Kan ağlayan ümmet coğrafyası
Ey İnsanoğlu! Ümmeti Muhammed olmanın hakkını veremezsek eğer, islâm evimiz tamamlanmayacak. Her mümin bir tuğladır. Bir tek kişi olmasa dahi ev olamayacağız.
Perişan olmuş Ümmet yapısı içinde; Feryat figan namazlar kılsak sabahlara kadar, ömür boyu hiç ara vermeden oruç tutsak, hacca gitsek, ayrılmasak oradan, camiler yaptırsak, içinden çıkmasak,
Hiç faydası yok, kurtuluşumuz iki cihanda da mümkün olmayacak !
Irkçı emperyalistler için; Bizim başımızı kapatmamız, ibadetlerimizi dört dörtlük yapmamız, cuma namazları kılmamız, hiç bir sorun sıkıntı teşkil ETMEZ!
Ne zaman ki iki müslüman bir araya geldi,
Ne zaman ki Cihad için siyaset yapıldı,
Ne zaman ki faydalı vakıflar, dernekler kuruldu,
İşte o zaman, onlar için büyük bir tehlike söz konusu olur.
Terimizi ve gücümüzü sadece İslâm Birliği denizine akıtalım.
Cihad anlayışı; Bedir, Hendek Savaşı'nda kalmadı. Şeytan var oldukça ve biz nefes aldıkça Cihad daima var olacaktır.
Kan gölü haline getirilen, paramparça olan, göz yumulan bu Ümmetin kurtuluşu ve birliği olmadıkça da Yaradan bizden razı olmayacak ki Hz. Muhammed (s.a.v) bize şefaatçi olur mu sanırız.
Bizim mücadelemiz bütün insanlık için olacakken, tek kurtuluş yolu İslâm iken, Hicret, Cihad ve Ümmet ŞART derken,
Buna uygun hareket ediyor muyuz gerçekten?
Bu uğurda, bir tek canın bile kurtuluşu için her şeyimizle emek veriyor muyuz !
Hz. Muhammed'in ümmeti olduğumuz, başka yapılara biadla ispat EDİLEMEZ.
Şere baş eğip de Ümmet fedasinda bulunmak Allah'ın kitabında yazmaz. Canıyla malıyla Cihad etmek yazar.
Şuur, sadece İslâmiyetin derin tezahürü ile mümkündür.
Katliamlarda yitirilen canlara sebep olanlar, zulme susanlar;
Kişisel ibadetlerini layıkıyla yapınca ahirette kurtuluş mu umarlar.
Helak oluyor kardeşler,
İntihar ediyor vicdan,
Kursun yiyor mama yiyecek olan çocuklar!
Uyuma artık ey Müslüman,
Yerimizde sayıyoruz!
İslâmın en özlü ifadesi olarak, biz diyoruz ki; "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"
Peki veriyor muyuz bu şehadetin hakkını? VERELİM!
Unutmayalım ki Cenabı Allah inandığımız sürece inşaAllah bizimledir.
Bedir'de melekleri ile nasıl yardım etti ise Yaradan daima inananlar ve Cihad/Ümmet bilinci ile gayret edenler ile birliktedir.
'Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin/güvenip dayanmayın! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra size yardım da edilmez.'
(Hûd Sûresi - 113)
Hiç faydası yok, kurtuluşumuz iki cihanda da mümkün olmayacak !
Irkçı emperyalistler için; Bizim başımızı kapatmamız, ibadetlerimizi dört dörtlük yapmamız, cuma namazları kılmamız, hiç bir sorun sıkıntı teşkil ETMEZ!
Ne zaman ki iki müslüman bir araya geldi,
Ne zaman ki Cihad için siyaset yapıldı,
Ne zaman ki faydalı vakıflar, dernekler kuruldu,
İşte o zaman, onlar için büyük bir tehlike söz konusu olur.
Terimizi ve gücümüzü sadece İslâm Birliği denizine akıtalım.
Cihad anlayışı; Bedir, Hendek Savaşı'nda kalmadı. Şeytan var oldukça ve biz nefes aldıkça Cihad daima var olacaktır.
Kan gölü haline getirilen, paramparça olan, göz yumulan bu Ümmetin kurtuluşu ve birliği olmadıkça da Yaradan bizden razı olmayacak ki Hz. Muhammed (s.a.v) bize şefaatçi olur mu sanırız.
Bizim mücadelemiz bütün insanlık için olacakken, tek kurtuluş yolu İslâm iken, Hicret, Cihad ve Ümmet ŞART derken,
Buna uygun hareket ediyor muyuz gerçekten?
Bu uğurda, bir tek canın bile kurtuluşu için her şeyimizle emek veriyor muyuz !
Hz. Muhammed'in ümmeti olduğumuz, başka yapılara biadla ispat EDİLEMEZ.
Şere baş eğip de Ümmet fedasinda bulunmak Allah'ın kitabında yazmaz. Canıyla malıyla Cihad etmek yazar.
Şuur, sadece İslâmiyetin derin tezahürü ile mümkündür.
Katliamlarda yitirilen canlara sebep olanlar, zulme susanlar;
Kişisel ibadetlerini layıkıyla yapınca ahirette kurtuluş mu umarlar.
Helak oluyor kardeşler,
İntihar ediyor vicdan,
Kursun yiyor mama yiyecek olan çocuklar!
Uyuma artık ey Müslüman,
Yerimizde sayıyoruz!
İslâmın en özlü ifadesi olarak, biz diyoruz ki; "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü"
Peki veriyor muyuz bu şehadetin hakkını? VERELİM!
Unutmayalım ki Cenabı Allah inandığımız sürece inşaAllah bizimledir.
Bedir'de melekleri ile nasıl yardım etti ise Yaradan daima inananlar ve Cihad/Ümmet bilinci ile gayret edenler ile birliktedir.
'Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin/güvenip dayanmayın! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra size yardım da edilmez.'
(Hûd Sûresi - 113)
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
