TİC Holding Header
  • USD 32.375
  • EUR 35.003
  • Altın 2324.829
  • BIST 100 9129.19
İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Adana'lı Cono’lar (Camuzcular)

Çocukluğumuzun korkulu rüyası CONO'lar. 1960'lı yılların sonu ve 1970'li yılların başı. Kendi yaşadığım çocukluk anılarımdan bazılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Adana'lı Cono’lar (Camuzcular)
Çukurova da bilinen bir aşiret, ismi Camuzcular. Örfleri adetleri yaşam tarzları tamamen farklı ve dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kabileye rastlamak mümkün değil. Genelde Çingene deseler’de Camuzcular çok farklı bir toplumdur. Çocukluk yıllarımda en az 4 ay yaz tatili boyunca sürekli olarak köyde yaşardık. Buğday ve pamuk hasatına yakın zamanlarda Camuzcular görünmeye başları. Mandaların çektiği üzeri çadırlı kapalı arabalarla uzun konvoylar halinde yolculuk yaparlar her kabilede en az yüz Camuz arabası bulunurdu.
 
Genelde düz mera arazilere konaklar, arabaların tamamını çember haline getirerek en az üçyüz, beşyüz metre çapında bir daire oluşturur, bu dairenin içini güvenli bölge olarak yaşamaya başlarlardı. O çemberin içine hiçbir yabancı insan giremezdi.yüksek yerlerden sadece izlerdik ve tam olarak neler yaptıklarını anlayamazdık.
 
Camuzcuların bölgeye yerleştiğini çevre köyler anında duyar ve herkes elinden geldiği kadar tedbirini alırdı. Çünkü Camuzcular korku nedir bilmez, acıma hissi olmayan, canice yaptıklarını olayları gerçekte yaşayanlardan dinlerdik. Köylerin sokaklarına dağılan Camuzcu kadınlar evlere dalar, bir Camuzcu kadını ev hanesini lafa tutarken diğer bir Camuzcu kadın, evi çoktan soymuş olurdu. Soygunu ve yağmayı yapan kadın köy dışında bulunan Camuz arabalarının çember yaptığı daireye girer ve kendini emniyete alırdı. Hiçbir köy halkı o çemberin içine girip suçluyu yani hırsızı tespit edemezdi. Köy büyüklerimizden duyduklarımıza göre Camuz arabalarının içi silah doluydu ve kimsenin oraya gitmelerini istemezlerdi. Hatta bizi büyüten yaşlı teyzeler, biz haylazlık yaptığımız zaman sizi Camuzculara veririz diye korkuturlardı. Bunun sebebi ise Camuzcuların çocukları kaçırdığı ve bu çocukları öldürdükten sonra içlerine uyuşturucu (esrar) doldurulup taşımacılık yapılması idi. Bu olaylar yörede hala dilden dile dolaşır, anlatılır. 1980'li yıllara gelindiğinde göçebe hayatını yavaş yavaş bırakmaya başlayan Camuzcular, Adana’nın doğusunda şehre uzak bir bölgeye gelip bütün Camuzcuları burada toplayıp yerleşik düzene geçtiler. Camuz arabaları artık yok, yerini Murat 124'lere teslim etti. Artık şehir hayatına alışmaya çalışıyorlar. Yeni yaşam düzenlerine aşiret yakıştırmasını yapan Camuzcular, bu defa topluluklarını CONO Aşireti olarak duyurmaya başladılar
 
Conolar tıpkı diğer Çingene ve göçebe yaşayan topluluklar gibi Türkiye'de yıllardır yaşıyorlar, ancak kimliklerini 1982'de alabildiler. Artık askere gidiyor ve vatan saydıkları Türkiye'de kendilerinden her zaman söz ettiriyorlar.

Hırsızlık Conolar için bir yaşam biçimi. En küçüğünden en büyüğüne her CONO hırsızlık yapar. Çocuklarını bu düzende yetiştirirler. Hırsızlığın tüm hile ve yöntemlerini ezbere bilirler. Yeni doğan çocuğa hırsızlığın nasıl yapılacağı, hangi teknik ve taktikleri uygulamaları gerektiği hem uygulamalı hem de pratikte öğretilir.



Conolar okuma yazması olmayan ve hiç bir dini inancı taşımayan insanlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Conolar okuma,yazma bilmez. Okula gitmezler.. Gidenler ise bir elin parmaklarını geçmemekte. Okul istiyorlar ancak mahallelerine okul yapılsa bile oraya gidecek öğretmeni bulmak pek kolay olmuyor, bölgeyi bilen hiçbir öğretmen bu görevi kabul etmiyor.

Conoların belirli bir inançları yok. Ne müslüman ne hıristiyan ne de budist. Kendilerini inançsız olarak tarif ederler. Aralarında sonradan bir dine yönelmiş olanları ise sanıldığı kadar fazla değil bir elin parmaklarını geçmiyor.
 
1918'de Bulgaristan'dan Erzurum'un Horasan ilçesine göç eden Cono Aşireti daha sonra çoğunluğu Adana olmak üzere diğer başka şehirlere yerleşmiş. Adana'da hırsızlık gasp yankesicilik ve uyuşturucu madde satışı gibi birçok suçtan adliyeye götürülen aşiret üyeleri hakkında birçok dava bulunuyor, davalar malum hep aynı suç gasp,hısızlık uyuşturucu. Aşiret'in ilk lideri 40 çocuklu Cono Ahmet. 1992'de Belediye Conoların evlerini istimlak etmiş. İstimlak bedellerini tahsil eden aşiret üyeleri Mersin'in Tarsus ilçesi ve Osmaniye ilçelerine göç etti. Bazı kesimler ise Adana'nın çeşitli mahallelerine dağıldı. Yerli halk ile Conolar arasında sık sık kavgalar yaşanıyor. Cono Aşireti özellikle Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Ulubatlı Hasan ve Yavuzlar Mahallesi'nde yoğun olarak yaşıyor. Şu an Cono Aşireti'nin lideri bulunmuyor.



Conolar da doğum kontrolu diye bir şey yok. Her Cono kadını en az 8-10 çocuk sahibi. Zaten doğumdan sonra çocuklar sokaklarda kendiliğinden büyümekte..

Aşiret kadınlarının güzellikleri dillere destandır. Kendi kabilelerinden (Cono) olmayan hiç kimse bir Cono kadınıyla birlikte olamaz, buna asla müsaade etmezler. Fahişe görünümlerini sadece soygun ve gasp yapmak için kullanırlar. Adana'nın otobanlarında şoförleri durdurarak aşk vaadiyle gasp ettikleri biliniyor. Dolandırıcı kadınlar otostopla durdurduğu erkek sürücülerin para ve değerli eşyalarını çalıyorlar, olay mahaline yakın yerlerde gizlenen aşiret erkekleri soygundan sonra sürücüyü ölümle tehdit edip kadınları ve çaldıkları paralar ve değerli eşyalarla birlikte alıp götürüyorlar. Günümüzde de Conolar yaşamlarını aynı şekilde sürdürmeye devam ediyor.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Rıza Caferli
    DEREŞORANLI CONOLAR Ya bende bu Conolarla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. 1990'larda İstanbul Tuzlada Erzincanlılara ait bir deri fabrikasında çalışıyordum. Orada Kemah Dereşoranlı (CONO MURAT) dedikleri "Murat Cöne" isimli bir kişi çalışıyordu. Bir gün muhabbet anında şakadan dedim ki bak bizler durüst insanlarız her taraf açık istesek burada bir sürü şey götürürüz. Bu Dereşoranlı MURAT CÖNE denen hırsızı bu lafımı ciddiye almış bir plan yapmış derileri bir çantaya doldurmuş derilerin üzerinide bezlerle örtmüş. Ama bekçi yakaladı onlara demiş beni Caferlili Rıza amca teşvik etti. Ben de gittim o patronların yanında o Murat Cöne'nin yüzüne tükürdüm dedim ulan şerefsiz ben sana git deri mi çal dedim. Sonra patronlar bu Hırsız Murat Cöne'nin yüzüne tükürerek onu işten attılar. Bende bu yaşadığım olayı sizlerle paylaştım. CAFERLİLİ RIZA ÖĞÇE