TİC Holding Header
  • USD 32.33
  • EUR 35.129
  • Altın 2306.832
  • BIST 100 8880.09
  • Dünya

Trump-Kim görüşmesi yarımadada 'tanıma'nın sinyalini veriyor

Prof. Dr. Gökmen, 'Güney Kore'nin Kuzey Kore'yi, Kuzey Kore'nin de Güney Kore'yi resmi olarak tanıması aşamasına gelindi. Ancak birleşme ile ilgili bir gidişat yok.' dedi.
Trump-Kim görüşmesi yarımadada 'tanıma'nın sinyalini veriyor
AA - ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un Singapur'daki tarihi zirvesini değerlendiren uzmanlar, görüşmenin öncelikli olarak barışın tesisinin altını çizdiği, kısa vadede bir "birleşme" vaat etmese de Kuzey ve Güney Kore'nin birbirini tanıması için ilk adım niteliği taşıdığı görüşünü dile getirdi.

Ankara Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertan Gökmen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede nisan ayında Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in'in iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler'in (BM) kontrol ettiği Panmunjom'da yer alan "Barış Evinde" bir araya geldiği zirveyi hatırlattı.

O görüşmenin bugün Trump ve Kim arasındaki görüşmenin sinyalini verdiğini vurgulayan Gökmen, ikinci sinyalin ise Güney Kore liderinin ABD ziyareti olduğunu söyledi.

Düzenlenip düzenlenmeyeceğine dair açıklamalar ve haberlere rağmen sonunda gerçekleşen zirvenin olumlu yansımaları olacağını söyleyen Gökmen, "Artık Kuzey Kore'deki tehlikenin geçtiğinin de göstergesi. Kuzey Kore, Güney Kore ile görüştükten sonra Güney Korelileri davet ederek iki nükleer tesisini imha etti. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Nükleer silah üretildiği bilinen tesisler bir bir kapatılıyor, hatta imha ediliyor. Yarımadanın nükleer silahlardan arındırılması anlamında çok önemli bir gelişme." dedi.

ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı bir savunma duvarı oluşturabilmek için çok büyük maliyetler içine girdiğini ve artık bunu devam ettirmek istemediğini vurgulayan Gökmen, "ABD, bunlardan kurtulmak istiyor çünkü ABD'nin artık odaklandığı konu Çin. ABD, artık Kuzey Kore-Güney Kore sorununu gündeminden düşürmek istiyor." diye konuştu.

Kuzey Kore'nin yarımadanın tek sahibi olduğunu düşündüğünü belirten Gökmen, "Kuzey Kore, Güney Kore'nin ABD'nin işgali altında olduğunu düşündüğü için tamamen ABD'yi, ABD'den sonra da Çin, Rusya ve Japonya'yı muhatap alıyordu. Bu sebeple artık ABD, Kuzey Kore'nin Güney Kore'yi muhatap alması, yarımadanın sorunlarının çözülmesi konusunda iki Kore'nin birbiriyle görüşmesini tercih ediyor ve bu konuda bir yönlendirme var."

"Yarımadada birleşme olacak" yorumlarının yapıldığına dikkati çeken Gökmen, şöyle devam etti:
"Böyle bir şey yok. Barış olacak ama birleşme şu anda iki Kore arasında konuşulan bir konu değil. Güney Kore ile Kuzey Kore, savaşın bitiminden sonraki barış anlaşmasını imzalayıp dostluk ilişkilerini geliştirmek için birbirini tanıma kararı alacak bundan sonra. Şu anda beklenen bu. Bütün şartlar şu anda olgunlaşmış durumda. Güney Kore'nin Kuzey Kore'yi, Kuzey Kore'nin de Güney Kore'yi resmi olarak tanıması aşamasına gelindi. Ancak birleşme ile ilgili bir gidişat yok. Yarımadada iki ülkeli bir çözümün masada olacağı bir sonuç bekliyorum."

"Birleşme için süreç adım adım ilerleyecektir"

İstanbul Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi So Yong Yang da Trump-Kim zirvesini "mucize gibi" diye niteleyerek diplomasiye olumlu yansımaları olacağını söyledi.

Singapur'daki görüşmeden önce Kuzey ve Güney Kore liderlerinin bir araya gelmesinin bölgesel sorunların çözümünde ilk aşama olduğunu söyleyen Yang, ikinci aşamanın ise ABD-Kuzey Kore buluşması olduğunu vurguladı.

Doğu-Kuzey Asya bölgesinde en önemli güçlerin Çin ve ABD olduğunu söyleyen Yang, sorunun çözümündeki üçüncü aşamanın Çin-ABD ilişkilerinin nasıl bir yönde ilerleyeceğinde saklı olduğunu söyledi.

Yang, "Birleşme için sürecin adım adım ilerleyeceğini düşünüyorum. Bu kararı verecek en önemli taraflar, Kuzey Kore ve Güney Kore'dir ancak öyle olsa bile Çin, ABD, Rusya ve Japonya da var. Bölgedeki komşularla iş birliği halinde gerçekleşebilir. Biraz zaman alabilir ama ben gelişmelere çok olumlu görüyorum." diye konuştu.

"Obama-Castro görüşmelerinden sonraki en önemli diplomatik olay"

Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi (APAM) Müdürü Prof. Dr. Ali Merthan Dündar ise Singapur'daki zirveye ilişkin, "Trump-Kim görüşmesi, 2015'te Panama'da, 2016'da da Havana'da gerçekleştirilen Obama-Castro görüşmelerinden sonraki en önemli diplomatik olaylardan biridir." dedi.

İki liderin bir anlaşma metni imzalamış olmalarının zirveye ilgiyi artırdığını vurgulayan Dündar, "Açık kaynakların verdiği bilgilere göre, ABD nükleer silah programı durdurması karşılığında Kuzey Kore'ye yönelik ambargo ve kısıtlamaları kaldırmayı vaat ediyor. Bu önemli bir adım olmakla beraber anlaşma metni görülmeden detaylı yorum yapmak mümkün değil. Ayrıca ABD'nin İran ile olan anlaşmayı rafa kaldırması göz önüne alındığında nasıl bir anlaşma imzalanmış olursa olsun Trump'ın her an yeni bir sorun üretme potansiyeline sahip olduğu unutulmamalıdır. Kore'nin bu hamlesinin aslında biraz da Çin'e mesaj niteliğinde olduğunu da düşünmek mümkün." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın