Johnson, İngiliz hükümetinin "Brexit yolunda" adını verdiği kampanya çerçevesinde, ülkenin AB'den çıkışı üzerinde yürütülen çalışmalarla ilgili başkent Londra'da bir konuşma yaptı.
Brexit yanlıları ile karşıtları arasında köprü kurulması amacıyla yaptığı konuşmasında Johnson, özellikle bu konuda hükümete kızgın olanlar ile kendilerini dışlanmış hissedenlere seslendi.
"Kendine güvenen bir İngiltere'ye inandığımız konusunda birleşin"
Adanın AB'den ayrılığının korku yerine umut aşılaması gerektiğini belirten Johnson, halka "Dışarıya dönük, kendine güvenen bir İngiltere'ye inandığımız konusunda birleşin." diye seslendi.
Johnson, İngiltere'nin AB'den çıkarak izole olmak yerine dünya sahnesinde daha büyük bir role sahip olacağını vurgulayarak, "Brexit korkunun değil, umudun kaynağıdır." dedi.
Brexit ile ülkesinin küreselleştiğini ve İngiltere'nin bir kez daha modern dünyayı şekillendirmede öncü olduğunu söyleyen Johnson, "AB dışında yapabileceğimiz ve bize ekonomik fayda sağlayacak şeyler var." ifadesini kullandı.
Brexit'in gerçekleşmesini durdurmaya çalışanlara da değinen Johnson, ülkenin AB üyeliğiyle ilgili ikinci bir referandumun düzenlenmesi halinde bunun "kalıcı ve kökü kazınamaz ihanet duygusuna yol açacak feci bir hata olacağını" dile getirdi. 2016'daki referandum öncesinde Brexit yanlısı sıkı bir kampanya yürüten Johnson, AB yanlılarının Brexit'i bir felaketmiş gibi görmemesi yönünde çağrıda bulunarak, "Eğer ikinci bir referandum düzenlenirse sadece ülkemizin kaybedeceği, çekişme ve kargaşayla geçen bir yıl olacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Bu nedenle o tarafa hiç gitmeyelim." diye konuştu.
"Avrupa'nın savunmasına yönelik bağlılığımız koşulsuz ve sarsılmaz"
Johnson, İngiltere'nin Avrupa'nın güvenliğine yönelik büyük katkı sağladığını hatırlatarak, bunun Brexit'in ardından da devam edeceğini kaydetti.
Bakan Johnson, "Avrupa'nın savunmasına yönelik bağlılığımız koşulsuz ve sarsılmaz." dedi.
"Brexit yolunda" kampanyası çerçevesinde hükümetteki bazı diğer bakanların da önümüzdeki haftalarda benzer konuşmalar yapması öngörülüyor.
İngiltere, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek 2 yıl sürecek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
