İmanla, aşkla, vatani ve milli duygular içinde kanla yoğrulan tarihimizde, milletçe, 

Alemlerin Sultanı Hz. Muhammed (s.a.v) anladığınız zaman,
Ashab-ı Kiram'ı,
Dış mihrakları, 
Fatih'i, Fatih'in fethini, 
Seddülbahir ve Conkbayırı'ndaki kahraman Bombacı Mehmet Çavuş'u,
Kudüs'ün önemini, 
Kuşçubaşı Eşref Bey'i, cesaretini,
'Filistinden size bir karış toprak vermem' diyen Abdülhamid'i ve mücadelesini, 
Devlet-i Aliye-yi Osmaniye'yi gerçekten anladığınız zaman tüm sırları çözmüş olacaksınız.

Siyonizm'i anladığınız zaman, 
İsrailoğullarını,
Tûr-i Sînâ'yı,
Savaşları, 
Talmud'u, 
Üçlü komisyonu, 
Kur’an-ı Kerim’i göstererek “Bunu Türkler’in elinden almadıkça Osmanlı’yı yıkamayız” diyen D’izrâeli,
Novus Ordo Seclorum zihniyetini anladığınız zaman uyanacaksınız.

Menderes'i,
Özal'ı, 
Erbakan Hoca'yı,
Milli Görüş'ü anladığınız zaman (Diliyorum vakit geç olmaz) onların planları 40 yıl çölde kaldıklarında başlayıp, kirli emel ve paralar ile şehirlere, resmi kurumlara, toplantı masalarına, gizli yapılanmalara, lobilere ve kanlı senaryolara kadar geldi.

Anti-İslamizm zihniyetlerin, Türk-Müslüman katline bizim yumacak ne bir gözümüz ne de vatanımızdan ilhak edecekleri bir kum tanemiz vardır.

Kuyularında sıcak sular kaynatıyorlar lakin Allah bizimle beraberdir. Yanan biz olmayacağız! 

Isınırsa bir tek telimiz, gözlerimizin alabildiğini yangın yerine çeviririz!