• Ekonomi

Ağaç ve orman ürünleri sektör temsilcilerinin hammadde arayışı

Ağaç ve orman ürünleri sektör temsilcileri, yurt içinden temin edemedikleri hammaddeyi uygun fiyat ve kaliteyle ithal edebilmek adına yurtdışındaki araştırmalarını sürdürüyor. Yapılan incelemelerde öne çıkan iki ülke ise Kolombiya ve Arjantin oldu.
Ağaç ve orman ürünleri sektör temsilcilerinin hammadde arayışı
İHA - Konuyla ilgili açıklama yapan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Ali Güldağ, sektörde yaşanan hammadde sıkıntısına dikkat çekerek, "Geçtiğimiz yıllarda yonga levha üreticileri orman ihalelerine giremiyordu. Devlet tahsisi ile hammadde temini yapıyorlardı. Ancak son 2 yıldır devlet direk tahsisi kaldırınca çok büyük yonga levha üreticileri de orman ihalelerine girmeye başladı. Böylesi bir durumda iç piyasada faaliyet gösteren orta ölçekli işletmelerin ihalelerdeki alım kabiliyeti çok geriye düştü. Büyük firmalar istediği malı istediği fiyatla alınca ortak ölçekli firmalar rekabet edemedi. Biz de Komite olarak bu firmalarımızın sorununu çözebilmek adına yurtdışından hammaddeyi nerelerden temin edebileceğimizi araştırmaya başladık" dedi.
Araştırmalarda ürün kalitesine, miktarına ve fiyattaki rekabetine önem verdiklerini vurgulayan Güldağ, Kolombiya, Litvanya, Estonya ve Arjantin’de geniş çaplı bir inceleme gerçekleştirdiklerini söyledi. İç piyasada kullanılan malzemelerin GTİP numaralarını temin ederek uluslararası pazardaki araştırmaları sürdürdüklerini açıklayan Güldağ, “Tüm bu çalışma sonunda Kolombiya’da sektörün ihtiyacını karşılayabilecek, çam türevi iğne yapraklı ağaçların teminin mümkün olduğunu gördük ve önümüzdeki günlerde sektörü bu ağaçların ithalatı için bilgilendirmeyi planlıyorum. Kolombiya’da yetişen çam türleri Mersin’in iklimine de uyum sağlayabilecek durumda. Fiyatlarının da oldukça rekabetçi olması nedeniyle sektörün ihtiyacını karşılayacağını düşünüyoruz. İğne yapraklı ağaçların yanı sıra yapraklı ağaçlarda da hammadde temininde Kolombiya’nın iyi bir pazar olacağını tahmin ediyoruz" diye konuştu.
Arjantin ile ilgili de bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Güldağ, “Bu ülke ağaçlarının da gerek nitelikli mobilya üretimi gerekse bahçe ve dış mekan mobilya üretim talebini karşılayabileceğini tespit ettik. Özellikle tropik ağaçların şu ana kadar piyasadaki örneklerine oranla daha uygun fiyata sahip olduğunu tespit ettik. Bu nedenle iğne yapraklı ağaçlarda Kolombiya,yapraklı ağaçlarda da Arjantin,ana ithalat ülkelerimiz olabilir. Araştırmalarımız devam ediyor. Arjantin’de de güvenilir ithalat adreslerine ulaşmamızın ardından sektördeki diğer arkadaşlarımızla çalışma sonuçlarımızı detaylarıyla paylaşacağız" ifadelerini kullandı.
Palet üreticilerinin sorunlarına da değinen Güldağ, bu alanda çalışan firmaların talebe göre üretim yapmaları nedeniyle ithalat ile hammadde temininin zaman zaman termin konusunda sıkıntıya yol açabildiğini anlattı. Yakın çevredeki orman bölge müdürlüklerinden yapacakları alımların bu alanda çalışan firmaların işini daha çok hızlandırıp müşterilerine verdikleri taahhütleri zamanında yetiştirebilmelerini sağladığını anlatan Güldağ, sorunların giderilmesi için orman bölge müdürlüklerine yazdıkları yazılardan yanıt alamadıklarını söyledi. Finansman anlamında dev firmalarla orta ölçekli firmalarının rekabetinin söz konusu olamayacağını hatırlatan Güldağ, bu soruna bir çözüm üretilmesini beklediklerini, orta ölçekli firmaların da aldıkları iş doğrultusunda hammadde temin etmeleri gerektiğini söyledi.

