TİC Holding Header
  • USD 32.381
  • EUR 35.044
  • Altın 2282.879
  • BIST 100 8880.09
  • Asayiş

Müteahhittin ölümüne ilişkin davada karar

Müteahhit Cafer Çelik’in ölümüne ilişkin iki sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Çelik’in oğlu ile arkadaşı müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karar öncesi son sözü sorulan Cafer Çelik’in oğlu, “Ağzı bozukluğu nedeniyle kendini de yaktı beni de yaktı” dedi.
Müteahhit Cafer Çelik’in 21 Şubat 2018’de satılığa çıkardığı daireyi almak isteyen müşteriyle görüşmek için gittiği dairede ölmüş olarak bulunmasına ilişkin oğlu Kadir Çelik ile arkadaşı Sinan Civik’in yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Kadir Çelik, Sinan Civik ile avukatları ve müşteki Serdar Çelik ile avukatı katıldı.

‘Cezalandırılmalarını talep ediyoruz’
Duruşmada esasa ilişkin beyanda bulunan müşteki avukatı, “Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sanıkların eylem birliği içerisinde hareket ettikleri olay tarihinde kapıları kilitlemeleri, kamerayı sökmeler, maktulün üzerindeki telefonu almalarından da açıkça görülmektedir. Şikayetimiz devam etmektedir. Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Duruşmaya ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, “26 Eylül tarihli mütalaamızı tekrar ederiz. Ancak hırsızlık suçuyla ilgili olarak zuhulen sevk maddesi belirtilmişse de önceki ara kararda bu hükümle ilgili ara karar kurulduğundan önceki kararın göz önünde bulundurulması, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile dosyadaki delil durumu, kaçma şüphesi bulunması dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep olunur” dedi.

‘Ben tek başıma bile babamı yıkabilirim’
Esasa ilişkin beyanda bulunan sanık Kadir Çelik, “Olay arbededen dolayı meydana gelmiş bir olaydır. Ben tek başıma bile babamı yıkabilirim zira ben eski sporcuyum. Sinan beyin de bir kusuru ve suçu yoktur. Ben babamın hiçbir kuruş parasını almadım. Cep telefonunu almamın nedeni de gayri resmi ilişkileri olan kişileri bulmak içindi” şeklinde konuştu. Çelik’in ardından söz alan avukatı ise önceki beyanlarını tekrar ettiklerini ve beraatini talep ettiklerini dile getirdi.

‘Ben babasız büyüdüm’
Çelik’in ardından söz alan sanık Sinan Civik, “Keşke evimi satmasaydım. Yeni bir ev almak için gitmeseydim. Ben babasız büyüdüm. Suçla ilgim yoktur. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim” dedi. Esasa ilişkin savunma yapan Civik’in avukatı ise, “Müvekkil olay günü daire satın almak için olayın olduğu yere gitmiştir. Hiçbir şekilde olaya katılım söz konusu değildir. Zaten adli tıp raporunda da ölümün maktulde bulunan kalp rahatsızlığının arbede sonucunda tetiklenmesi nedeniyle meydana geldiği tespit edilmiştir. Müvekkilim beraatine karar verilmesini talep ederiz” şeklinde konuştu.

Kararın açıklanmasının öncesinde son sözü sorulan sanık Kadir Çelik, “Ben üzgünüm. Hiçbir evlat babasını öldürmek istemez. Babam aksi biriydi. Ağzı bozukluğu nedeniyle kendini de yaktı beni de yaktı” dedi.
Son sözü sorulan sanık Sinan Civik ise, “Üzgünüm. Keşke böyle bir işin içinde olmasaydım. Baba ve oğul arasında kaldım, kendimi cezaevinde buldum” ifadelerini kullandı.

Kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanık Kadir Çelik’i tasarlayarak babasını kasten öldürme suçundan işleniş şekli ve özellikleri nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Sanığın tutum ve davranışlarını lehine kabul eden heyet, cezada indirim uygulayarak müebbet hapse çevirdi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık Sinan Civik, tasarlayarak kasten adam öldürme suçundan yoğun kasıt olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları nedeniyle indirim uygulayarak cezasını müebbet hapse çeviren mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Olayın geçmişi
Müteahhit Cafer Çelik (63), 21 Şubat 2018’de Beyoğlu’nda satılığa çıkardığı daireyi almak isteyen müşteriyle buluşmak için evden çıkmıştı. Daha sonra kendisine ulaşılamaması üzerine eve giden Çelik’in oğlu babasının cesediyle karşılaşmıştı. Olaya ilişkin güvenlik kameraları incelendiğinde iki kişinin binadan koşarak çıktığı belirlenmişti. Yapılan araştırmanın ardından apartmandan çıkan kişilerin öldürülen Cafer Çelik’in oğlu Kadir Çelik ve onun arkadaşı Sinan Civik olduğu saptanmıştı. Yakalanan iki şahıs tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede ifadesine yer verilen Kadir Çelik, “Ben babamın yanında uzun yıllar kalfa olarak inşaat işlerinde çalıştım. Kendimi bildim bileli babam ile yıldızımız bir türlü barışmadı. Kendisiyle çok sık görüşmezdim. Babam hiçbir zaman vize maddi ve manevi babalık görevini yapmadı. Bu duruma hep içerledim ve babamı öldürmeyi düşündüm” şeklinde konuştu.

Sinan Civik, “Ben Kadir’i arayıp ev görmeye gideceğimizi söyledim. Cafer ile birlikte olay günü ev bakmaya gittik. Arkamızdan Kadir geldi, ‘Baba bana para lazım tehdit ediyorlar’ dedi. O sırada babası Kadir’e sinkaflı sözler söyleyerek fazla olmaya başladın dedi. Cafer lavaboya giderken, Kadir arkasından sopa ile vurdu. Ben ayırmaya çalıştım. Birisinin eli benim gözümü çizdi. Ben yüzüm yaralandıktan sonra çıkmak istedim. Önüme gelerek ağa çıkmak yok diyerek kapıyı kilitledi ve bekle dedi. Bana bu adam hala nefes alıyor bunun ölmesi gerek dedi” ifadelerini kullandı.
Olayın anlatıldığı iddianamede sanık Kadir Çelik’in ‘Tasarlayarak öldürme’, ‘Üstsoy’dan akrabayı kasten öldürme’ ve ‘Kişinin öldürülmesinden yararlanarak hırsızlık’ suçlarından, sanık Sinan Civik’in ise ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.