TİC Holding Header
  • USD 32.324
  • EUR 35.153
  • Altın 2294.427
  • BIST 100 8880.09
  • Asayiş

Şehit Emniyet Müdürü Verdi soruşturmasında tetikçi ile ilgili çarpıcı detaylara ulaşıldı

Rize eski Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden tetikçinin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) içerisinde bağlı olduğu hücreyi deşifre eden polis, sanığın lise yıllarından itibaren örgütsel faaliyetlerini ortaya koydu. Tetikçi Sarıcaoğlu’nun ağabeyi M.S. ve eşi de ifadelerinde FETÖ yapılanmasında yer aldıklarını itiraf ederek itirafçı oldu. M.S., kardeşini örgüte kendisinin yönlendirdiğini anlattı.
Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdiğ ile ilgili yürütülen soruşturmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul MİT Bölge Başkanlığı, KOM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığınca müşterek yürütülen operasyonlarda 13 ve 20 Şubat’ta FETÖ bağlantılı hücreye peş peşe operasyonlar yapılmıştı. Haklarında gözaltı kararı bulunan 35 kişiden 26’sı gözaltına alınırken, zanlılardan 7’sinin farklı FETÖ soruşturmalarından tutuklu bulunduğu, 2’sinin ise yurt dışına kaçtığı belirlenmiş, şüphelilerden 2’si, 19 Şubat’ta, 2’si 21 Şubat Cuma günü ve 2 şüpheli de Pazar günü etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak serbest bırakılmıştı.
Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden tetikçi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) içerisinde bağlı olduğu hücreyi deşifre eden polis, sanık ile ilgili çok çarpıcı detaylara ulaştı. Tetikçinin lise yıllarından eylem gününe kadarki tüm yaşantısını çok titiz şekilde inceleyerek, görüştüğü kişiler, sosyal, iş ve aile hayatı mercek altına alındı. Buna göre 11 Aralık 2018’de suikastı gerçekleştiren tetikçi Sarıcaoğlu’nun yapmış olduğu tüm telefon görüşmeleri incelendi.
Polisiye soruşturmaya dayanan delillere göre, saldırıyı düzenleyen İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, FETÖ ile lise son sınıfta Trabzon’da ilk teması kurdu. Trabzon’da faaliyet gösteren FETÖ/PDY terör örgütüne ait dershaneye gittiği anlaşılırken, mezun olduktan hemen sonra Samsun’da doktor olan ve FETÖ/PDY üyeliğinden işlem görmüş ağabeyi M.S. aracılığı ile Samsun’da örgüte ait dershaneye gittiği ve bu örgütün yurtlarında kaldığı belirlendi. Tetikçinin bu dönemde örgüt dershaneleri ile doğrudan temas halinde olduğu, aynı dershaneye giden FETÖ/PDY şüphelilerin ifadelerinin yanı sıra, kendi ifadeleri ve babası, ağabeyi ve eşinin beyanları ile de örtüştüğü kaydedildi.
FETÖ/PDY bağlantıları ortaya çıkan tetikçinin bilgisayarında yapılan incelemelerde ise o döneme ait örgüt dershaneleri notlarına ulaşan polis, bunları soruşturma dosyasına da koydu. Erzurum Üniversitesinde okuduğu dönemde FETÖ/PDY ye ait yurt ve evlerde kaldığı, KHK ile kapatılan örgütün yayın organlarından Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi gibi yayınlar ile ilgili abone çalışmaları yaptığı anlaşılırken, örgütsel toplantılara katıldığı ve bu toplantılara davette bulunduğu belirlendi.
17 yıl önce 2003 tarihinde Niğde Polis Okulu’nu kazanmış aynı dönemde birçok emniyet mensubu ve askerin “sorumlu imamı” olduğunu tespit eden emniyet güçleri, M. Ç. ile irtibat ve görüşmelerinin olduğu, yapılan baz çalışmaları ile bu irtibatları delil dosyasına koydu. Sarıcaoğlu’nun 2005 yılında İstanbul’da göreve başlamasının ardından örgütün sözde “Polis Mahrem İmamı” E.E. isimli şahsa devredildiği bu süreçte “Mahrem İmam” ile birçok kez telefonla ve yüz yüze görüştüğü kaydedildi.
Tetikçi, 2008 yılında tayin olduktan sonra E.E. ile irtibatını keserek 2008 yılında Ardahan’a tayin olduktan sonra örgütün başka bir “hücre sorumlusuna” devredildi. Ardahan’da “Mahrem İmam Vekili” H.U. adlı FETÖ/PDY hücre sorumlusuna devredilen tetikçi, bu süreçte örgütün kapatılan yayın organlarından Cihan Haber Ajansı çalışanı B. E. ile görüşmelere başladı. Tayin olduğu Ardahan’da örgütün “sohbet” ve “toplantılarına” düzenli olarak katıldığı saptanan saldırganın, o döneme ilişkin ev aramasında elde edilen ve 2010 yılında yapıldığı anlaşılan CD’de FETÖ/PDY terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in sohbetlerini kapsayan dosyaların olduğu ortaya çıktı. Bu CD’yi kendisinin oluşturduğunu itiraf eden tetikçi, Ardahan dönemindeki örgütsel faaliyetlerinin doğrular nitelikteki delilerin kendisine ait olduğunu kabullendi. Yine Ardahan’da kendi zorlaması ile eşi S.S.‘nun da örgütün kadın yapılanmasında “Mahrem Abla” hücresindeki toplantılara katıldığı ifade edildi. Örgütün organize ettiği sohbetlere gittiğini itiraf eden S.S. nin itirafları da soruşturma dosyasına sokuldu.
Rize eski Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden tetikçinin 2012 yılında Rize’ye tayin olduğunda bu kez örgütün sözde “Rize il imamına” devredildiği tespit edildi. Bu devir teslim işlemlerinin FETÖ/PDY’ye ait Cihan Medya çalışanı A.L. tarafından sağlandığı öğrenilirken, “Polis Mahrem İmamı” A.E. isimli kişi ile 2016 yılına kadar yüz yüze görüştüklerine dair deliller elde edildi. 2016 yılında Rize’de örgüt imamı A.E.’nin tutuklanmasının ardından tetikçi Sarıcaoğlu bu kez gizlilik içinde yürüttüğü görüşmelerini bu sefer A.E.’ın eşi G. E. ile sürdürdü. G.E.’nin “Mahram Abla” konumunda olduğu eşinin ceza evine girmesinden sonra toplanan “Himmet” paralarından ‘pay’ aldığı belirlendi.

Tetikçinin eşi Kakako Talk programı kullanmış
Saldırgan İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun eşi S.S.’nin telefonunda yapılan tespitlerde bir dönemde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından kullanılan “Kakako Talk” isimli programı kullandığı, yine bu programı İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun mesai arkadaşı ve örgütün “Abla” yapılanması içerisinde faaliyet gösteren B. O. tarafından yüklendiği tespit edildi.
İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun FETÖ/PDY örgütü yapılanması içerisinde Grup Sorumlusu M. Ö.’nın yapılan ev aramasında bir not kağıdı bulan polis, bu notta şüphelinin kendi kendine bir ifade formatı hazırlayarak içeriğinde hali hazırda gözaltında bulunan grup elemanları ile nerede ne zaman birlikte olduklarını anlattığın belirledi. Polis, hayatın olağan akışına aykırı şekilde kimle ne zaman iftar, piknik, akşam yemeği vb. toplandığını kaleme alan tetikçinin, bu durumu bu konudan dolayı gözaltına alınacağını öngörerek muhtemel baz tespitleri ile ilgili uyduracağı hikaye için kaleme aldığını belirledi. Gözaltı süresi boyunca örgütsel bir tavır sergileyerek tüm iddiaları reddeden İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nu, emniyet kuvvetlerince yapılan baz tespitleri ve telefon görüşmelerini yalanladı.

Ağabeyi ve eşi itirafçı oldu
Operasyon kapsamında gözaltına alınan sanığın abisi M.S.’nin kendisi ile alakalı FETÖ/PDY üyeliğini itiraf ettiği ortaya çıktı. Tetikçinin ağabeyi M.S. ayrıca, kardeşi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile ilgili ifadesinde özetle "kardeşini FETÖ/PDY dershanesine ve yurtlarına kendisinin yönlendirdiğini” söyledi. M.S.’nin emniyetteki ifadelerine göre, kardeşinin FETÖ/PDY harici başka hiçbir grup ile ilişkisi olmadığını söylediği kaydedilirken, bir tıp doktoru olarak yapmış olduğu eylemin bir cinnet hali olamayacağı hususunu kendisine cezaevi ziyaretinde söylediğini anlattı. M.S., kardeşinin cinayeti tayin sebebiyle değil 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’cülere karşı kötü muamele ve işkence yaptığı bahanesiyle işlediğini söylediğini de vurguladı. Emniyet Müdürünün kardeşine küfür etmediğini, “Çık dışarıya” gibi kelimeler kullandığını söyleyen M.S. itirafçı oldu.

Tetikçi cezaevi arkadaşına da itiraf etti
Tetikçi Sarıcaoğlu’nun ceza evindeki O.Ü.’ya da cinayeti itiraf ettiği ortaya çıktı. Sarıcaoğlu’nun itiraflarını cezaevi yönetimine bildirmesiyle ifadeler dosya içeriğine de girdi. O.Ü.’nün ifadelerinin de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ağabey M.S.’nin ifadeleri ile örtüştüğü belirtildi. O.Ü’nin ifadelerinde tetikçi Sarıcaoğlu’nin cezaevinde sözde örgüt lideri Fethullah Gülen’in rüyasında görerek ağladığını, Karlov Suikasti sanığından ‘o asil bir şehittir’ şeklinde bahsettiğini anlattı.
Tetikçi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun eşi S. S. gözaltında bulunduğu süreçte vermiş olduğu beyanlarda kendisini FETÖ/PDY ye ait sohbetlere kocasının zorladığını, FETÖ/PDY sohbet ve toplantılarına katıldığını, tespit edilen FETÖ/PDY haberleşme programını doğruladığını, eşinin son 1,5 seneden beri evle hiçbir ilişkisinin olmadığını, son zamanlarda sinirli ve agresif olduğunu, cinayet konusundan dolayı çok şaşkın ve üzüntülü olduğunu, eşi cezaevindeyken yapmış olduğu görüşmelerde bile Şehit Emniyet Müdürüne karşı kin dolu söyleminin devam ettiğini söylediği ortaya çıktı.