TİC Holding Header
  • USD 32.383
  • EUR 35.088
  • Altın 2324.096
  • BIST 100 9129.19
Murat Yılmaz

Murat Yılmaz

Muhalefetin demontajı!

Siyasetin, özellikle de Türkiye'de iki çeşidi vardır. Bir köklü davaların siyasi hareketleri, ki bunların başında Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Partisi gelir. İki, menfaatler üzerinden hareket eden siyasi oluşumlardır.
Muhalefetin demontajı!
Bugün karşımızda bulunan CHP'nin, ne yazık ki, Cumhuriyeti kuran CHP ile uzaktan yakından alakası olmadığı da aşikardır.

Dolayısıyla bir davadan bahsedemeyiz.

Dava bir üst değerdir.

Uğrunda her daim bir adım öne çıkmayı göze alan insanların omuzladığı bu hedefe dava denir.
Kim var? Denildiğinde, hiç kimseye bakmadan, tereddüt etmeden, "Ben varım” diyebildiğiniz şeye dava denir.

Bu davaların siyasi hareketleri, partiler de de bir lider vardır, lidere itaat de esastır.

Bugün CHP kanadının çatırdadığını görüyoruz.

Muharrem İnce bir taraftan, bir hareket başlattı ve bu hareketin nereye varacağı da şu an itibariyle muğlak.

Bir diğer taraftan da Mustafa Sarıgül benzeri bir harekete soyunuyor.

Eh, parti içinde de birbiri ile çekişen, çekişene.

Geçen gün de Ümit Özdağ, bir bomba patlattı ve TV ekranlarından İyi Parti'nin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncuyu alenen ve de ispatlı bir şekilde FETÖcülük ile itham etti.

Akşener, apışıp kalmış olmalı ki, bu konuda kendine yöneltilen sorulara bağırarak, sinirlerine hakim olamayarak cevap verdi.

Zaten kongreden beri kazan kaynıyordu.

Şimdi ise İyi Partisi'nin bir kurucu üyesi, Milletvekili, partisinin belki de en önemli koltuğunun sahibine, aleni FETÖcülük ile itham ediyor.

Kim ne derse desin Efendim, Millet İttifakı çatırdıyor.

Çünkü bu İttifakı oluşturan partiler, bir davanın ürünü değil, dizayn edilmiş, sadece bir amaç ile bir araya gelmiş birer topluluklardır.

AK Partisi'nden umudunu kesen, hiçbir zaman dava adamı olmayan, menfaatleri doğrultusunda yaşayan, bir üst akılca yönlendirilenlerin kurdukları partiler de er yada geç ve de orta vadede aynı akibetlere uğrayacakları kesin.

İyi Parti'nin pek çok Teşkilatı topluca istifa etti, ediyor.
Davutoğlu'nun Partisi, daha yeni olmasına rağmen, bu istifaları yaşamaya başlamıştır bile.

Bir nevi, muhalefet kendi kendini demonte etmektedir.
Çünkü karşılıklı menfaatleri artık çatışmaya başlamıştır.

Millet İttifakının başını çeken CHP içindeki organik olmayan değişimler, bunlardan doğan yeni siyasi hedefler, belli ki diğer ortaklarca pek de hoş karşılanmamakta.

İyi Parti, zaten derme, çatma, üst akıllarca dizayn edilmiş bir parti.
İçindeki pek çok ismin ise FETÖ ile anıldığı da aşikar hatta en başta Meral Akşener'in.

Dizayn ürünleri, genellikle organik olmaz.
Homojen bir topluluk da olmaları, oldukça zordur.
Haliyle belli bir zaman sonra da çatlaklar baş gösterir ve bir şekilde de yok olup giderler.

Meral hanım, bu konuda yönetme yeteneğinin olmadığını da bir kez daha kanıtladı.
"Partimize saldırı bekliyorduk” açıklaması, sığı, basit ve vizyonsuz bir açıklamadan başka bir şey değil.
Hatta özürü kabahatinden beter.

Çünkü "saldıran” partiyi kurduğun adamlardan bir tanesi.

Tüm bu gelişmeler nereye varacak… göreceğiz.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • E.krem
    AKP ve MHP'den adım bekliyoruz hala FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda; nedense bir siyasi ayağı çıkarılamadı, iş kimlere kadar gidecek bilmeyen mi var... Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar...