İSTANBUL/İHA -
Aksoy, "Kovanlarda bakım zamanına denk gelen salgından etkilenmemek için bal üreticileri kişisel hijyenlerine dikkat etmeli." dedi.
Bal ve arı ürünlerinde verimi artırmanın, kovanlarda yapılan ilkbahar bakımı ile doğru orantılı olduğunu belirten sektörün duayen isimlerinden Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, kovan bakım zamanının, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına denk gelmesinin büyük talihsizlik olduğunu ifade etti.
Dünyanın en büyük bal üreticisi olan Çin’de, salgın sebebiyle üretimin düşebileceğini belirten Aksoy, ikinci büyük üretici olan Türkiye’nin de aynı kaderi yaşamaması için arıcıların, doktorların tüm uyarılarına harfiyen uyması gerektiğini söyledi.
"Bal üreticileri yüksek risk grubuna giriyor"
Türkiye’deki bal üreticilerinin tamamına yakınının uzmanların risk grubu olarak nitelendirdiği yaş gruplarında olduğuna dikkat çeken sektörün deneyimli ismi Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni nesil arıcılık mesleği ile çok ilgilenmiyor, gençlerimiz arıcılık mesleğine çok hevesli değil. Arıcılık mesleğini icra edenlerin yaş ortalamasının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Bilim insanlarının risk grubu olarak gördüğü yaş grubu meslektaşlarımızın büyük bir kısmını kapsıyor. Bu sebeple arıcıların da kendine dikkat etmesi ve uzmanların yaptığı tüm uyarılara uyması gerekiyor. Olası bir salgın durumunda bal ve arı ürünleri üretimimiz doğrudan etkilenebilir. Yan sektörleri ile birlikte arıcılık büyük bir ekonomiyi kapsıyor. Kovanların temizlik zamanı geldiği için arıcılarımız işlerini yapmak zorunda ama uzmanların dediği gibi salgına karşı önce kendilerini koruyacaklar. Sonra da verimi yükseltmek için kovanların bakımını aksatmadan yapacaklar."
"Salgın sebebiyle bal arzında düşüş yaşanabilir"
Salgının ekonomik durumuna da dikkat çeken Aksoy, "Dünyanın en büyük bal üreticisi olan Çin, salgın sebebiyle zor durumda. İkinci büyük üretici olan Türkiye de aynı sorunları yaşarsa bal arzında düşüş yaşanabilir. Bu durumda bal ve arı ürünlerinin fiyatı yükselebilir. Beslenme açısından büyük önem arz eden bal ve diğer ürünlerin fiyatının yükselmesini istemeyiz. Ülkemiz süreci şu ana kadar çok başarılı yürütüyor. Bu kötü dönemi hep beraber en az kayıpla atlatacağız." dedi.
"Bal ve arı ürünleri ile vücut direnci yükseltilmeli"
Hastalıklardan ve salgınlardan korunmanın en iyi yönteminin hastalığa yakalanmamak olduğunu belirten Aksoy, tüketicilere şöyle seslendi: "Hastalıklara karşı hekimlerimiz ve uzmanlarımız gerekli uyarıları yapıyor. Sağlık çalışanlarımız büyük özveri gösteriyor. Bizlerin naçizane uyarısı bal ve diğer arı ürünleri olan polen, arı sütü ve propolis gibi besin değeri yüksek gıdalar ile metabolizmanın güçlendirilmesi ve direncin artırılması. Bu ürünleri özellikle doğru ölçeklerle hazırlanmış karışımlarla tüketerek, vücut direncimizi artırabilir, hastalıklara karşı kendimizi zırhlayabiliriz. Evden çalışmanın yoğun olduğu bugünlerde beslenmemize dikkat etmeliyiz. Abur cuburdan uzak durmalı doğal ürünleri kararında tüketmeliyiz. Evde tatlı ihtiyacımızı doğal bir ürün olan bal ile giderebiliriz."
