TİC Holding Header
  • USD 32.567
  • EUR 35.013
  • Altın 2438.705
  • BIST 100 9754.6
Gündoğdu Yıldırım

Gündoğdu Yıldırım

​Kırmızı saçlı kadın

Bir ülkenin geleceği edebiyattır. Edebiyatsız bir yaşam düşünülemez. Her yerde ve her zamanda edebiyatla yatıp edebiyatla kalkmalıyız. Edebiyat olmazsa olmazımız kalmalıdır.
​Kırmızı saçlı kadın
Anlama, kavrama, yorumlama; analiz ve sentez okumakla olur.  Yaşamın diğer alanlarında başarıyı yakalamak; dili anlamak ve ona hakim olmaktan geçer. Kimse okumadan bir şey olmaz.  Birey, önce okuyacak, sonra başarı basamaklarını bir bir çıkacak. Başarının bir başka yolu yoktur. 

Kişi her türlü kitabı okumalı, her alanda kendini yetiştirmelidir. En çok da edebiyatı…

Son zamanlarda yeni çıkan kitapları takip etmeye çalışıyorum. Özellikle de Orhan Pamuk’un kitaplarını…

Yazarlık önemli bir iştir. Bunu kabul etmek gerekir. Yazarım diye rastgele roman veya başka edebi yazılar yazılmaz. Yazılanların; zaman, yer, mekan ve olayların gerçekleşe bilirliği noktasında bir tutarlılık göstermesi; yaşamsal olanı, gerçekçi ve tutarlı bir bakış açısıyla seslendirmesi gerekir. Eser her yönüyle hayatın içinden olmalıdır ve hayata birçok farklı açıdan bakabilmelidir. 

Tarihteki birçok olayın sırları, edebi eserlerde gizlidir. O dönemleri anlamak için edebiyat eserlerine bakılabilir. Edebi eserler, aynı zamanda tarihi belge niteliğindedir ve geçmişe ışık tutar.  

Okumaya heyecanla başladığım, “Kırmızı Saçlı Kadın” romanını hayal kırıklığı ile bitirdim.

Şaşırdım! “Orhan Pamuk, böyle bir roman yazmaz” dedim.  

Kitabı okumasam, kitabı okuyan bir arkadaşın yorumunu dinlesem, arkadaşa kesinlikle inanmaz, onun önyargılı olduğunu düşünürdüm.

Kitapta işlenen konu, çok uçuk ve toplumsallığı az. Çok çok eskilerden dinlediğimiz klişe masallar tadında bir roman olmuş.  Olayın yaşanabilirliği neredeyse imkansız. Kişiler arasında geçen ilişkiler ağının, normal hayatta gerçekleşmesi mümkün değil. Türk Filmleri, “Kırmızı Saçlı Kadın” romanının yanında yunmuş yıkanmış kalır. Cüneyt Arkın’ın yüz adam öldürmesi bile normal gelir bu romanda yaşananların yanında. Romanın finali çok kötü sonlandırılmış. Romanla yaşam birbirine örtüşmemiş, çok zorlama bir roman olmuş.

Ne demişti Yaşar Kemal: “önce yaşamalı; sonra yaşadığını yazmalı!” 

Yaşamadan sanal kurgular üzerine romanı inşa etmeye çalışmak, istendik eserler üretmede bazen sıkıntı yaratabiliyor.  Orhan Pamuk, “Kırmızı Saçlı Kadın”da konu, olay ve olayı örme sıkıntısı yaşamış.

Uçuk kaçık bir şey çıkmış ortaya.

Doğanın dengesi böyledir!

Edebiyata çok iyi hakim olmak iyi bir eser ortaya çıkarmak için yetmeyebiliyor.

Yaşamın içinde olmak, günün olaylarını birebir yaşamak veya yaşanan olaya şahit olmak, en az edebiyata hakim olmak kadar önemlidir.

Yazarken bizzat olayları yaşamak, olayı hissetmek edebiyatta başarının temel anahtarıdır.

Kaliteli eser verebilmek her anlamda iyi olmayı gerektirir.

Bir alanda çok iyi olmak başarı için yetmez. Gelen başarılar kalıcı olmaz.

Şu da bir gerçek; yazarın her eseri çok iyi olacak diye bir şey yok. Bazen istendik başarı olmayabilir. Bu da ekmek, su kadar normaldir. Önemli olan, kişinin yaptığı yanlışları görebilmesi, yapılan eleştirileri dikkate alabilmesidir.

Orhan Pamuk, okuyucularından “Kırmızı Saçlı Kadın” romanı için gerekli beğeniyi alamamıştır diye düşünmekteyim. 

Tabii ki bu benim düşüncem!..

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri