaman sanki elimde olmadan konuşuyordum onlara. Sanki hipnoz olmuş gibiydim. Söylemem gerektiğini bildiğim halde bazı şeyleri söylüyordum” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz aylarda YYÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naki Erdemir ve eşini telefonla arayan dolandırıcılar; Cumhurbaşkanı, Van Valisi ve Van Cumhuriyet Başsavcısının sesini taklit ederek çiftin 7 bin 385 lirasını hesaplarına aktarmışlardı.
Yorum Yazın