AJANSLAR -
İngiltere Merkez Bankası'ndan (BOE) yapılan açıklamada, bankanın politika faizini yüzde 0,1 seviyesinde sabit tuttuğu, tahvil alım programını da 745 milyar sterin seviyesinde bıraktığı kaydedildi.
Bankanın Para Politikası Kurulu tutanaklarında, İngiliz ekonomisindeki bozulmanın önceden tahmin edildiğinden daha hafif olduğu, buna rağmen ekonomik toparlanmanın daha uzun zaman alabileceği belirtildi.
Tutanaklarda İngiliz ekonomisinin 2020 yılı sonunda yüzde 14 olan daralma beklentisinin yüzde 9,5 daralmaya çevrildiği hatırlatıldı.
Bu daralmanın son 100 yılda ülkede yaşayan en büyük yıllık bazlı daralma olacağı belirtilen tutanaklarda, işsizliğin de ilerleyen dönemde dikkate değer şekilde artabileceğinin altı çizildi.
Tutanaklarda ülkede giyim ve ev eşyası harcamalarının koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesindeki seviyelerine döndüğü, insanların evde daha çok vakit harcamasından dolayı daha fazla yiyecek harcaması yaptığı, öte yandan işletme yatırımlarının, eğlence harcamalarını zayıf seyrettiği kaydedildi.
Ekonomik büyümede görünüm belirsizliği
Tutanaklarda, ekonomik büyüme görünümünün olağanüstü şekilde belirsiz olduğu, ekonominin bu yıl yüzde 9,5 daraldıktan sonra, 2021 yılında yüzde 9, 2022 yılında ise yüzde 3,5 büyümesinin beklendiği belirtildi.
Banka daha önce mayıs ayında 2021 yılında yüzde 15, 2022 yılında ise yüzde 3 büyüme beklediğini duyurmuştu.
Tutanaklarda ayrıca işsizliğin İngiliz hükümetinin ücretli izin programının ekim ayının sonunda tamamlanmasıyla yüzde 3,5'ten 7,5 seviyesine yükselebileceği kaydedildi.
Bankanın mevcut öngörüleri salgında ikinci bir sıçramanın yaşanmaması ve İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret anlaşması konusunda uzlaşması yönündeki senaryoyu esas alıyor.
Tutanaklarda ekonomik toparlanmaya dair açık bulgular görülmeden politika faizinin artırılmasının düşünülmeyeceği, ekonominin negatif faiz oranları ile canlandırılması seçeneğini ise değerlendirilebileceği kaydedildi.
PPK tutanaklarında, “Kurul, negatif politika faiz oranını geniş politika araçlarının yanında bir politika aracı olarak değerlendirmeye devam edecektir.” ifadesine yer verildi.
