TİC Holding Header
  • USD 32.37
  • EUR 34.966
  • Altın 2324.243
  • BIST 100 8880.09
  • Dünya

Lübnan ile İsrail arasında kara ve deniz sınırı anlaşmazlığı süreci

Lübnan ile İsrail, hem kara sınır hattında hem de petrol ve gaz açısından zengin 9. blok olarak bilinen 860 kilometrekarelik deniz sahasında uzun yıllardır sınır anlaşmazlığı yaşıyor.
Lübnan ile İsrail arasında kara ve deniz sınırı anlaşmazlığı süreci
AA - Lübnan'ın güneyinde, İsrail sınırında yer alan Hizbullah'ın kontrolündeki bölgelerde "sınır ihlali" gerekçesiyle zaman zaman gerginlikler ve çatışmalar yaşanıyor.

Lübnan-İsrail deniz sınırı ise kara sınırındaki gibi askeri çatışmalara sahne olmadı.

İki ülke, deniz ve kara sınırları anlaşmazlığına çözüm bulmak amacıyla ekim ayında Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde dolaylı müzakerelere başladı.

Ekim ve kasımda toplam dört oturum gerçekleştirildi. Beşinci tur görüşmelerin ise 2 Aralık'ta yapılması planlanıyor.

Deniz sınırı anlaşmazlığı evreleri ve bu konuda yapılan ara buluculuk çalışmaları İsrail'in kurulduğu 1948 yılına kadar uzanıyor.

Lübnan'ın deniz sınırlarını belirleme çalışmaları
Lübnan, deniz sınırlarını çizme çalışmalarına 2002'de başladı.

İngiltere Hidrografik Ofisi ile iş birliğine giden Lübnan hükümeti, Southampton Oşinografi Merkezini bölgede petrol ve doğal gaz için jeolojik araştırmalar yapmak amacıyla kara sularının ve münhasır ekonomik bölgenin belirlenmesine yönelik çalışmalar yürütmekle görevlendirdi.

Southampton Oşinografi Merkezi, Lübnan'ın güneyi ve işgal altındaki Filistin'in kuzey bölgesinin net deniz haritalarının bulunmaması nedeniyle sınır çiziminde zorlandı ve sınır doğru şekilde belirlenemedi.

Lübnan hükümeti 2006'da İngiltere Hidrografik Ofisi'ni ülkenin deniz sınırının çizimi için yeniden görevlendirdi. Bu girişim de diğerinin tekrarı olmaktan kurtulamadı.

Lübnan, 17 Ocak 2007'de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile komşuluk ilişkilerini ve iş birliğini güçlendirmek, petrol kaynaklarına yatırım yapmak amacıyla münhasır ekonomik bölge sınırının belirlenmesine ilişkin anlaşma imzaladı.

Lübnan Ordusunun internet sitesine göre bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nde yürürlükte olan maddelere dayanıyordu. İki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölge orta hat esas alınarak belirlendi.

Ancak İsrail'in 2011'de Beyrut ile yaptığı anlaşmayı görmezden gelerek GKRK ile aralarında münhasır ekonomik bölgeyi belirlemek için başka bir anlaşma imzalaması üzerine Lübnan anlaşmayı uygulamaya koymadı. Bu durum, Beyrut'un büyük miktarda petrol ve gaz içeren münhasır ekonomik bölgesinin yaklaşık 860 kilometrekarelik alanı kaybetmesine yol açtı.

ABD'nin teklifi: Hof çizimi
ABD, 2012 yılında temsilcisi Frederic Hof aracılığıyla Lübnan ve İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığını çözmek için bir teklif sundu.

Daha sonra "Hof çizimi" olarak adlandırılan sınır çizimine göre, toplam 860 kilometrekarelik alanın yaklaşık 500 kilometrekaresi Lübnan'a ve yaklaşık 360 kilometrekaresi ise İsrail'e verildi.

Lübnan, tüm alanın kendi hakkı olduğu gerekçesiyle bu öneriyi reddetti. ABD'nin önerisi geçiciydi, nihai bir sınır çizimi değildi. Ancak Lübnan, bunun kalıcı hale dönüştürülmesinden endişe ederek öneriyi kabul etmedi.

Petrol ve gaz arama çalışmaları
Lübnan, deniz sahasında 2018'de petrol ve doğal gaz arama çalışması başlattı.

Fransız Total, İtalyan Eni ve Rus Novatek şirketlerinden oluşan bir konsorsiyumla 9 Şubat 2018'de 4 ve 9 nolu blokta petrol ve doğal gaz aramak için sözleşme imzalandı.

İsrail, Lübnan'ın tartışmalı 9. bloğa ilişkin böyle bir adım atmasını "provokasyon" olarak nitelendirdi.

ABD yeniden devrede
Lübnan'ın uluslararası şirketlerle anlaşma imzalamasından yaklaşık bir hafta sonra,16 Şubat 2018'de ABD yeniden Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili David Satterfield ile Lübnan ve İsrail arasında ara buluculuk yapmaya başladı.

Satterfield 2012'de iki taraf arasındaki deniz sınırı konusundaki "Hof" önerilerini tekrar gündeme taşıdı. Lübnan bu öneriyi yine reddetti.

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri o dönem yaptığı bir açıklamada, deniz sınırının Lübnan, İsrail ve BM'yi içeren Nisan 1996 mutabakatından çıkan üçlü komite aracılığıyla çizilmesine ilişkin tutumlarında ısrarcı olduklarını ifade etti.

İsrail ve Hizbullah, ABD'nin diplomatik çabaları sonucu Nisan 1996'da askeri çekişmeye son veren bir anlaşmaya varmıştı. Öte yandan, BM Güvenlik Konseyi 11 Ağustos 2006'da Lübnan ve İsrail arasındaki tüm çatışmaların durdurulmasını öngören 1701 sayılı kararı kabul etmişti.

Son 2 yıldaki temaslar
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Mart 2019'da Lübnan'ı ziyaret etti. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve dönemin Başbakanı Saad el-Hariri ile bir araya gelen Pompeo, Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınır hattının çizilmesi de dahil olmak üzere çeşitli konuları görüştü.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Satterfield, Mayıs 2019'da birkaç gün içinde Lübnan'ı ziyaret ederek, Hariri, Berri ve Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Bassil ile görüştü. Satterfield, Beyrut'tan ayrılmadan önce Lübnan ve İsrail arasındaki kara ve deniz sınırlarını da içeren dolaylı müzakereler yapabileceğini söyledi.

Satterfield, Eylül 2019'da görevinden ayrılana dek Lübnan ve İsrail taraflarıyla görüşmelere devam etti.

ABD'de Satterfield'in yerine Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili olan David Schenker, Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlamanın ardından 3 Eylül'de Lübnan'ı ziyaret etti. Ziyareti, sınırların çizilmesine ilişkin görüşmelerin tamamlanması çerçevesinde olmasına rağmen Schenker hiçbir liderle görüşme gerçekleştirmedi.

ABD, 8 Eylül 2020'de Hizbullah'ı desteklemek ve "yolsuzluğa karışmak" ile suçlanan eski Lübnan Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Finyanus'a yaptırım uyguladığını duyurdu.

Müzakereler için çerçeve anlaşması
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, 1 Ekim 2020'de düzenlediği basın toplantısında, İsrail'le aralarında uzun zamandır sorun olan kara ve deniz sınırını belirleme müzakereleri için çerçeve anlaşmasının sağlandığını duyurdu.

Berri, BM himayesinde Lübnan ile İsrail arasında hem kara hem de deniz sınırlarını belirleme müzakerelerin başlayacağını aktardı.

ABD'nin önceki deneyimleri bağlamında Lübnan ile İsrail'in deniz sınırını belirlemeye hazır olduklarının farkında olduğuna dikkati çeken Berri, "Deniz sınırları konusunda ABD'den ara bulucu olması talebinde bulunuldu ve kendileri de buna hazırlar. Müzakere sürecinin sonucu olarak sağlanacak sınır anlaşması, uluslararası hukuk ve ilgili sözleşmeleri gereği BM'ye verilecektir." dedi.

Müzakereler ekimde başladı
Lübnan ve İsrail arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi için dolaylı müzakerelerin ilk oturumu BM himayesinde ve ABD ara buluculuğunda 14 Ekim 2020'de gerçekleştirildi.

Lübnanlı ve İsrailli heyetler, iki ülke arasında konuşlu bulunan BM Geçici Görev Gücü (UNIFIL) karargâhında dolaylı müzakerelere katıldı.

İkinci tur görüşmeler 28 Ekim 2020'de yapıldı ve ABD Dışişleri Bakanlığı ayrıntılara değinmeden oturumu "verimli" olarak nitelendirdi.

Üçüncü oturum gecikmeksizin 29 Ekim 2020'de gerçekleştirildi.

Dolaylı müzakerelerin dördüncü turu 11 Kasım 2020'de yapıldı ve aralık başında beşinci oturumun düzenlenmesi kararlaştırıldı.
Yorum Yazın