Hasan Denizyaran

Hasan Denizyaran

Sansürsüz bir hayat

Sansürsüz bir hayat
'Bir kişinin özgürlüğü başka birisinin özgürlüğünün başladığı yerde biter'. Özellikle son dönemlerde dikkatimi çeken ve beni bir birey olarak çok rahatsız eden git gide artan sansür olayları ve dizilere kesilen cezalardan bahsetmek istiyorum.

Ben genelde yabancı dizileri daha fazla izliyorum izlediğim bir kaç türk dizisi var. Tabi denk gelip baktığım diziler de oluyor. Kalite olarak git gide sektörün kendini geliştirdiği ve insanlara daha keyifli işler sundukları aşikar. Kesilen reklam cezalarını tabi ki anlayabiliyorum ama ahlaksızlık adı altında kesilen saçma cezaları ne ben anlayabiliyorum ne de anlayabilene rastladım! 

Karı koca veya iki sevgilinin öpüşme sahnesi oluyor bunu ahlaksızlık olarak nitelendirip ceza kesiyorlar. 'Çocuklar ve gençler için zararlı olabilecek içerikler' deyip, insanların birbirlerini vurduğu, uyuşturucu kullandığı, usulsüz sorgulamalar yaptığı her şeyin yayınlanmasında bir sakınca görmeyip buna ceza kesmiyorlar. 

Kadına tecavüz ediliyor, taciz ediliyor da şort, mayo giyince ceza geliyor. Neden ceza kesmiyorlar? Çünkü bu izlediğimiz diziler, filmler hepsi birer senaryodan ibaret ve hayal ürünü. Yayınlanmadan önce hangi yaş grubunun bunu izlemesi gerektiğini gösteren ibarelerin yayınlandığı bir kurmaca. Peki neden bu kurmacanın içinde o kadar olay varken sen gidip öpüşmeye takılıyorsun?

KUMANDA BİZLERİN ELİNDE!  

İzlemek istemediğimiz veya bizi rahatsız eden bir program varsa bunu kanalı değiştirerek zaten yapabiliriz. İzlemek istemediğimiz şeyleri izlemek isteyen birileri var mutlaka. Televizyonda küfürlerin sansürlenmesini doğru buluyorum. Fakat internette küfürlerin sansürlenmesine de bir o kadar karşıyım! 

Şahsen izlediğim diziyi ben televizyondan değil internetten açıyorum. O küfürleri duymak hoşuma gidiyor çünkü o izlediğim dizide ki kötü adamlar gerçekten kötüler ve ağızları da o denli bozuk. Bu olayı gerçekçi kılıyor. İnternete sansürü getirdiler ve şuan izlediğim şeyden hiç bir keyif almıyorum o kadar yapay gelmeye başladı ki. İnternete sansür getirmenin mantığını çözmüş değilim. Zaten onu o şekilde izlemek isteyen girip izliyor. Bu bir özgürlük. Ben o programı o şekilde izleyebilme özgürlüğüne sahibim. Sahiptim.

Bunları sansürleyeceğiniz, ceza keseceğiniz kadar çocukları ve halkı bu konuda bilinçlendirecek programların önünü açsanız da toplumun bozulmuş, sapkınlaşmış ahlaki zihniyeti biraz düzelse! Kadına mal olarak bakan, şort giyiyor diye tahrik olan gözü dönmüş toplum bilinçlense de olayların o şekilde olmadığını, dünyanın o şekilde dönmediğini ve bundan ibaret olmadığını anlasa! 

'Çocuklar ve gençler için zararlı olabilecek içerikler' çok doğru.. Çocuklarımızı ve gençlerimizi onları etkileyebilecek programlardan korumalıyız. Fakat bu kanalın veya yapımın problemi değil. Bu ailelerin gerek internete aile korumasıyla gerek çocuklarını yönlendirerek ne izletip ne izletmeyeceği ile alakalı. 

Sonuçta yapılan bir iş belli bir yaş üstü kitleye yapılıyor ve o kitleninde bir beklentisi var çünkü bu bir eğlence işi.

Gençlerimiz bilinçlendirmek için öpüşme vs. olayların sansürlenmemesinden yanayım. Bu bizim doğamızda var. Çocuk bunun sansürlenen bir şey olduğunu görünce merak duygusu daha fazla artıyor ve bilgiye ulaşamayınca da o bilgi onun için çok kıymetli oluyor, açlık hissi uyandırıyor. Belli bir yaşa geldiğinde ise bu onun için çok büyük bir olay oluyor ve hissettiği açlık duygusu ile beraber tacize, tecavüze yönelebiliyor. 

Umarım ileride herkesin istediği şeyi izleyebildiği, istediği bilgiye ulaşabildiği bilinçli ve olgun bir toplum olabilir ve o seviyeye ulaşabiliriz..  

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim hoşça kalın.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın