TİC Holding Header
  • USD 32.324
  • EUR 35.124
  • Altın 2297.323
  • BIST 100 8880.09
  • Eğitim

Korona virüs 1,5 milyar öğrencinin eğitimini etkiledi

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Esen, korona virüs salgınının küresel olarak en fazla etkilediği sektörler arasında eğitimin geldiğini söyledi.
Korona virüs 1,5 milyar öğrencinin eğitimini etkiledi
Dünya genelinde yükseköğretim üzerine çalışma gerçekleştiren Prof. Dr. Esen, tüm eğitim kademelerinde 1,5 milyar öğrenci ve 63 milyon eğiticinin okullarından uzak kaldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Esen, “160 ülkede, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 87’sinde, örgün eğitime ara verilmiş durumda. 1,5 milyar öğrencinin yaklaşık 225 milyonu, yükseköğrenim öğrencisi. Örgün eğitimde aldıkları eğitimi online platformlarda sürdürmeye başladılar. Bu süreç; yeni, açık ve esnek yükseköğretim sorusunu da gündeme getirdi” dedi.

“Örgün eğitim sanal ortama taşınıyor”
Uzaktan eğitimin yeni bir olgu olmadığını, hem dünya genelinde hem Türkiye’de uzun bir geçmişinin bulunduğunun bilindiğini kaydeden Prof. Dr. Esen, hukuktan güzel sanatlara, tıptan mühendisliğe kadar çok geniş bir yelpazedeki bilgi alanlarına ait derslerin online platformlara taşıdığını söyledi. Yükseköğretimde derslerin internet üzerine taşımasında üniversitelerin hızlı bir tepki geliştirdiğini, online altyapısı olmayan kurumların bu alana yatırım yapmak zorunda kalacağını vurgulayan Prof. Dr. Esen, altyapısı olan üniversitelerin bu süreçte avantaj sağlayacağını ifade etti.

“Üniversiteler sanal eğitim platformuna yatırım yapacak”
Birçok üniversitenin bu alana yatırım yapacağını, ulusal bir politika oluşturulabileceğini, kurumların bu konuda destekleneceğini aktaran Prof. Dr. Esen, öğretim üyelerinin bu süreçte çok şey öğreneceğini, uzaktan eğitimin öğrencilere video izlettirmenin ötesinde bir şey olduğunun daha iyi anlaşılacağını belirtti. Son yıllarda interaktif eğitimin önem kazandığını bildiren Prof. Dr. Esen, “Dijital teknolojilere yatırımın tek başına önemli olmadığı, bu araçlarla ders tasarlama, uygun pedagoji, ders değerlendirme, kalite süreçleri üzerinde düşünmek gerektiği daha iyi anlaşılmaya başlandı. Uygun yatırımlar yapıldığı takdirde yenilikçi süreçlerin önünü açılacaktır. Böylece daha açık ve esnek bir yükseköğretim oluşacaktır” diye konuştu.