Sabır taşı olsa insan çatlar

Yıl 2002. Ak Parti iktidar olduktan sonra, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu Ak Parti ve bu kutlu dava yolunda kendimize bir istikamet belirledik.
Sabır taşı olsa insan çatlar
Ak Parti, vizyonel olarak Türkiye'nin geleceği için her alanda gelişmesi ve Dünyada güçlü bir aktör olmak için yıllardır yapılamayan yatırımları yapmak,
Savunma Sanayi'sini harekete geçirmek,
Terörle güçlü bir şekilde mücadele etmek ve kökünü kazımak,
Kişi başı milli gelirimizi üst seviyelere çıkarmak,
Sağlık, eğitim, üretim, ihracat anlamında planlanan hedeflere ulaşmak için yola çıktığını gördük ve destek olmak için, mahallelerde teşkilatlarda görevler aldık, çalıştık, çabaladık.

Ciddi bir yük vardı. Bu yüke az da olsa omuz vermek, ülkemiz ve geleceğimiz için oldukça önemliydi.

Batmış, tükenmiş hasta bir Türkiye. Bu hastalıklı ülkeyi tedavi etmek ve ayağa kaldırmak için gayret etmek ve çalışmak, daha fazla çalışmak gerekiyordu.

Tüm bunlar için mücadele verilecekti. Ve aynı zamanda içeride hainler vardı. İşte o hainlerle de mücadele edilmek zorunluydu.

Hep bildiğimiz geçmişte yüz yıllar öncesine dayanan ve Osmanlı'nın son dönemleri Abdülhamit'i tahtından indirilmesi için içeriden yapılan saldırı ve ihanetlerin aynısı ve hatta daha da fazlası yine vardı.

Cumhuriyet döneminde Rahmetli Menderes'i, Türkiyeyi ayağa kaldırma çalışmalarını hızlandırdığı anda ipe götürmek için yapılan oyunlar ve kahpelikler, ihanetler baş gösterdi ve o hainler emellerine ulaştı ne yazık ki.

Gelişen, kafasını kumdan çıkaran, her alanda büyümeyi öngören yatırım projeleri hep birilerini rahatsız ediyordu. Ülkesi için çalışan suçsuz bir lideri halkı karşısında suçlu duruma düşürüp yargıladılar. Sonuç idam!

Kısaca uçak kazasında bile Allah'ın koruması altında olan Menderes'i yargılatıp astılar.

Daha sonra Rahmetli Turgut Özal dönemi şüpheli ölümü.?

28 Şubat post modem darbe girişimi ve Rahmetli Erbakan hocaya kurulan oyun.


Bitmiyor bir türlü ihanetler.
Türkiye bir türlü ayağa kalkamıyor.

İçinde her türlü potansiyeli barındıran bir halk var ama birileri ABD ve siyonist emperyalistlerin uşağı olmuş ülkesini satmaktan vazgeçmeyen bir CHP var.

Mazlum bizim halkımız. Tüm bunları görmez, işitmez olmuş.

İşte, ilk başbakan olduğunda güçlü bir ses çıkarıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
İşte bu ses Dünya'nın bile hayretle izleyeceği güçlü lider Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildi.

Evet artık çalışma zamanı ekibiyle birlikte işe koyuluyor.

Batmış bir ülke. Çok kısa zamanda ülkeyi ayağa kaldırmak kolay olmayacaktı. Ak Parti güçlü bir şekilde halkın desteği ile yola koyuldu koyulmasına ama zamanla bu kutlu dava içine çöreklenmiş hainler tek tek ortaya çıkmaya başladı.

İşler iyi giderken, ülke borç batağından kurtulurken, dev yatırımlar planlanırken, içerideki hainler yeniden çirkin yüzlerini göstermeye başladılar.

MİT müsteşarına yapılmak istenen operasyon,
Erdoğan ameliyat masasında yapılmak istenen hainlik,
17-25 Aralık darbe girişimi,
Gezi olayları ve en son 15 Temmuz Hain darbe girişimi.

Emin olun hainlikler hep içeriden olması ve kendi özgür iradelerini FETÖ ve siyonist emperyalist çevrelere kiraya veren hatta bırakın kirayı kendilerini satan hainler.

Ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasına hazmedemiyorlardı ve halen saldırmaya devam ediyorlar.

Hedefleri sadece Erdoğan'ı devirmek, yok etmek.

Her şeye rağmen Recep Tayyip Erdoğan'ın derdi hizmet olduğu için büyük bir mücadele içindeydi. O Allah-cc sığınmış, alnı secdede, doğru bildiği yolda güçlü bir şekilde ilerliyordu.

Şu sözleri çok anlamlıydı.
“Göklerden gelen bir karar vardır.
Korkma! Çekinme! Üzülme! Hüzünlenme! Yey'se kapılma! Çünki Allah bizimle beraberdir.”

Evet Bize Allah yeter.

Ummadığı ihtimal vermediği olmaz dediği ihanetleri gördü. Ak Parti içinde dava arkadaşlarının Ak Parti'ye ihanet edeceklerini hiç düşünmedi.

Çünkü kimini Milletvekili yaptı, kimini İl Başkanı yaptı, kimini İlçe Başkanı yaptı, kimini Bakan yaptı, kimini Başbakan ve Genel Başkan yaptı, kimini Cumhurbaşkanı yaptı ama yaranamadı. Başka hangi makamlar kaldı? “Daha ne istersiniz” diye sorsam başka makam kalmadı ki.

Oysa amaçları içten içe Erdoğan'ı bitirmek. FETÖ başta olmak üzere uluslararası siyonist ve emperyalist güçlere kul köle olmuşlar.

O güçlerin talimatları ile Ak Partiyi zayıflatmak için,
Erdoğan'ın 2023 hedeflerini ulaşmaması için çıktılar Parti kurmaya kalktılar, hatta kurdular.

Geçin bunları bu halk her şeyi görüyor.
İhanet, ihanet, ihanet içindesiniz bu açık açık görülüyor.

Allah aşkına bir bakın.
Sayın Cumhurbaşkanımız nelerle, kimlerle uğraşıyor.

2002 yılından bugüne geldiğimizde.
İçeride bir ülkesini satan ve her türlü örgütlere kucak açan ABD ve tüm emperyalist güçlerle kol kola giren bir CHP var.

Bunlar Türkiye'nin ana muhalefet Partisi oluyorlar. Muhalefet nedir bilmezler, aslında dertleri muhalefet yapmakta değil. Bunlar siyasetin en kirli yüzü maalesef.

Ben 3 yıla yakın TBMM gördüm bizzat şahit oldum. Bu sözlerimle tüm CHP'lileri asla kastetmiyorum.

Kaliteli kişilerde tanıdım ama önemli çoğunluğu aşırı ideolojik ve ülke, vatan, millet umurlarında asla değil. Atatürk dillerine dolamışlar ama bakıldığında çok tezat bir durum ortaya çıkıyor.

Örneğin: Gazi Mustafa Kemal Atatürk ülkesi için savaşmış mücadele etmiş. Halkı için cepheden cepheye koşmuş, Cumhuriyeti kurduğunda bir cuma sabahı Sabah Namazı kılarak kurbanlar keserek dualar olunarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş. Teröristlere aman vermemiş. Bu ülkenin geleceği için çalışmalar yapmak amacı ile CHP'yi kurmuş.

Kurmuş ama 1938 sonrası CHP'de İnönü dönemi başlamış. Ülke gelecekte kimlere mahkum edildiğini, bu ülkenin savaşarak kazandığı toprakları masa başında kimlere terk edildiğini ve burnumuzun dibindeki Ege adalarını nasıl Yunanistan'a verdiğini Gazi Mustafa Kemal iyi ki görmedi.