“Dövize endeksli hammadde fiyatları sıkıntılı”
Dövize endeksli olarak iç piyasadaki hammadde fiyatlarında yaşanan yükselişi de değerlendiren Güldağ, fiyatların dövizdeki artışa paralel olarak yükseldiğini ancak dövizin aşağı yönlü seyretmesine rağmen, sonrasında fiyatların bir değişim göstermemesinin sıkıntısını yaşadıklarını söyledi. Hem mobilya hem de inşaat sektöründe bu durum nedeniyle ciddi sorunlar oluştuğunu kaydeden Güldağ, geçen yıla göre bu yıl rekabet kabiliyetini kaybeden deneyimli firmaların sayısının gün geçtikçe arttığıı, birçok firmanın da kapandığını dile getirdi. Firmaların bu zor süreçte ayakta kalabilmesi adına bir takım destekler beklediklerini vurgulayan Güldağ, “Sektör üzerindeki vergisel yükler bu dönemde hafifletileceği gibi emek yoğun bir sektör olmamız nedeniyle işçi maliyetlerinin azaltılması yönünde de destekler verilebileceğini düşünüyoruz. Devlerin elindeki hammadde oto kontrolsüz kaldığı sürece iç pazarda özellikle inşaat sektöründe ciddi kayıplar yaşanacak, merdivenaltı üretim artacaktır. Aynı zamanda özellikle inşaat sektöründe yaşanan kapanmalar silsile halinde aşağı yönlü olarak birçok firmayı da etkileyecek, ekonomik sıkıntılar artacaktı" şeklinde konuştu.
İhracatı da değerlendiren Güldağ, "Irak önemli ihraç pazarlarımızdan birini oluşturuyor. Bu ülkeye ürün gönderirken geçmişte araç başına 200 dolar civarında ödeme yaparken bugün rakam araç başına bin 300- bin 400 dolarlara yükseldi. İran ile yapılan ikili görüşmeler sonucu bu ülkeden artık harç almıyorlar. Biz ürün gönderemezken İran’dan ürün alımında artış yaşandı. Biz de Irak ile temasa geçerek sorunun çözümlenmesini talep ediyoruz. Benzer şekilde Rusya’nın aldığı miktar da yaklaşık 3 katına çıktı. 2023 yılı ihracat hedeflerimize ulaşabilmemiz adına ülkelerle diyaloğu artırıp ikili görüşmelerle bu sorunların çözümlenmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Mersin’de ağaç ve orman ürünleri sektörünün gücüne de dikkat çeken Güldağ, “Yapılan araştırmalara göre Mersin nüfusunun her 300 kişisinden birinin bu sektörle ilgili vergi levhası var. Her 80 kişiden birisinin de bu sektörde emekçi olduğunu görüyoruz. Bu kadar çarpıcı, belirgin bir nüfus yoğunluğu bu sektörle ilgileniyorken Mersin’de tüm iş kolları içerisinde sırasıyla ağaç işleri,sonra madeni sanatkarlar ve otomotiv sektörünün acilen branş sitelerine ihtiyacı olduğunu hatırlatmak isterim. Kentin marka değerini artırmak adına da bu konuyla ilgili acil adım atılması gerekiyor. Yeni imar planlarında branş sitelerinin konumlandırılması, yerlerinin belirlenmesi minimum 50 yıllık planlar yapılarak adım atılması gerekiyor. Ankara Siteler gibi Mersin’in de bu alanda markalaşmaması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın