TİC Holding Header
  • USD 32.346
  • EUR 35.214
  • Altın 2246.59
  • BIST 100 8792.15

TBMM'nin Engelli Araştırma Raporunu yayımlıyoruz (3)

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Engelli Hakları İnceleme Raporu'nu kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyoruz.
TBMM'nin Engelli Araştırma Raporunu yayımlıyoruz (3)

24.Dönem 3.Yasama Yılı Olan 2013 Yılında Yayımlanan “Engelli Hakları İnceleme Raporu” nun 3.ünü kamuoyu ile paylaşıyorum. Geçen iki yazımız çok tepki aldı. Birileri çok rahatsız oldu. TBMM ‘inden bu raporu talep edenlerin sayısı arttı. Hatta geçenlerde bir müsteşarımızla, yemekte karşılaştığımızda, “bu rapordan komisyonların bile haberi yok” demesi çok ilginçti.

Bu raporun tamamını yayınlayacağım. Umarım koltuğa yapışan Bürokratların vicdanı harekete geçerde, gereğini yaparlar. Yoksa yazık olur, çıkarılan yasalara, engellilerin yararına düzenleme yapacağız diye gayret eden iktidarın iyi niyetine…

Benim gibi alanda çalışan akademisyenlerin derdi, Ülkemizde İnsan haklarına verilen önem arttıkça engelli haklarına ilişkin iyileştirici çalışmalar da hız kazanmaktadır. Bu değişimde engelliliğin yalnızca tıbbı yaklaşımla değil, toplumsal ve hak temelli yaklaşım üzerinden tanımlanması da etkili olmaya başlamıştır. Her ne kadar “Engelli Hakları” kavramı, engelli bireylere ait bağımsız bir hak kategorisi gibi algılanmakta ise de, bu kavramla amaçlanan engellinin tüm temel hak ve özgürlüklerden diğer bireyler gibi tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik etmek ve insan onuruna olan saygıyı güçlendirmektedir.

Zaten bu amaca katkı yapmak amacıyla, bu konu TBMM insan Hakları İnceleme Komisyonunda değerlendirilmiştir.

Şöyle bir tespit var TBMM, Engelli Hakları inceleme raporunun, 3 sayfasında. Şöyle bir yorum var, deniyor ki ”Dezavantajlı gruplar içerisinde yer ala engelli bireylerin eğitim, istihdam, sağlık, adalete erişim, toplumsal yaşama katılım, kamu hizmetine erişim, ayrımcılıkla mücadele gibi alanlarda daha fazla desteklenmeleri ve uygulamalardaki aksaklıkların tespit edilerek giderilmesi önemlidir. Ve, vakit kaybetmeden derhal çalışmalara başlanmalıdır. Şimdiye kadar yapılanlar zayıf ve kalıcı olmaktan çok uzaktır. Denetim mekanizması çalıştırılmalıdır. Denetim yoluyla aksaklıkların giderilmesi ve kalıcı projelerin faydaya dönüştürülmesi sağlanmalıdır”

Bu raporun yayımlandığı günden beri, alanda incelemeler yaparız, raporlar hazırlar ve yayımlarız. Görünen o ki, bu inceleme raporunun tespit ettiği gibi, yaşanmakta olan sorunlara yeni çözümler üretilebilmelidir. Başka Yaşlı ve Engelli Hizmetleri Genel Müdürlüğü olmak üzere, ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, çıkarılan yasal düzenlemeler ışığında, denetimli çalışmalara başlamaları kaçınılmazdır.

Çünkü bir arpa boyu yol alınmamıştır. Engellinin; İstihdam, eğitim, sağlık ve fiziksel engellerle dolu ortak kullanım alanları sorunu çözülememiştir. Engelli hala apartmanından, sokağa çıkamıyor, toplu taşıma araçlarını kullanamıyor, ortak kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalara girip çıkamıyor, kendi gündelik işlerini yapamıyor.

Engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki sorunların başında gelen, engelliyi anlayan ve hayatı her anlamda paylaşan toplumsal bilinç hala sağlanamamıştır. Yaşlı ve engelli Hizmetleri Genel müdürlüğünün, Psikologları neden alanda çalışmıyorlar? Neden engelli grupları ile ilgili, kamuoyunu, işadamlarımız, eğitmenlerimizi bilgilendirme çalışmaları yapmıyorlar. Genel müdürleri İshak Çiftçi gibi koltukta oturmak için mi girdiler bu işe. Hiç mi insani duygularla hareket etme lüzumu duymazlar? Yasalar olmasa da, vicdan iş görmeleri için yetmez mi?

Sizin vicdanınız TBMM Engelli Hakları İnceleme raporundaki tespitlerde, bu zamana kadar harekete geçirmemiş. Vicdan! Ne zaman harekete geçecek, ne zaman “siz engelli olsaydınız? nasıl bir dünya isterdiniz” diye düşüneceksiniz?

Ne zaman size böyle bir dünya verselerdi, ve siz görme engelli, sandalyeye mahkum omurilik felçlisi, ortopedik engelli, olsaydınız; bu engellerle dolu dünyada nasıl yaşardınız?

Dünyayı pencerelerinin ardından izleyen engellileri ne zaman anlayacaksınız? Yatalak olduğunuz zaman mı?

Bizi insan yapan sosyal zekamızı ve ilişkilerimizdir. Sosyal ilişkileri neredeyse sıfır olan, engelliler ne zaman toplumla bütünleşecek. Adalet gözlüğünüz ne zaman yüzünüzde yer bulacak da, siz Mevlana’ nın dediğine kulak vereceksiniz? “sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma”

Vicdanı olan bürokratlara sesleniyorum, çalıştığınız alan, kanlı gözyaşları, dualar ve bedduaların bol olduğu alandır. Arada oturup düşünün, vicdanınızın sesine kulak verin, sizde ağlayın ki, merhamet damarlarınız kurumasın…

Gözlerinizin Camını Ara Sıra Yıkamak Gerektiğini hatırlayın…

Bir gün bir çocuğa sormuştum, deniz neden tuzludur diye…

Babası uzun bir sefere çıkmıştı…Çocuk hemencecik karşılık verdi: “Deniz tuzludur, çünkü denizciler durmadan ağlarlar!…”

Neden denizciler böyle çok ağlar ki..?

“Çünkü” dedi, “Yolculukları bitmez…” “- Onun için de mendillerini hep direklere asıp kuruturlar!”

Gene sordum: Ya niçin insanlar üzgün olunca ağlar..?

“Çünkü” dedi, “- Daha duru görebilelim diye gözlerin camını ara sıra yıkamak gerek…”

Bu anekdot ile bitirelim, ileriki yazılarımızda inşallah, TBMM raporunu konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü asıl can alıcı tespitlere daha gelmedik. Sizde yorum yazın lütfen, sadece bana e-mail veya telefon ederek kamuoyu oluşturulmaz. Sizde gür sesinizle bağırın!

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın