TİC Holding Header
  • USD 32.498
  • EUR 34.594
  • Altın 2481.162
  • BIST 100 9623.43
  • Ekonomi

Taşımacılık sektörü, araç sürüş sürelerinin uzatılmasını istiyor

MERSİN (İHA) – Taşımacılık sektörü, yeni uygulamaların sektörün kalitesinin artıracağına, ancak altyapı yetersizliği nedeniyle geçiş sürecinde bazı zorluklar yaşanacağına dikkat çekti. Sektör temsilcileri, özellikle sayısal takograf uygulamasında araç sürüş sürelerinde uzatma ve sisteme kademeli geçiş talep etti.
Taşımacılık sektörü, araç sürüş sürelerinin uzatılmasını istiyor
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yurt içi Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, sektöre ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Özellikle 30 Haziran 2020 tarihine kadar ertelenen Ulaştırma Elektronik Takip Denetim Sistemine (U-ETDS) veri gönderme zorunluluğu, sayısal takograf uygulamaları ve Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) Belgesi konularına değinen meclis üyeleri, yeni yılda sektörde uygulanacak zorunluluklara dikkat çekti. Meclis üyeleri, uzun vadede yeni uygulamaların sektörün kalitesini artıracağını, ancak geçiş sürecinin sağlıklı yönetilmesi ve uygulamaları kolaylaştıracak altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yüksel: "Araç sürüş sürelerinde uzatma ve sisteme kademeli geçiş talep ediyoruz"
Yeni yılla birlikte taşımacılık sektörüne getirilen zorunlulukları değerlendiren Meclis Katip Üyesi Kemal Yüksel, bu yeniliklerin fikir olarak iyi olduğunu, ancak uygulamada zorluklar yaşanabileceğini söyledi. Özellikle altyapıdaki eksiklikler nedeniyle firmaların hangi durumlarda uyum sağlamakta zorlanabileceğini anlatan Yüksel, "Yeni sayısal takograf uygulamasına göre şoförün 4 saat araç kullanıp 45 dakika dinlenmesi gerekiyor. Ancak bu 4 saatlik sürenin Türkiye’de hangi karayolunda hangi tesise denk geleceği belli değil, çünkü Türkiye karayollarında şoförlerin dinlenmesine imkan sağlayacak yeterli sayıda Tır Parkı ya da tesis bulunmuyor. Gümrüklerde ya da liman kapılarında uzun araç kuyrukları oluyor ve şoförlerimizin kaç saat burada bekleyeceğini tahmin edemiyoruz ya da bir ürünü alacağımız zaman fabrika hazırlamamış oluyor ve araçlarımız fabrikada uzun süre bekleyebiliyor. Kısaca kontak çalıştığı andan itibaren takograf devreye giriyor ama bizim dışımızda yaşanan birçok gecikme işimizi aksatıyor ve belirlenen süreler bekleme sırasında dolabiliyor. Bu nedenle gerekli altyapı hazırlanmadan araç sürüş sürelerinde uzatma ve sisteme kademeli geçiş talep ediyoruz" dedi.

“Yük bildirimlerini nakliye firması yapsın”
U-ETDS sistemine veri aktarımına yönelik değerlendirme de yapan Yüksel, bu konuda da yük bildirimlerini kamyoncu yerine nakliye firmasının yapmasını istediklerini, bu durumun sürecin daha sağlıklı işlemesini beraberinde getireceğini vurguladı.
R Belgelerinin yerini alacak TİO Belgelerinin de maddi açıdan sektörü zorlayabileceğine dikkat çeken Yüksel, belge alımları için taksitlendirme beklediklerini ifade etti. Yüksel, "Hükümet düşük faizli krediler tahsis etsin ki, herkes belgesini alarak çalışabilsin. Sektör disipline edilsin ama sektöre uyum şartları hafifletilsin. Amaç, ceza kesmek yerine herkesin bu belgelere ulaşabilirliğini artırmak olsun" diye konuştu.

Maya: "Mersin lojistikte iyi bir yıl geçirdi"
Meclis Üyesi Ufuk Maya ise Mersin’in lojistik sektörü adına iyi bir yılı geride bıraktığını söyledi. 2019 yılında Mersin Limanında elleçlenen konteyner hacminin yüzde 13 arttığını bildiren Maya, aynı şekilde kuru yük elleçlemesinde yüzde 2, ihracatta yüzde 7, Ro-Ro ile Avrupa’ya yapılan araç taşımasında ise yüzde 11 artış yaşandığını belirtti.

"Lojistik sektörü, krizlerden sanıldığı kadar etkilenmedi"
Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği doğu ile batıyı, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak küresel ticaret için önemli bir kesişme noktasında yer alması yanında toplam küresel ticaretin yarısına karşılık gelen birçok pazara erişim sağlayan bir ülke olduğunu kaydeden Maya, şunları söyledi:
"Bu özellikleriyle bölgedeki taşımacılık faaliyetleri için bir üs işlevi görmektedir. Türkiye lojistik sektörü günümüzdeki hacmiyle Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturur. 2018 yılında yapılan anketlerde ve yorumlarda 2019 yılında ekonomik daralma ve krizlerin lojistik sektörünü fazlasıyla etkileyeceği yönünde görüşler ortaya atılmasına karşın 2019 son ayında sektörün beklendiği kadar kötü bir tablo çizmediğini görmekteyiz. Son yıllarda dövizin hızlı yükselişi nedeniyle sektörün borç yükü artmış görünse de GSYH içindeki payıyla kıyaslandığında sektörün borç yükünün yüksek olmadığı görülüyor."
Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün coğrafi konumu ve ekonominin dış ticaretteki esnekliği yanında Ulaştırma Bakanlığının sektörü disipline etme ve geliştirme tedbirlerinin de sektörün orta vadede önünü açacağına inandığını kaydeden Maya, "Bununla birlikte lojistik sektör uzun vadede küresel rekabetten geri kalmamak için dijital teknolojilerdeki gelişimle uyumlu olarak dönüşümü mutlaka gerçekleştirmelidir" ifadelerini kullandı.
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri