TİC Holding Header
  • USD 32.332
  • EUR 35.072
  • Altın 2295.904
  • BIST 100 8880.09
  • Ekonomi

Altın üretiminde bu yıl yine rekor bekleniyor

Türkiye Madenciler Derneği İkinci Başkanı Yılmaz, 'Salgına rağmen devlet kurumlarıyla iletişimi sağlıklı ilerleterek, üretimde bir aksamaya sebebiyet vermedik ve 2020'yi 42 tonluk rekor üretimle kapattık.' dedi.
Altın üretiminde bu yıl yine rekor bekleniyor
AA - Türkiye Madenciler Derneği İkinci Başkanı ve Tüprag Madencilik Genel Müdürü Mehmet Yılmaz, bu yılın altın üretim rakamları için perspektif çalışmalarına başladıklarını belirterek, "Var olan altın işletmeleri ve bu yıl üretime başlayacak olan sahaların kapasitelerini güncelliyoruz. Kesin ve net rakam henüz oluşmadı ancak 2020 üretim rakamının üzerinde olacağımızı şimdiden müjdeleyebiliriz." dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektör için büyük bir handikap olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen iş güvenliği ve çevre sorumluluğunu ön planda tutularak üretim hedefine ulaşıldığını ifade etti.

Altında geçen yıl için 40-45 ton arası üretim hedefi koyduklarını kaydeden Yılmaz, "Salgına rağmen devlet kurumlarıyla iletişimi sağlıklı ilerleterek, üretimde bir aksamaya sebebiyet vermedik ve 2020'yi 42 tonluk rekor üretimle kapattık. 42 ton altın üretmek, ekonomiye yaklaşık 2,4 milyar dolar bir katkı sağlamak demektir." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'de altın madeni sektörünün 2000'li yıllarda gelişmeye başladığını ve 20 yılda 382 ton altın üretildiğini hatırlatarak, sektörde bugün 13 bin 200 kişinin direkt ve yaklaşık 50 bin kişinin dolaylı olarak istihdam edildiğini aktardı.

Sektörün, devlete şu ana kadar 76 ton altın değerinde vergi ödediğini ifade eden Yılmaz, "Türkiye'de şu an işletmede 18 altın madeni bulunuyor. Var olan altın işletmeleri ve bu yıl üretime başlayacak olan sahaların kapasitelerini güncelliyoruz. Kesin ve net rakam henüz oluşmadı ancak 2020 üretim rakamının üzerinde olacağımızı şimdiden müjdeleyebiliriz." diye konuştu.

"Altında üretim artışı, ithalatta dışa bağımlılığı azalacak"
Yılmaz, Türkiye'nin her yıl madencilikte 30-35 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini ve bu açığın 25 milyar dolarının altından kaynakladığını kaydederek, "Normalde Türkiye'nin altın ithalatı 150-200 ton arasında. Bu sene 260 ton civarında ithalat gerçekleşti ancak 2021'de ithalat rakamlarının bu kadar fazla olacağını öngörmüyorum." dedi.

Altın üretiminin artmasıyla ithalatta dışa bağımlılığın daha da azalacağına dikkati çeken Yılmaz, altın ithalatı için harcanan bütçenin başka alanlar için kaynak teşkil edebileceğini belirtti.

Yılmaz, altın üretimindeki artışla oluşturacak tasarrufun enerji ithalatı kaynaklı dış açığa olumlu katkı sağlayacağını vurgulayarak, "Üretilen miktar kadar ülke kaynaklarının yurt dışına akması engellenecek. Böylece öz kaynaklar ekonomiye kazandırılacak." dedi.

"Altın madenciliğimiz dünya standartlarının üzerinde"
Yılmaz, sürdürülebilir kalkınmanın gereği olarak çevreci madencilik anlayışıyla sanayiye ham madde sağlandığını belirterek, "Altın madenciliği yapılan bütün işletmelerde kesinlikle dünya standartlarının üzerinde üretim yaptığımızı iddialı olarak söyleyebilirim. İş güvenliği standartları açısından baktığınız zaman yerli veya yabancı, Türkiye'de üretim yapan altın madencilerinin tamamındaki iş güvenliği standardı, dünya standartlarının üzerindedir. Türkiye'deki madencilik sektörü çok güzel ve örnek işletmelere sahip." değerlendirmesinde bulundu.

İşletme sahasında faaliyet bittikten sonra da yükümlülüklerin yerine getirildiğine dikkati çeken Yılmaz, madencilik çalışmasının ardından sahanın rehabilite edilerek, doğaya geri kazandırıldığını söyledi.

Yılmaz, siyanür kullanımı, delme-patlatma, cevherin işlenmesi, su ve toprak kirliliğini önleme ve hava kalitesini koruma gibi konularda sağlam işleyen bir çevre mevzuatı olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bütün işletmeler en az ayda bir kez rutin olarak denetleniyor. Hava, su ve toprak kalitesini görebilmek için örneklemeler ve analizler yapılması yoluyla inceleniyor. Şu ana kadar sıkıntılı olan bir işletmemiz olmadı. Ancak insanlar bu tesisleri ve altın madenciliğini bilmedikleri için anlatılan korku senaryolarından çok etkileniyor. Oysa biz hem sivil toplum örgütlerine hem de yörede yaşayan insanlara 'madenlerimizi gelin, görün, sizleri gezdirelim ve sorularınızı sorun' diyoruz. Hem çevreyi koruyacağız hem de kaynakları ekonomimize kazandıracağız. Hedefimiz temiz insanlarla, temiz doğada temiz bir işletme yapmak."
Yorum Yazın