TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9693.46
  • Dünya

Uzgel, "Trump'ın Erdoğan'ı kollama kapasitesi zayıflıyor"

ABD Temsilciler Meclisinin soykırım ve yaptırım kararlarına karşı Ankara karşı hamleleri masaya yatırırken uzmanlar Ankara-Washington hattında önümüzdeki sürecin çok zor geçeceği görüşünde.
Uzgel, "Trump'ın Erdoğan'ı kollama kapasitesi zayıflıyor"
Suriye’nin kuzeydoğusuna düzenlediği Barış Pınarı operasyonu yüzünden ABD Başkanı Donald Trump ile pürüzlerle dolu bir anlaşma zemini yakalayan Ankara, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul gören iki ayrı kararın sarsıntısını yaşıyor.

Türk Dışişleri, ABD Temsilciler Meclisi’nin 1915’te Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını tanıyan kararı ile Türkiye’ye yaptırımlar öngören yasa tasarısını kabul etmesine karşı ortak mücadele için Beyaz Saray'dan tam destek istiyor.

Temsilciler Meclisinin kararlarının ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield’la Türk Dışişleri Bakanlığı’nda "acil" koduyla bir görüşme gerçekleştiren Türk yetkililer, Trump yönetiminin ABD Temsilciler Meclisi’nin kararlarına karşı "bayrak açması"nı istedi. DW Türkçe’ye konuşan Bakanlık yetkilileri, Temsilciler Meclisi’nin her iki kararının ardında da Türkiye’nin Barış Pınarı operasyonuna duyulan tepkinin yattığını belirtirken, bu tepkileri bertaraf etmenin Türkiye için olduğu kadar Trump yönetimi için de hayati önemde olduğunu söylüyor. Aynı yetkililer, bu yüzden Barış Pınarı operasyonuyla ilgili olarak Amerika’da yürütülen kamu diplomasisinin daha da yoğunlaştırılacağına dikkat çekiyor.

Bu diplomasinin en kritik aşaması, 13 Kasım’da ABD’de gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Trump görüşmesi olacak. Temsilciler Meclisi kararlarına "Tanımıyoruz. Hiçbir değeri yok" tepkisi gösterdikten sonra 13 Kasım’da Trump’la beklenen görüşmesinin de kesinleşmediğini söyleyen Erdoğan, Ankara’nın ABD’nin karşısına daha sert tepkilerle de çıkabileceği mesajını verdi.

Ankara'daki diplomatik kaynaklar ise 13 Kasım görüşmesi için yapılan hazırlıkların sürdüğünü anlatırken, Erdoğan’ın sözünü ettiği "sert tepkiler" konusunda Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olarak ilan ettiği Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili Ankara-Washington hattında yürüyen hukuki ve diplomatik sürece vurgu yapıyor. Diplomatik kaynaklar, ABD’nin Gülen’i iade etmediği takdirde Türkiye’nin ABD ile ikili işbirliği anlaşmalarından kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeyebileceğini söylüyor.

Yani Ankara, Türkiye aleyhindeki Temsilciler Meclisi kararları gündem oldukça Gülen’in iadesi ve ikili işbirliği anlaşmalarını da bir "karşı hamle" olarak gündeme taşımak istiyor.

"Trump'ın Erdoğan'ı kollama kapasitesi giderek azalıyor"

Peki Türkiye, ABD Temsilciler Meclisi’nin aldığı kararların Türk-Amerikan ilişkilerinde yarattığı krizi atlatabilecek mi? Krizin Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemi almaya başladığı andan itibaren ortaya çıktığını, Suriye’de operasyonda kararlılık mesajları vermesiyle derinleştiğini anlatan Prof. İlhan Uzgel, Türkiye’nin ekonomisinin çok kırılgan olduğunu belirtiyor ve Erdoğan’ın ABD’yi Türkiye’ye yaptırımdan vazgeçirmesinin zor olduğunu söylüyor.
Uzgel, "Türk-Amerikan ilişkilerinde Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana Erdoğan yönetiminin en sıkışık, en zorlandığı dönem olacak bundan sonra" derken, Erdoğan’ın bugüne kadar yaptığı gibi sorunları sadece Trump’la konuşarak da çözemeyeceğini söylüyor. Uzgel, "Erdoğan hep liderden lidere bir bağ kurarak sorunların üstesinden gelme stratejisi izledi. Ama bu strateji tıkanabilir. Trump bir azil süreci ile karşı karşıya ve eli zayıflıyor. Erdoğan’ı kollama kapasitesi giderek azalıyor" yorumu yapıyor.

"Halkbank ABD'nin elindeki en güçlü koz"

ABD Temsilciler Meclisi'nin kabul ettiği yasa tasarısı Erdoğan ve ailesinin mal varlığının araştırılması dahil Barış Pınarı operasyonuyla ilgili tüm Türk yetkililerin mal varlıklarının dondurulmasından vize iptaline kadar bir dizi yaptırım öngörüyor. Öngörülen yaptırımlar arasında Türkiye’ye silah satışının durdurulması ve ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) çerçevesindeki yaptırımların devreye sokulması da var.

Tasarının yasalaşması için, senatoda da aynı şekilde kabul edilmesi ve sonra Başkan Donald Trump tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak Temsilciler Meclisinde üçte iki çoğunluğun üzerindeki oy ile geçen tasarı, senatodan da aynı oranda oy alırsa, Trump'ın önüne gitmeden doğrudan yasalaşacak. Tasarıda, Türkiye’ye 20 milyar dolarlık ceza getirebileceği beklenen Halkbank davasına da atıf var.

Prof. Uzgel, Halkbank’ın Amerika’nın elinde Türkiye’ye karşı "en güçlü koz" olduğunu belirtirken, bundan sonraki süreçte bu kozun daha sık kullanılabileceğini öngörüyor. Uzgel, "Halkbank’ın Türkiye üzerinde ne kadar etkili olduğunu herkes gördü. Çünkü Halkbank’a bir ceza söylentisi bile hem Halkbank hisselerini düşürüyor hem Türkiye’nin ekonomisine büyük darbe vuruyor" diyor. Uzgel’e göre Ankara’nın ABD yaptırımlarından kurtulmasının en makul yolu Rusya’yla ilişkilerini derinleştirirken daha dikkatli davranmaktan ve Türkiye’nin NATO üyeliğini tartışmaya açacak girişimlerden uzak durmasından geçiyor.

Kaynak: DW
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri