Sultan Gedik -
Kişinin toplumdaki en önemli iletişim aracının gözleri ve bakışları olduğuna dikkat çeken Dr.Jale Yüksek, bakışlar ve göz çevresindeki görünümün önemli olduğunu belirtti.
GÖZ ÇEVRESİ ETRAFA NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZÜ BELİRLER
Dermatolog Dr.Yüksek konuya ilişkin açıklamasında şöyle konuştu:
“Bakışlarımız ve göz çevremiz bizim dışarıya nasıl göründüğümüzü belirler. Sinirli, neşeli, yorgun veya hasta bir görünüş, göz çevremizdeki derinin nasıl göründüğü ile ilintilidir. Cildinden mutlu olmayan kişilerde en sık şikayet edilen bölge göz çevresidir. Göz altı torbası, göz altı şişliği, göz altı morluğu, kaz ayağı çizgileri ve göz altı çöküklüğü sık rastlanan kozmetik sorunlardır. Bu kozmetik sorunlar bazen erken yaşta kendini göstermeye başlar bazen de kişinin yaşlanma sürecine girmesi ile belirginleşir. Göz etrafında oluşan kaz ayağı kırışıklıkları gülme mimiğinin yoğun çalışması sonucu da gelişebilir, güneş ışığına savunmasız ve uzun süreli maruziyet sonucu da gelişebilmektedir. Kaz ayağı kırışıklığı 20’li yaşlarda bile kendini gösterebilmektedir”.
GÖZ ALTI MORARMASI, SOSYAL YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLER
Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, göz altındaki morarmanın sadece kozmetik sorun çıkarmakla kalmadığını bazen toplumda madde bağımlısı olarak nitelendirilme gibi yanlış anlaşılmalara da neden olabildiğini ifade etti.
Göz altı morluğunun kansızlık (anemi), alerjik rahatsızlıklar, sigara, düzensiz yaşam tarzı (uykusuzluk, bilgisayar başında uzun süreli kalma), güneş maruziyeti ve göz altını destekleyen yağ dokusunun incelmesi sonucu oluştuğunu belirten Dermatolog Dr.Yüksek, bu şikayetin kişilerin sosyal yaşamını son derece olumsuz etkilediğini bildirdi.
Jale Yüksek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Göz altındaki deriyi destekleyen bağ dokusunun bozulması sonucu torbalanma ve göz altı kırışıklıkları meydana gelir. Yaşlanma sürecinde bağ dokusunu oluşturan en önemli maddeler olan kolajen ve elastik lifler hasar görür, tamir edilme sürecinde de yavaşlamalar olur. Bu bölgede gevşeyen deri aşağıya doğru sarkar, kırışıklık ve torbalanma süreci başlar. Bu durum kişinin yorgun, uykusuz ve yaşlı görünmesine yol açar. Yaşlanma sürecinde görülen diğer bir değişilik ise göz altında ve elmacık kemiklerde bulunan yağ yastıklıklarının küçülmesi ve yer değiştirmesidir. Bu durumda göz altında hacim kaybı gelişerek göz altı çöküklüğü yaşanır. Yağ yastıklarının yer değiştirmesi ve göz altında dolaşımının yeterli miktarda sağlanamaması ise göz altında şişme ve torbalanmanın artmasına neden olur.”
GÖZ ÇEVRESİ CİLDİN EN HASSAS DERİSİNE SAHİPTİR
Göz çevresinin, diğer alanlara göre en ince yapıdaki deriye sahip olduğunu kaydeden Dr.Jale Yüksek, bu bölgenin her tür travmadan çabuk etkilendiğini ve ciltte en fazla özen gösterilmesi gereken bölge olduğunu bildirdi.
Dermatolog Dr.Yüksek, göz etrafındaki şikayetler için doğal bakım önerileri arasında çay poşetleri ile soğuk kompres, çilek, patetes dilimleri ve kahve telvesinin önerildiğini söyledi.
GÖZ ÇEVRESİ SAĞLIĞI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Jale Yüksek, göz çevresi sağlığı için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Uyku düzenli olmalı, 30 faktörün üzerinde güneş koruyucu kremler her mevsim kullanılmalı, bilgisayar karşısında uzun süre kalınmamalı, kitap okurken mutlaka molalar verilmeli, alerji varsa tedavi edilmeli, sigara kullanılmamalı, gerekli kan tetkikleri yaptırılarak sonuçlarına göre gereken tedavilere (kan hapı, guatr hapları gibi) başlanmalıdır.”
Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, göz çevresi sorunları ile ilgili kozmetik uygulamalar hakkında da bilgi vererek, PRP işleminin göz çevresindeki bağ doku yapısının yenilenmesini sağladığını kaydetti.
PRP’nin alerjisi olan ve doğal görünümü bozmak istemeyen hastalarda sık tercih edilen yöntemlerden biri olduğuna değinen Dr.Yüksek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herhangi bir yan etkisi ve alerjiye neden olmaması nedeniyle güvenli bir kozmetik uygulamadır. Kolajen maddesinin yeniden yapılanmasını sağlayarak göz etrafında daha gergin bir deri oluşturur, torbalanma azalır, doğal bir göz altı hacimlenmesi yapar. Ayrıca göz altı morluğunun azaltılmasında da başarılı sonuçlar elde eder. PRP yaz mevsimi de dahil her mevsim rahatlıkla yapılan bir gençleştirme işlemidir. Hyaluronik asit ve Somon DNA mezoterapi uygulamaları da, göz etrafındaki bağ dokuyu destekleyen, cilde yoğun nem veren cildin esnekliğini artırarak, daha ışıltılı daha sağlıklı bir göz çevresi elde edilmesini sağlar. Cildin ihtiyacına göre 3-6 seans yapılabilen bu işlem 14-20 günde bir her mevsimde güvenle uygulanabilir.”
Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek, göz etrafında oluşan kaz ayağı çizgilerinde botoks ve fokuslu ultrason (hıfu) uygulaması ile pürüzsüz bir göz çevresi sağlanabileceğini aktardı.
10 dakika gibi son derece kısa bir zaman diliminde botoks uygulamasının yapılabileceğini belirten Dr.Yüksek, odaklamış ultrason cihazının özellikle kaz ayağı kırışıklıklarında başarı sağlayabildiğini belirtti.
Dermatolog Dr.Jale Yüksek, bu uygulamaların yanısıra lazerle karbon peeling işleminin göz altı morluklarının azaltılmasında kullanıldığını ve işlemden sonra cillte hafif bir pembelik dışında bir yan etki oluşmadığını kaydetti.
Dr.Yüksek konuya ilişkin açıklamasını şöyle tamamladı:
“Göz çevresine uygulanabilen diğer bir lazer sistemi fraksiyonel karbondioksit lazerdir. Sadece sonbahar ve kış mevsimlerinde uygulanan bu sistem ile göz çevresi kırışıklığında ve morluğunda azalma sağlanarak bu bölgede gençleşme etkisi oluşturulur. Göz altı ve yanak bölgesindeki elmacık kemiğindeki hacim kaybı için hyaluronik asit içeren dolgular iğne yardımıyla deri altına enjekte edilir. Hyaluronik asit maddesi cilde nem verir, kolajen üretimini sağlar ve su tutarak bölgenin hacim kazanmasını sağlar. Böylece göz altı bölgesi ışıltılı ve sağlıklı görünüme kavuşur. Etkisi 7 - 9 ay devam eder.”
