TİC Holding Header
  • USD 32.354
  • EUR 35.154
  • Altın 2307.984
  • BIST 100 8880.09
  • Ekonomi

YEK-G belgesine sahip firmalar ihracatta rekabet avantajı kazanacak

Türkiye'de faaliyet gösteren yenilenebilir enerji ekipmanı üreticisi ihracatçı firmalar, enerji üretimlerini yenilenebilir kaynaklarından sağladıklarını belgelemeleri halinde uluslararası pazarlarda rekabet avantajı kazanacak.
YEK-G belgesine sahip firmalar ihracatta rekabet avantajı kazanacak
AA - Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakat kapsamında sınırda karbon vergisi uygulamasına hazırlanması ve ABD'nin de benzer uygulamalara gidecek olması, yenilenebilir enerji ekipmanı üreten ve bu alanda iddiasını ortaya koyacak ülkelerin stratejik adımlar atmasını gerektiriyor.

Türkiye'de Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) ile kullandığı elektriği yenilenebilir kaynaklardan sağladığını kanıtlayan firmalar, bu belgeleri ihraç hakkı elde edecek.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ'nin (EPİAŞ), YEK-G belgelerinin ticaretinin yapılabilmesi için oluşturulacak piyasayı haziranda işletmeye alması bekleniyor.

Firmalar, ürettikleri her bir megavatsaat elektrik için bir adet YEK-G belgesi oluşturulabilecek ve bu belge elektriğin üretim dönemi bitiş tarihinden itibaren 12 ay süreyle geçerli olacak.

Aynı zamanda sıfır karbon hedeflerinin giderek küresel piyasaların gündemine oturduğu bu dönemde, Türk firmalar YEK-G piyasası sayesinde rekabet avantajı yakalayacak.

Küresel ölçekte, AB'nin 2050'ye kadar, Çin ve Japonya'nın 2060 yılında karbon nötr olma hedeflerinin bulunması bu tip sertifikalara olan talebi artıracak.

AA muhabirinin, yenilenebilir enerji derneklerinden edindiği bilgilere göre, Avrupa ve ABD'de devreye girecek karbon vergisi uygulamalarıyla, Türkiye'nin özellikle ihracata odaklı sanayi üretiminde karbon ayak izini hızla azaltması gerekiyor.

Güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren Solar3GW Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, EPİAŞ tarafından yönetilecek YEK-G piyasasının olgunlaştığında güneş santrallerine ek gelir sağlayacağını, bu durumun sektörü olumlu etkileyeceğini söyledi.

Birçok ülkenin karbon-nötr politikalar izlediğini ve YEK-G'ye benzer uygulamaları sadece elektrik için değil farklı kaynaklar için de uyguladıklarını belirten Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "YEK-G Belgesi, firmaların tükettiği elektriğin temiz kaynaklardan elde edildiğini kanıtlamak üzere tasarlanmış bir belge. Tükettiğiniz elektriğin megavatsaati başına alacağınız 1 adet YEK-G belgesi ile hem siz 'tükettiğim elektrik yenilenebilir enerjiden sağlandı' diyebiliyorsunuz hem de o belgeyi ihraç eden yenilenebilir enerji üreticisi bir gelir elde ediyor. Böylece yenilenebilir kaynaklar desteklenmiş oluyor. EPİAŞ tarafından yönetilecek YEK-G piyasası olgunlaştığında güneş santrallerine ek gelir sağlayacak, bu durum sektörü olumlu etkileyecek. Avrupa ve ABD'de çeşitli standartlar altında geliştirilen sertifikalar enerji sektöründe karbon azaltmaya yönelik. Bu sertifikalar, küresel ölçekte kabul gören ve alınıp satılabilen sertifikalar. Ayrıca enerji yanında karbon emisyonu tonu başına bir sertifika da alabiliyorsunuz. YEK-G'nin bundan farkı, sadece elektrik enerjisine yönelik olması ve azaltılan karbon emisyonu tonu başına değil de direk üretilen yenilenebilir elektrik megavatsaat başına bir sertifika alınması. YEK-G'nin uluslararası alanda kabul gören ve yurt dışı piyasalarda da alınıp satılabilen bir şekle sokulması, yurt dışı karbon piyasaları ile entegre hale gelerek, sadece yurt içiyle sınırlı kalmamasını gerekli görüyoruz."

İklim kriziyle mücadelede "karbon ayak izi" dönemi
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği Başkanı Halil Demirdağ da karbon ayak izi konusunun iklim kriziyle mücadele eden tüm ülkelerin ana konusu olduğunu söyledi.

Demirdağ, iklim krizinin birçok alandaki politikaların temelinde yer alacak olmasının uluslararası ticaretten finansmana kadar birçok faaliyet alanında şirketlerin "düşük karbon ayak izine" sahip olmalarını zorunlu kılacağını ifade etti.

YEK-G sistemi sayesinde ihracatçıların ürünlerinin karbon ayak izini düşürme imkanına sahip olacağını dile getiren Demirdağ, "Özellikle ihracatta rekabetçi olabilmenin şartları arasına ucuz, kaliteli ve yüksek marka değeri gibi faktörlerin yanında düşük karbon ayak izi faktörü de girecek. Şirketlerimiz faaliyetlerini 'iklim dostu' diye tanımlarken bunu kanıtlayabilecek. Oluşturulan sistemin aynı zamanda yenilenebilir enerji yatırımlarını destekleyici işlev görmesi de ülkemizin temiz enerji üretim kapasitesini artmasını sağlayacak." diye konuştu.

YEK-G sektöre şeffaflık getirecek
Jeotermal Enerji Derneği Genel Koordinatörü Elif Ferdal Karakaş da YEK-G piyasasının sisteme şeffaflık getirerek toplumun her kesiminde temiz enerji ve karbon ayak izi gibi kavramlara ilişkin farkındalık yaratacağını söyledi.

YEK-G sisteminin tüketicilere kullandıkları elektriğin özellikleri konusunda bilgilendirme sağlayarak tercih seçeneği sunulmasının önünü açacağını belirten Karakaş, şunları kaydetti: "Jeotermal enerji yatırımcıları için ek bir gelirden öte, jeotermalin çevreci, yenilenebilir ve temiz enerji olduğunu gösteren ve sektöre prestij kazandıracak bir uygulama olacak. YEK-G belgesinin hayata geçmesi ve yurt dışı uygulamalarıyla benzer özelliklere, standartlara sahip olması, uyum sağlaması çok önemli. Çünkü bu sertifikalar yurt dışına da transfer edilebilecek, YEK üreticilerine asıl maddi getiriyi o zaman sağlayarak, yenilenebilir yatırımlarına destek olabilecek."
Yorum Yazın