TİC Holding Header
  • USD 32.382
  • EUR 34.98
  • Altın 2323.637
  • BIST 100 8880.09
  • Yerel

Ağrı'da Tarım ve Hayvancılık'ta güzel işler oluyor..

Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, Ağrı’da tarım ve hayvancılığın öneminden bahsederek yaptıkları çalışmalarla alakalı ayrıntılı bilgiler verdi.
Ağrı'da Tarım ve Hayvancılık'ta güzel işler oluyor..
Okan Geçgel - Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, Ağrı’da tarım ve hayvancılık ile ilgili birçok faaliyetleri olduğunu ve hedefleri doğrultusunda kendilerine ödev olarak gördükleri 5 başlıkla markalaşmanın yolunda ilerlediklerini belirtti. Kenan Engin yaptığı açıklamayı şu şekilde sürdürdü: "Bizim Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak 5 tane ödevimiz var. Biz bu 5 işi başardığımızda 2019 için Ağrı’nın tarımsal hasılası toplam 4,5 katrilyon oldu. Biz bu 5 ödevi hallettiğimizde Ağrı’nın tarımsal hasılasını 7,5 milyara çıkaracağız. Yani Ağrı’nın tarımdan elde ettiği geliri iki katına çıkaracağız. Bu da Ağrı’nın, tarım ve hayvancılıkla geçinen vatandaşının gelirinin iki katına çıkması demek. Bu 5 ödevden birincisi; et üretimimiz. Çok kaliteli ve Türkiye’de hatırı sayılır bir et üretimi yapıyoruz. Fakat bu etten istediğimiz düzeyde istifade edemiyoruz. Ürettiğimiz hayvanı batıdaki yetiştiricilerimiz alıyor, orada besliyor. Biz burada besi materyali üretiyoruz, batıda besiye giriyor. Asıl etten para kazananlar onlar oluyor. Ağrı et üretimi noktasında çok kaliteli bir yerde ama bunu değerlendirecek bir mekanizma oluşturmamız lazım. Hayvanın batıda değil Ağrı’da beslenip, karkasa veya sucuğa, salama, sosise dönüştürülüp rafa çıkması lazım. İkincisi; süt üretimi. Ağrı’da ciddi anlamda süt üretimimiz var. Ağrı’da günlük 50 ton işleme kapasiteli süt ve süt ürünleri fabrikası kurduk. Henüz kurulalı 1 ay olmasına rağmen şu an günlük 12 ton süt işliyoruz. Kaşar peyniri ve sizin Erzincan tulumu dediğiniz bizim de artık Ağrı tulumu dediğimiz ürünleri üretiyoruz. Bu iki çeşitte şu an yoğun üretim var. Üçüncüsü; Ağrı balı. Ağrı’nın balını coğrafi işaret alıp, markalaştırıp, rafa çıkarmak istiyoruz. Dördüncüsü; jeotermal kaynaklar. Bizim Diyadin’de çok ciddi bir jeotermal kaynağımız var. Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgemizde 40 dekarlık alanda profesyonel seracılık yapılıyor. Sadece 40 dekarda yıllık 2 bin ton domates üretiliyor. Fakat burada oluşturulacak alan bin dekar. 40 dekarda 2 bin ton üretiyoruz, bin dekarda 50 bin ton üretmiş olacağız. Dolayısıyla Türkiye’de domates üretiminde de marka bir il olacağız. Bu konuda bakanlığımızın da yoğun çalışmaları devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ve bizim de hedefimiz; burada bin dekarlık sera oluşturup, Ağrı’yı bölgenin sebze üretiminde de bir numarası haline getirmek. Bunun gibi birçok faaliyetimiz devam ediyor. Ağrı’da tarım ve hayvancılık ile ilgili güzel işler oluyor."

"Ağrı’da Tarım ve Hayvancılık Hayati Bir Mesele"

Ağrı’da insanların birinci geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu ve bu sebeple hayati bir önem taşıdığını ifade eden Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, bu anlamda yaptıkları çalışmalardan bahsetti: "Ağrı’da insanların birinci geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Ağrı ilinde hizmet ürettiği, hizmet verdiği sisteme kayıtlı toplamda 60 bin tane çiftçimiz ve yetiştiricimiz var. Ağrı gibi bölgelerde aile nüfusu batıya göre biraz daha kalabalık. Beşer kişiden hesap ederseniz 550 bin nüfusun 300 bin nüfusuna direkt hizmet üretiyoruz. Dolaylı olarak bundan etkilenen kısmı da hesap ettiğinizde ortalama Ağrı’nın toplam nüfusunun yüzde 70’i ile 75’i arası tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Dolayısıyla sadece bu Ağrı’nın bir tarım ve hayvancılık ili olduğunun en bariz göstergesidir. Bunun dışında Ağrı’da tarım ve hayvancılıkla ilgili birçok faaliyet yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığımız ciddi anlamda destekler veriyor. Ağrı iline sadece 2019 yılında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak sağladığımız hibe ve destekler 175 milyon TL. Bakanlığımızın diğer bağlı ve ilgili kuruluşlarını da hesap edersek 2019 yılı içerisinde Ağrı’ya toplam 300 milyon TL’nin üzerinde tarımsal destek var. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık Ağrı’da çok hayati bir mesele. Toplam 400 bin büyükbaş hayvanımız, 1 milyon 335 bin de küçükbaş hayvanımız var. Büyükbaş hayvan açısından bölgede Erzurum ve Kars’tan sonra 3. iliz, küçükbaş hayvan açısından ise Van’dan sonra 2. iliz. Hayvan varlığı açısından büyükbaşta Türkiye’de 10. sırada, küçükbaşta 4. sıradayız. Yani dolayısıyla hayvan varlığı açısından Türkiye’de önemli bir yerdeyiz. Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye’de hayvan tedariği ve varlığı açısından önemli bir yerde ama bunun içinde Ağrı çok özel bir yere sahip. Bu işle iştigal eden yetiştiricinin varlığı açısından da önem taşıyor. Bizim et üretimimiz 28 bin ton. Türkiye’de et üretimi sıralamasında 8. iliz. Süt üretimimiz 382 bin ton. Yine Türkiye’de çok kayda değer bir süt üretimimiz var. Bunların dışında yine çok kaliteli ve 300 tona yakın bal üretimimiz var. Yine özellikle yonca ve korunga olmak üzere kaba yem üretiminde de Türkiye’de hatırı sayılır bir üretimimiz var. Ağrı’nın; ürettiği et, süt, bal ve sahip olduğu jeotermal kaynaklar noktasında Türkiye’de fazlaca değerlendirilmesi gereken, ciddi anlamda katma değere dönüştürülecek birçok yönü var."

"Ağrı’da Arıcılık Güçleniyor"

Ağrı’da birçok sektörle birlikte arıcılıkta da yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Yaptıkları çalışmaların neticesinde Ağrı balını tanıtmada da ciddi bir başarı yakaladıklarını belirten Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, "3,5 yıl önce İl Müdürlüğü yapmaya başladığımda o dönemki valimize hangi projeyi götürdüysek hepsinde desteklerini gördük. O dönem Vali Bey buraya geldiğinde bütün kurum müdürleriyle görüştü. Beraber yaptığımız kilit projelerden bahsedeyim. Benim düşündüğüm ve projelendirdiğim bir çalışma vardı. Ağrı’nın balını tanıtmak için bal festivali yapmayı planlıyordum. Bu projeyi Vali ile paylaştım. Hemen çalışmalara başlayalım dedi. Tahminen Vali beyin gelişinden birkaç ay sonra bal festivali yaptık. İnanın ki Ağrı’nın kendi vatandaşı bile buranın balının kaliteli olduğunu bilmiyordu. Türkiye’de Ağrı balı diye bir gündem oluşturduk. Bir taraftan balımızı tanıtırken diğer taraftan burada arıcılık işiyle uğraşan yetiştiricimizi nasıl destekleriz, onların ürettiği balı pazarlama noktasında nasıl bir ağ oluştururuz ve üretilen bal miktarını nasıl artırırız, arıcılıkla geçinen, bu işi profesyonel olarak yapan arıcı sayımızı nasıl artırırız diye kendimize bir ödev oluşturduk. Sonra 1. Bal Festivali ile birlikte yerli arıcılarımız başta olmak üzere dışardan da bu sektörün ciddi anlamda gündemine oturduk. Dışarıdan o kadar yoğun talepler oluştu ki daha önce kendi ürettiği balı satamayan vatandaşımız balı yetiştiremiyoruz diye bize gelmeye başladılar. Geçen yıl 50 kovan vardı ve bunu satamadık. Bu sene 50 kovanı 10-20 gün içerisinde tükettik. Üreticimiz, seneye bunu 100-150 kovana çıkaracağım diye taleple geldi. Sonra biz Arıcılar Birliğimiz ile beraber arıcılarımızın sorunlarını, eksiklerini burada masaya yatırdık. Onların eksiklerini Vali beyin de destekleriyle beraber tek tek giderdik. Mesela bal mumunu dışarıdan alıyorlardı. Bizde bal mumu üreten bir makine aldık. Şu an arıcılarımız kendi bal mumlarını buradan temin ediyorlar. Onun dışında bir kısmının burada kovan ve ana arı ihtiyacı vardı, onları da karşıladık. Demem o ki biz arıcılığı bütün bir sektör olarak ele aldık, onları güçlendirmeye gayret ettik. İkinci yıl Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’yi davet ettik. İkinci yıl bal festivalimizi Bakan beyin katılımıyla gerçekleştirdik. Bakan beyin katılımıyla da Türkiye’de Ağrı balı için ciddi bir gündem oluşturduk. Yoğun faaliyetlerimiz devam ediyor. Bu sene inşallah hem belediyemizle arıcılarla ilgili bir proje hem de yetiştiricilerimizle, arıcılar birliğimizle yoğun projeler yapacağız." dedi.

"Ağrı'nın Meyvecilik Haritasıyla Yeni Projeler Oluşturduk"

Ağrı’da, meyvecilik ile alakalı projelerine başlamadan önce bölgedeki geçmiş meyvecilik haritasını çıkardıklarını söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, bu proje ile Türkiye’de ilk ve tek olduklarını vurguladı. Konu ile ilgili ayrıntılardan bahseden Kenan Engin, "Biz bu projeye başlarken Ağrı’da toplam meyvecilik alanımız 600 dönümdü. Biz 3 yılda 10 bin dönüm meyve bahçesi kurduk. Mevcut alanımızın yüzde 1500 katı kadar meyve alanı oluşturduk. Bu bölgede meyvecilik projesine başlamadan önce Ağrı meyvecilik haritasını çıkaralım dedik. Ziraat mühendisi arkadaşlarımızla 30 kişilik bir ekip oluşturduk. Onlarla beraber sahada Ağrı’nın meyvecilik haritasını çıkardık. Ağrı’nın nerelerinde meyvecilik varmış diye araştırırken çok enteresan şeyler gördük. Mesela bir dönemler Tutak’ta frenk üzümü yetiştirildiğini öğrendik. Doğu Beyazıt’ın geçmişinde, özellikle Iğdır’a yakın bölgelerde ceviz ve kayısının olduğunu öğrendik. Çıkardığımız meyvecilik haritasıyla ilk yıl 20 bin, ikinci yıl 100 bin, üçüncü yıl 120 bin civarında meyve fidanını toprakla buluşturduk. Bunu Türkiye’de birçok valiliğimiz, il tarım müdürlüğümüz yapıyor. Ama Türkiye’de meyvecilik projesi noktasında ortaya konulan proje anlamında il olarak tekiz. Çünkü biz meyve fidanlarını vatandaşa dağıtarak bir meyvecilik projesi yapmadık. Biz vatandaşa direkt bahçe kurduk. Buna kapama meyve bahçesi diyoruz. İlk yıl 50 adet, ikinci yıl 100 adet, bu yıl da 150 adet kapama meyve bahçesi kurduk. En az 5, en fazla 10 dekar olmak üzere alana sahip olanlar bize müracaat ettiğinde ziraat mühendislerimizin de zemin, toprak, alan çalışmasından sonra yüzde 80’i özel idaremiz kaynaklı hibe şeklinde projeler yaptık. Şu an projenin nihayetinde Ağrı’da 300 tane yapılmış kapama meyve bahçesi var. Bu bölgede yetiştirilebilecek uygun çeşitler tespit ettik. Mevsimimizin daha ağır geçtiği Ağrı merkez, Eleşkirt, Taşlıçay, Diyadin gibi yerlerde elma, armut, kiraz ve vişne ağırlıklı çalıştık. Hava şartları daha iyi olan Doğu Beyazıt’ta kayısı ve ceviz ağırlıklı, Patnos’ta da ceviz ağırlıklı meyve bahçeleri kurduk. Patnos 100 tane meyve bahçesinin olduğu bir ilçe oldu. 3-4 yıl sonra Patnos cevizi, Patnos elması diye markalaştırmaya bir ön hazırlık yaptık." şeklinde ifade etti.
Yorum Yazın