Geçmiş CHP anlatmaya hiç gerek yok tarih açık kitaplar ortada.
Bugünün CHP'sini anlatmaya gerek var mı?
Kısaca:
1- CHP, başta PKK, FETÖ, DHKPC- gibi örgütlerle kol kola.
2- CHP, uluslararası Türkiye karşıtı tüm aktörlerle kol kola.
3- CHP, uluslararası katıldıkları tüm toplantı, oturum ve panel gibi organizasyonlarda ülkesini satan yalan dolanlarla içerde olup biteni anlatmakta.
4-CHP, ahlak dışı seviyesiz, çirkin, aynı zamanda terbiyesizce Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hakaret ederek saldırmaktan asla vazgeçmiyor.
5- Ortadoğu'da Türkiye kiminle sorun yaşıyorsa CHP o tarafın saflarına geçiyor ve 36 Askerimiz şehit eden ESAD Katili ile kol kola.

Daha çok şey sıralayabiliriz.

Ana muhalefetmiş. Geçin bunları.

Muhalefetlik ülkesini satmakla yapılmaz.
Muhalefet, teröristlerle mücadelede Devletinin yanında yer alır.
Muhalefet, ülkesi savaşta iken en güçlü sesi ile “Devletimin yanındayım” diyerek Dünyaya mesaj verir.
Muhalefet Ülkede yapılan güzel işleri taktir eder.
Muhalefet ülkeyi yönetenleri yaptığı yanlışlara karşılık tenkit eder eleştirir ama edep ve ahlak dışına çıkmadan.
Muhalefet ülkenin geleceği için projeler geliştirir ve bunu çıkar halk ile paylaşır, hükümete alternatif projeler sunar ve takip eder.

Şimdi sorular olabilir “CHP bunları yapmıyor mu?” diye.
Yapmıyor kardeşim. CHP artık Mustafa Kemal'in kurduğu Parti değil kardeşim hala anlamadınız mı?

Son TBMM yaşana olaylara bir bakın irdeleyin.
Grup Başkan Vekilleri ismini anmak bile doğru değildir.

CHP üst yönetimi işte bu.
Ahlaksız edepsizlik ne ararsanız var.

TBMM çatısı altına sarhoş gelirler ve o kürsüden yüzümüze baka baka her türlü hakaret edep dışı ahlak dışı sözleri söylerler.

Olan olaylar hoş değildi tabi ki ama yemin ediyorum sabır taşı olsa çatlar bunlara karşı.

Bir de bazıları lafları söylerler ve ortalık karışınca da korkup kaçarlar.

Bilir misiniz küçük paçalı horozlar vardır?
İşte tamda tarife uyuyorlar.

Hint horozuna posta koyarlar, dayak yerler. Yine bir süre sonra tekrar öterek karşı koymaya çalışırlar.

Siyaset bu değil kesinlikle. TBMM'de bulunmuş biri olarak söylüyorum. Ak Parti, MHP, asla böyle değil.

Kürsü konuşmaları, tutanakları geçmişe dönük açık bakılabilir.

Böyle edepsizlik böyle ahlak dışı böyle provakatif söylemler asla yoktur.

Dedim ya kürsü dokunulmazlığına güvenip bir de kafayı çekmişlerse emin olun sabır taşı olsanız çatlardınız.

Kavga hiç hoş değil. Halk sizi izliyor. TBMM yüceliğine, gaziliğine hiç yakışmıyor. Ama insanız etten kemikten yapılmışız duygularımız var. Hislerimiz var sabrımız var işte bazen kendinize hakim olamıyorsunuz.

İşte Cumhurbaşkanımız kimlerle ve nelerle uğraşıyor.

İçeride: CHP, HDP, PKK, İP, Saadet, Davutoğlu, Babacan.
Dışarıda: ABD, İsrail, Rusya, AB, Suriye, YPG, Libya Hafter, Yunanistan, sınırlarımızda düşman.

Daha ne anlatayım.

Belki gecede 3-4 saat uyku.
Dünya ile diplomasi trafiği.
İçeride bulunan 3,8 milyon göçmenler.
Kapımıza dayanmış 4 milyon göçmen

Allah aşkına rahat bırakın bir adamı ya.
Bir kez bu ülkenin menfaati için yanında durun.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Halil B.
    Dışarıda uğraşılanlara bakılınca dış politikamızın ne yazık ki kötü yönetildiğini de söyleyebiliriz...