CRA -
Bugün bir dost meclisindeydim, orada güzel bir gün geçirdik. Referandum sonuçları da değerlendirildi tabi. Bende Sosyal Politikalar üzerine bir öz eleştiri yapayım istedim. Çünkü buradan yazdığım yazılarımın, Bakanlık da ilgili kişiler tarafından okunduğunu biliyorum. Nereden biliyorsun? Derseniz, kuşlar haber getirdi!
Özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Yaşlı ve Engelli Hizmetleri Genel Müdürü, Sayın İshak Çiftçi’nin yazılarımdan rahatsız olduğunu çok iyi biliyorum. Oysa rahatsız olacağına, önerilerimizi ve tespitlerimizi dikkate alması çok daha faydalı olabilirdi.
Ama ben bugün de yazacağım, yarında yazacağım. Ben muhalefetten biri değilim, bizzat ömrünü sosyal politikaya adamış, engelliler için zamanını, emeğini, bilgisini, yeteneğini, parasını harcamış bir neferim.
Sayın İshak Çiftçi gibi, FETÖ'cü olduğu için görevden uzaklaştırılan, Genel Müdür Danışmanı iken, engelliliğini kullanıp, kurumun başına gelmedim. Hiçbir fayda yaratamadığım halde koltuğa da yapışanlardan hiç olmadım.
Engelliler adına zerre kadar fayda yaratmayan bir adamken, birden bire engellilerin hamiliğine soyunmadım. Bizzat yüreğimi ve emeğimi koydum ortaya.
Engelliler adına neler yapmışım, bunu kendisi de, engellilerde çok iyi biliyor. Onların haklarını savunmak, çıkarılan yasaların, engellilerin hayatını kolaylaştıran düzenlemelere (uygulamaya) dönüşmesini, her platformda dile getiren bir sosyal çalışmacıyım.
Buradan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Fatma Betül Sayan Kaya hanımefendiye birkaç şey yazmak istiyorum. Özellikle de, Yaşlı ve engelli Hizmetleri Genel Müdürünün hangi hizmeti ürettiğini sorarak başlamak istiyorum.
Sayın Bakanım, engelliler adına çıkarılan devrim niteliğindeki bunca yasal düzenlemeye rağmen, neden oy alamadığımızı düşünüp, araştırmanızı isterim.
Sayın Bakanım, Ülkemiz nüfusunun yaklaşık sekiz buçuk milyonu, hayatını engelli olarak idame ettirmektedir. Bu rakama çok basit bir hesapla, annesini, babasını, dedesini ve ninesini de eklediğimizde, ortaya neredeyse 25 milyona yakın insan kitlesi çıkıyor.
Bilmelisiniz ki, Yaşlı ve Engelli Genel Müdürlüğü uzmanlarının, engelli ve engelli ailelerinin yüreğine dokunamadığı için oylar “HAYIR”a gitti
Mevcut, engelli ve engelli ailelerinin, hangi Sivil Toplum kuruluşlarına Üye olduklarını bilmeyen ve iyi bir analiz yapmayan Sayın İshak Çiftçi ve ekibi yüzünden oylar “HAYIR”a gitti.
Kayıtlı üyeleri ile, engellilerin büyük bir çoğunluğunu kontrol eden, Vakıf, Dernek, Konfederasyon ve Federasyonların, hangi düşünceye ve partiye oy deposu haline getirildiğini görmeyen, İshak Çiftçi ve ekibi yüzünden oylar “HAYIR” a gitti.
Sayın Bakanım, Referandum da oylar ya kullanılmadı, ya da kullananların “HAYIR” oyu verdiğini, Bürokratlarınız söylemez ama ben söyleyeyim. Çünkü oy kullanılan mekanların fiziki şartları engelliler için, ya uygun değildi , ya da girişi katları yerine üst katlar da olduğu için erişebilirlik adına büyük sorun teşkil ediyordu.
Oysa YSK ile işbirliği yapılarak, engelli grupları hakkında bilgilendirmede bulunulabilseydi bu sorun kesinlikle çözülebilirdi.
Türkiye’de devrim sayılan yasaları AK Parti hükümetleri çıkardı, Engellilere bakım ve eğitim ücreti AK Parti hükümetleri tarafından çıkarılan yasalarla verildi. Buna rağmen oylar başka kanallara yönlendirildi. Çünkü koltuğa yapışan bürokratların engelli derdi yok.
Bürokratlar, Engellilerin başka partilerin arka bahçesi olmasının hiçbir sorun teşkil etmediğini düşündükleri için, iletişim kurma ihtiyacı duymadıklarının somut örneğidir “HAYIR” oyları.
Makâlenin devamı için tıklayınız!..
