TİC Holding Header
  • USD 32.567
  • EUR 35.013
  • Altın 2438.705
  • BIST 100 9754.6

Anayasal Bir Haktır Eğitim -1-

Eğitim her vatandaşın Anayasal hakkıdır. Engelliler de bu anlamda eğitim haklarını her vatandaş gibi kullanmak, eğitimli bireyler olarak toplumda saygın bir yer edinmek isterler. Tabi engellilerin eğitimleri özel eğitimi gerektirmektedir. Gerek Öğretmenleri, gerekse kullandıkları materyallerle diğer eğitimden farklılık göstermektedir. Bu eğitimden; Görme, zihinsel, işitme ve konuşma engelliler yararlanmaktadırlar. Tabi bu okulların tamamı T.C Milli Eğitim Bakanlığına bağlıdır.Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına göre, bir program çerçevesinde eğitim ve öğretime tabi tutulurlar.

Bu yazımızda özel eğitim ve eğitimdeki sıkıntılardan söz edelim istiyorum.Zira eğitim hepimiz için gereklidir,ama engelliler için daha çok önemlidir.Onlar eğitimli bireyler olarak toplumda saygın bir yer edinmek zorundadırlar.Bunu başarmaları gerekmektedir.Yoksa iş ve aş bulmada büyük güçlükler yaşayabilirler.Ki, Şuan yaşadıkları sıkıntının temelinde de bu yatıyor.

Özürlü bireylerin varlığı neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak eğitimleri pek o kadar eski değildir. Bu süreç çeşitli evrelerden geçerek günümüze kadar gelişerek ulaşmıştır. Eğitimlerinin geç başlaması ve çeşitli evrelerden zorluklar yaşayarak geçişi, sağlıklı insanların özürlülere karşı tutumundan kaynaklanmaktadır.

Tabi sağlıklı insanların tutumu da bilim, teknoloji ve uygarlığın gelişimi ile değişiklik göstermektedir. Bir dönem özürlü insanı öldürme, ısız yerlere terk ederek ondan kurtulma yoluna gidilmiştir. Bu çoğunlukla onların geçim ve korunma yönünden normal insanlar için bir yük olduğu şikâyetinden kaynaklanmıştır. Bir dönem de sakattan kurtulmak yerine onları kötü işlerde çalıştırarak onlardan istifade etme yoluna gidilmiştir. Engelliler, değirmenlerde su taşıyıcısı, fahişelik ve dilendiricilik gibi işlerde kullanılmıştır.

Tevhit dini ve bilimdeki gelişmeler, sağlıklı insanların engelliye karşı tutumunu değiştirmiş, onların da insan olduğu, insanca yaşama haklarının olduğu, olması gerektiği görüşünü yaygınlaştırmıştır. Bu görüş, onların topluma eğitilerek kazandırılmasının mümkün olduğunu savını güçlendirmiştir.
          
İnsanlık tarihi ile paralel değişim gösteren eğitim süreci, önceleri yalnızca zengin, soylu ailelerin özürlü çocuklarına özel olarak verilen bir eğitim olarak başlamıştır. Sonraları isteyen her engelliye eğitim verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Bugün ise her özürlüye zorunlu eğitim uygulamasına geçilmiştir.
          
Önceleri engellinin eğitim masrafları, kendi ailelerince karşılanıyordu. Zengin ve soylu aileler için bu bir sorun değildi. Eğitimde yaygınlaşma başlayınca zengin olmayanların çocuklarının eğitim masrafları hayır kurumlarınca, bağış ve yardımlarla karşılanmaya başlamıştır. Ama varılan son noktada, özel eğitim masraflarının devlet bütçesinden karşılanması kabul edilmiştir. Uygulama da bu yöndedir.   
     
Engelli eğitiminde her özür kümesi için ayrı okullar açılmıştır: Körler okulu (görme engelliler), sağırlar okulu(işitme ve konuşma engelliler),Zihinsel engelliler okulu gibi. Bu okullar, giderek yatılı okullara dönüştürülmüştür. Sonraları mümkün olduğu kadar gündüzlü öğrencilik teşvik edilmeye başlanmıştır. Gündüzlü ayrı okullardan, normal okulların içinde ayrı özel sınıf uygulamasına, özel sınıfların normal sınıflar içerisinde kaynaştırma uygulamalarına doğru bir gidiş görülmektedir. Bunun için günümüzde özürlü için; ailenin, çevrenin, toplumun durumuna göre değişiklik gösteren ama bireyin yararına olan en iyi uygulamanın seçilmesi görüşü hâkimdir.  
       
Özel eğitim, ilk dönemlerde din adamlarınca yürütülen bir eğitim olarak görülmektedir. Sonraları bu işe meraklı olan herkesin özel eğitim vermeye çalıştığı bir döneme geçilmiştir. Bunu izleyen dönemlerde özürlülerle hekimler çalışmışlardır. Daha sonraları “bu işin öğretmeni olmalı” görüşü kuvvetlenmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, özel eğitim bir ekip-takım işi olarak görülmektedir. Bu ekipte öğretmen, hekim, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, konuşma özürlü uzmanı, fizyoterapist vb. birçok uzman bulunmaktadır.
                    
Önceleri eğitim uzmanı üzerinde pek durulmazken, şimdilerde eğitim ortamının, özür ve kazandırılmak istenen davranışa göre, fizyolojik-sosyal-psikolojik özellikler dikkate alınarak düzenlenmesi üzerinde ısrarla durulmaktadır.  
       
Genel eğitimde olduğu gibi, hatta genel eğitimden daha önemli olarak, program geliştirme çalışmaları özel eğitim için kabul edilmektedir.
  
Bir sonraki yazımızda,özel eğitimi anlatmaya devam edeceğiz.

Selam ve dua ile
  

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri