TİC Holding Header
  • USD 32.459
  • EUR 34.886
  • Altın 2475.295
  • BIST 100 9664.85
  • Dünya

Erdoğan Hollande'la ortak basın toplantısı düzenledi

Resmi temaslarda bulunmak üzere Fransa’ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız mevkidaşı Hollande’la düzenlediği ortak basın toplantısında IŞİD’e müdahaleyle ilgili olarak, Bir; uçuşa yasak bölge ilanı gerekmektedir, İki; güvenli bölge ilanı gerekmektedir, Üç; eğit-donat eylemine, işlemine girmemiz gerekmektedir dedi.
Erdoğan Hollande'la ortak basın toplantısı düzenledi
İHA - Erdoğan, Hollande düzenlediği basın toplantısında, “Fransa ile ülkemiz arasındaki, ikili ilişkilerin son dönemdeki farklı olumlu istikametteki gelişmeleri bugün ilk etapta yaptığımız görüşmelerde teyit eden gerçekten olumlu bir görüşme oldu ki tekrar buna devam edeceğiz. Özelikle ikili ilişkilerimizde Türkiye- Fransa gayet iyi bir seyir izliyor. Ve bu konuda ticari, ekonomi, savunma bunun yanında kültürel askeri attığımız adımlarla hakikaten çok farklı bir yere doğru gidiyoruz. Zannediyorum ki ikili ilişkilerimizde geldiğimiz en önemli nokta olacak. Özellikle savunma sanayine yönelik attığımız adımlarda şu anda Türkiye - Fransa ilişkileri görüşmeler sadedinde hızla devam ediyor. Bunların içerisinde savunmanın dışında en önemlisi diyebileceğim nükleer enerjiye yönelik enerjiye yönelik adımdır ki burada biliyorsunuz Japonya Fransa Türkiye olarak üçlü bir adımımız var ve bu nükleer enerji santralini bir an önce bitirmenin gayreti içerisindeyiz. Tabi bölgesel sorunları yaşıyoruz bu ara. Bu sorunlar noktasında bin 295 km sınırımızın olduğu Suriye ve Irak ülkeleriyle olan bakışta Fransa Türkiye arasında farklılık hemen hemen yok, düşüncelerimiz birbirine yakın. Adeta örtüşüyor. Böyle bir durum içerisindeyiz” dedi.

“UÇUŞA YASAK BÖLGE İLANI, GÜVENLİ BÖLGE İLANI VE EĞİT-DONAT EYLEMİNE GİRMEMİZ GEREKMEKTEDİR”
Kobani üzerinde ısrarla durulması hakkında da konuşan Erdoğan, “Görünen bir gerçek var ki DEAŞ (IŞİD) terör örgütünün özellikle şu anda Irak’ın yüzde 40’ını adeta işgal altında tuttuğunu görürsek, öbür tarafta Suriye hareketlerinin devam ettiğini şu anda tespit olursak dünyanın buna seyirci kalmaması gerekir. Bu seyirci kalmamasının gereğini de her tür uygulamalarla yerine getirmesi gerekir. Tabi Türkiye olarak bizim bu arada yaklaşımımız hep şu olmuştur. Bir uçuşa yasak bölge ilanı gerekmektedir. İki güvenli bölge ilanı gerekmektedir. Üç eğit-donat eylemine, işlemine girmemiz gerekmektedir. Eğer koalisyon güçleri olarak bu adımlar atılmadığı sürece tabi Türkiye’nin buraya bakışı da farklıdır. Burada bir konu üzerinde önemle durmam lazım. Kobani meselesidir. Niçin Kobani? Niçin İdlib değil, niçin Hama Değil, niçin Humus değil, niçin Deyr-i Zor değil, niçin şu anda yüzde 40’ı işgal altında Irak değil. Oralara yönelik herhangi bir eylem, müdahale yapılmıyor da Kobani. Varsa yoksa Kobani. Kobani bizim ülkemizin sınırı ve şu anda Kobani’de zaten insan yok. 200 bin insan şu anda ülkemizde bizim misafirimiz. Biz onlara bakıyoruz ve şu anda Kobani’nin içinde de herhangi bir insan olmadığına göre sadece orada 2 bin savaşçı var. Bundan dolayı mı sürekli orası bombalanıyor. Bunu anlamak mümkün değil” dedi.

“’ACABA ESED GİDERSE NE OLACAK?’ DİYE DÜŞÜNEN ANLAYIŞIN DEAŞ’LA MÜCADELE ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Erdoğan basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yapılması gereken acaba bugüne kadar bu koalisyon güçlerinin niçin Suriye’nin diğer bölgelerinde bu terör örgütlerinin DEAŞ başta olmak üzere attıkları adımlara karşı herhangi bir tavır alınmamıştır. Bunları hep anlattık, bunları hep söyledik. Ama maalesef açık söyleyeyim bu alanda yalnız kaldık. Burada bir defa bir devlet terörü estiren Esed vardır, Esed’in rejimi vardır. Yani bir terör örgütü var bir de devlet terörü estiren Esed var. Esed rejimini karşısına almayan, “Acaba Esed giderse ne olacak” diye düşünen bir anlayışın bir defa DEAŞ’la mücadele etmesi mümkün değil. Önce eğer biz demokrasi diyorsak, demokrasiyle mücadele diyorsak Esed giderse halk ne isterse o olur dememiz lazım. Eğer bunu savunuyorsak gerçekten demokrasiyi savunuyoruz demektir. Eğer yok demokrasiyi savunmuyor da bir tane otokrat gidecek onun yerine başka bir otokrat hazırlıyoruz, bunu düşünüyoruz diyorsa o zaman demokrasiyi konuşmamızın hiçbir anlamı yok. Ve şu anda Suriye’nin çektiği sıkıntı budur” dedi.

Irak’taki durum hakkında da konuşan Erdoğan, “Irak’a gelince, Irak’ta maalesef katılımcı bir ordu yoktur. Şu anda Irak ordusu sürekli kaçmaktadır ve kaçtıkça yerini IŞİD’e teslim etmektedir. Ve Irak ordusu yüzde 100’e yakınının Şii’den oluştuğu, Şii mezhebine mensup insanlardan oluşturduğu bir ordudur. Ve bakın şu anda asla olayların içerisine girmiyorlar. Musul’u bıraktılar kaçtılar kime DEAŞ’a ve oradaki silahlar şu anda bu örgütün elindeki silahlardır. Bu silahlarla işgal hareketini devam ettirmektedir. Aynı şekilde bakıyorsunuz aşağıdaki bütün işgal altındaki illerde, Ambar’da aynı durumu görüyorsunuz. Şu anda Sünniler evlerine, yurtlarına gelmek istiyorlar ama onların eğit-donata ihtiyacı var. Bu konuda Türkiye olarak biz hazırız. Tüm dostlarımızın da bu konuda müşterek hareket etmemiz halinde her an bu adımları atabiliriz. 3 şey uçuşa yasak bölge, güvenli bölge ve eğit donat. Bunların tümünü uygulamaya koyduğumuzda Türkiye bütün koalisyon güçlerinin yaptığı her şeyi aynen yapacaktır bundan kimsenin endişesi olmasın. Fakat burada bir şeyi de düzeltmem gerekir o da şudur, uluslararası medya Türkiye’yi DEAŞ’a destek veren bir ülke olarak gösteriyor. Bu bir defa Türkiye’ye karşı çok ciddi bir haksızlıktır ve adeta ihanettir” dedi.

“FRANSA’NIN 5 FASILDAKİ BLOKAJINI KALDIRMASINI BEKLİYORUZ”
Erdoğan açıklamasında Türkiye’nin hiçbir zaman IŞİD’e destek vermediğini belirterek, “Türkiye hiçbir zaman DEAŞ gibi bir terör örgütüne destek vermemiştir, asla böyle bir desteğin yanında da olmamıştır. 1 milyon 600 bin insan oradaki terör saldırılarından, bombalardan kaçmıştır, geldikleri yer Türkiye’dir. 1 milyon 600 bin insanı şu anda topraklarında barındıran biziz. Irak’tan 200 bin insan kaçmıştır bizim topraklarımızdadır. 1 milyon 400 bin insan Suriye’den kaçmıştır bizim topraklarımızdadır. Bunlara biz bakıyoruz. Şu ana kadar 4,5 milyar dolar harcadık. Dünyadan bize gelen destek 200 milyon dolardır. Bu gerçekleri lütfen görelim ve medya olarak da köşe yazarları olarak da biz bunları değerlendirirken adil olalım” dedi.

Türkiye’nin AB üyeliği hakkında da konuşan Erdoğan, “Bir diğer konu özellikle AB hususunda tabi daha önce malum Fransa’nın blokajı vardı. 5 fasılda böyle bir blokaj söz konusuydu. Ben tabi bugün değerli mevkidaşımdan böyle bir müjdeyi özellikle almanın da beklentisi içerisindeyim. Gerçi kendileri bir ışık yaktılar. Ama bu ışık diyorum biraz daha net olursa, flu olmasın, net olsun ve Türkiye’ye ben bu müjdeyle döneyim. Bunu özellikle istiyorum. Çünkü bunu geçmiş dönemde maalesef göremedik. Bloke edildi ve Türkiye şu anda AB müktesebatına en hazır ülke konumundadır ve burada özellikle bazı bloke edilmiş fasıllar var ki bu fasıllar konusunda Türkiye tüm hazırlıklarını yapmıştır. Bunlara hazırdır ve bunlar rahatlıkla açılabilir ve bu işin inanıyorum ki kararını özellikle vermekte Fransa’nın daha önce bloke ettiği fasıllarla alakalı bir adım atılırsa arkası da zaten hızla gelecektir diye düşünüyorum. 51 yıllık beklenti, kolay değil. Ve bu 51 yıllık beklentiyi artık kıralım, aşalım ve Türkiye’yle AB artık bütünleşsin istiyoruz. Tabi buradaki fasıllarda malum yani 32. 33. fasıllar burada önümüzde bir sıkıntı ve 17. fasıl aynı şekilde, 15. fasıl var yine aynı şekilde. Önümüzde bunlar engeller. Bu engellerin aşılması inanıyorum ki Türkiye Fransa değil tüm AB ülkeleriyle dayanışmamızı arttıracaktır. Zaten 23, 24 bu fasıllar hazır hale tamamıyla gelmiş haldedir. Bu adımları da süratle atalım istiyoruz. Ve bir değer taraftan da aramızdaki ticaret hacmini tabi bu vesileyle inanıyorum ki çok daha ileri noktaya taşıyacağız. Türkiye’nin Fransa, Fransa’daki yatırımcıların Türkiye’deki yatırımları bizler için çok çok önem arz ediyor” dedi.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri