TİC Holding Header
  • USD 32.347
  • EUR 35.114
  • Altın 2309.788
  • BIST 100 8880.09
  • Siyaset

Sincar'a da gireriz, oradaki Pkk'lıları da temizleriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'na dair, 'Virgülü koyduk, inşallah şimdi nokta konacak. Bununla kalmayacağız tabii. Bunun uzantısı var. Onlar da hallolacak.' dedi.
Sincar'a da gireriz, oradaki Pkk'lıları da temizleriz
AA - Konuşmasına, tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'e Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Merhum Güzel ile geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen bir ödül töreninde bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, kendisini çok sıkıntılı gördüğünü ancak ödül törenini ihmal etmeyerek oraya katıldığını aktardı. Erdoğan, "Bu sabah da bu haberi aldık. Devlet, siyaset ve millet hayatımıza gerçekten yaptığı hizmetleri daima saygıyla hatırlayacağımız Hasan ağabeyimiz, ilerleyen yaşına rağmen bitmeyen bir heyecan ve coşkuyla çalışmalarını sürdürüyordu. Mekanı cennet olsun inşallah diyorum." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün kura çekecek bin 236 hakim ve savcının görev yerlerinin hayırlı olmasını temenni ederek, şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe girişimiyle hain yüzü tartışılmaz bir şekilde ortaya çıkan FETÖ'nün en çok hedef aldığı kurumların başında şüphesiz ki adalet teşkilatımız geliyordu, zira onun için her şey orada başlıyor, her şey orada bitiyordu. Darbe girişiminin ardından içindeki Fetocuları en hızlı ve en kararlı şekilde temizleyen kurum yine adalet teşkilatı oldu. Bu temizliğin, adalet teşkilatımız bünyesinde yol açtığı boşluğun doldurulması konusunda atılan adımları en başından beri takdirle takip ettim, takip ediyorum. Fakat 'Bitti mi?' derseniz ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız, çünkü bu virüs aynen kanser gibi. Kim bilir daha nerelerde neler çıkacak ama takip edeceğiz, çıkaracağız. Adeta metastaz yapmış, bunların temizlenmesi gerekiyor. Zira bu kurum, bu müessese çok güçlü, çok sağlam, tertemiz, pırıl pırıl olması lazım."

Avukatlık mesleğinden hakim ve savcılığa geçenlerin eğitim öğretimleri, tecrübeleri ve pratik bilgileri sebebiyle çok daha başarılı olduklarını bildiklerini dile getiren Erdoğan, pek çok ülkede hakim ve savcılığa atanacak kişilerin önce ciddi bir deneyim sahibi olmalarına özel önem verildiğini söyledi.

Okulunu bitirdikten hemen sonra hakim, savcı olan bir kişi ile 3-5 yıl gerçek dünyada tecrübe sahibi olduktan sonra mesleğe geçenlerin hadiselere yaklaşımlarının aynı olmayacağının açık olduğunu belirten Erdoğan, avukatlıktan hakim savcılığa geçiş uygulamasını yaygınlaştırarak sürdürmeleri gerektiğine inandıklarını ve bu adımı attıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapılan atamalarla hakim savcı sayımızdaki eksilmeyi şu anda fazlasıyla telafi ettik. Ancak bu konuda zaten katetmemiz gereken daha çok mesafe vardı. Adalet Akademimiz bünyesindeki çalışmaları ideal hakim, savcı sayısına ulaşana kadar sürdürmeliyiz." dedi.

"Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur"

"Arapçadaki 'adl', Türkçedeki 'törü' kelimelerinin özünü oluşturduğu adaletin tesisi hem Rabb'imizin emridir hem de devletin temelidir." ifadesini kullanan Erdoğan, bunun için tüm adliye binaları ve mahkeme duvarlarında "Adalet mülkün temelidir." yazdığını vurguladı.

Adaletin devletin, toplumun ve beşeri münasebetlerin de taşıyıcı sütunu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Adaleti sağlamak ile zulme kaymak arasındaki çizgi öylesine incedir ki kanunların hazırlanmasından mahkemelerdeki uygulamalara kadar her aşamada gerçekten çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor. Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur giderler. Mazlumun ahının arşı titrettiğini asla unutmamalıyız. Bunun için adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur." diye konuştu.

Türkiye'deki adalet hizmetlerinin hakka, hukuka, kanunlara uygun şekilde yürütülebilmesi konusundaki hassasiyetlerinin bugüne mahsus olmadığına işaret eden Erdoğan, 2002 Kasım ayında iktidara geldiklerinde millete Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla bir yandan hukuk reformlarıyla tüm temel kanunları yenilerken ve ciddi değişikliklerle anayasayı demokratikleştirirken, diğer yandan da adalet hizmetlerinin altyapısını güçlendirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Önce vesayet güçlerinin ardından Feto ihanet çetesinin tüm tuzaklarına, sabotajlarına rağmen her iki alanda da önemli mesafe katettik. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getirmiş ve İstinaf Mahkemelerini faaliyete geçirmiş olmamız dahi hak arama yollarının genişletilmesi bakımından başlı başına birer hukuk devrimidir. Hem adli ve idari yargıdaki mahkeme sayılarını hem de Yargıtay ve Danıştaydaki daire sayılarını artırarak dosyaların daha hızlı sonuçlanmasını temin ettik."

Adliyelerdeki destek personelinin sayısını iki katından fazla artırarak işlemlerin hızlı ve kaliteli yürütülmesini sağladıklarını anlatan Erdoğan, hakim ve savcıların değişen mevzuata ve şartlara uyumlarını kolaylaştırmak için eğitim programları düzenlediklerini, yurt dışına dil ve eğitim için personel göndererek hakim ve savcıların dünyayı daha yakından takip etmelerini sağladıklarını ifade etti.

Adalet teşkilatının altyapısını güçlendirme konusundaki en önemli çalışmalarından birinin de ülke genelinde inşa ettikleri 235 adalet sarayı olduğunu söyleyen Erdoğan, geçmişte bu tür hizmetlerin hükümet konaklarının giriş ya da bodrum katlarında verildiğini kaydetti.

Bunun adalet mekanizmasının çalışmasına uyan bir durum olmadığını, kendilerinin bunu görerek şartlara uygun faaliyet gösteren adliyeleri yeni ve modern binalara taşıdıklarını belirten Erdoğan, "Fiziki şartlardaki gelişmeyi şu örnek aslında çok iyi ifade edecektir; 2002 yılında adliyelerimizin büyüklüğü 600 bin metrekare bile değilken şimdi bu rakam 3 milyon 800 bin metrekarenin üzerine çıktı. Bakınız nereden nereye geldi. Halen devam eden projeler bittiğinde adliyelerimizin büyüklüğü 6 milyon metrekareye kadar ulaşmış olacak." şeklinde konuştu.

Adliyelerde teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak soruşturma ve yargılamaların hızlı ve güvenilir şekilde yürütülebilmesini de sağladıklarını anlatan Erdoğan, "Bunun yanında temel kanunlarımızın tamamını da yeniledik. Böylece hem uluslararası standartları hem de ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayan güçlü bir mevzuat altyapısını sağlamış olduk." dedi.

İnsan hakları alanında yaptıkları reformlarla hem vatandaşlara karşı gönüllerinin ferah olduğunu hem de uluslararası alanda ciddi hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını söyleyen Erdoğan, kurdukları adli veri bankası sayesinde yürütülen hizmetlerin sağlıklı bir istatistiğinin tutulabilmesini, nelerin yapıldığının, nelerin eksik kaldığının görülebilmesini de sağlamış olduklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzlaşma ve arabuluculuk sistemiyle alternatif çözüm yollarını devreye aldıklarını, adliyelerle birlikte ceza infaz kurumlarını da yenileyerek modernize ettiklerini, vatandaşların adalet hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılmasının da bir başka önemli hizmetleri olduğunu bildirdi.

Yaptıkları hizmetlerin listesinin çok daha uzun olduğunu dile getiren Erdoğan, "Verdiğim bu örneklerden de anlaşılacağı üzere ülkemizde adalet hizmetlerinin lafzıyla ve ruhuyla hak ettiği yere gelmesi için her türlü çabayı gösterdik gösteriyoruz. Milletimize verdiğimiz sözü tutmakta kararlıyız. Türkiye Fırat'ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerinde taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hakimlere ve savcılara sahip olduğu müddetçe Allah'ın izniyle millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez." değerlendirmesinde bulundu.

"Zeytin Dalı Harekatı'nda 3622 terörist etkisiz hale getirildi"

Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 3622 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildiren Erdoğan, "Virgülü koyduk, inşallah şimdi nokta konacak. Bununla kalmayacağız tabii. Bunun uzantısı var. Onlar da hallolacak. Zira bizim derdimiz işgal değil. Bizim derdimiz bu teröristlere karşı o temizlik harekatını gerçekleştirmek ve bu teröristlerden ülkemize karşı olan tehdidi ortadan kaldırmak." şeklinde konuştu.

"Sincar'a da gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuzey Irak'taki terör kamplarını da gerekirse sürekli olarak kontrolümüz altına alarak, zira merkezi yönetime söyledik, dedik ki 'Bakın burada ikinci bir Kandil ihdas ediliyor'. Neresi o ikinci Kandil, Sincar. Eğer bu işi halledecekseniz siz halledin. Eğer halledemiyorsanız biz hemen bir gece ansızın Sincar'a da gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın