AA -
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Gürkan Gözmen, AA muhabirinin deri sektörünün mevcut durumu ve geleceğine ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin, tüm ihracatçı sektörleri ile salgının olumsuz etkilerine bakmaksızın üretmeye ve ürettiğini satmaya devam ettiğini ifade eden Gözmen, Tamamen üretim ve ihracat odaklı çalışan deri kürk ve konfeksiyon sektörünün de toplam ihracata aralıksız katkı vermeyi sürdürdüğünü söyledi.
Yurt içi ve yurt dışı fuarların ihracata direkt etki ettiğini aktaran Gözmen, "Derneğimizin organize ettiği Leather&Fur Fuarı, artık dünyanın küresel ölçekteki sayılı deri buluşmalarından biri oldu. Sektör olarak her zaman daha iyisini nasıl yaparız sorusunun yanıtını arıyoruz. Bana göre deri mamulleri sektörümüz ürün kalitesi anlamında dünyanın 1 numarası. Rusya bizim için her zaman önemli ihracat pazarlarımızın başında gelir ancak bu ülkedeki varlığımızı güçlendirirken alternatif pazarlara da giriş yapmamız gerektiği kanaatindeyim. TDKD olarak bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz. 2022’de üyelerimize ihracatta yeni rotalar belirleyecek rehber niteliğindeki çalışmalarımızı sunacağız." diye konuştu.
Hacimli siparişler için kümelenme şart
Gözmen, salgınla birlikte uluslararası markaların tedarik zincirlerini Türkiye’ye kaydırmasının yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini belirterek, "Sektörümüzde üretimler ağırlıklı küçük atölyelerle devam ettiğinden uluslararası alıcıların hacimli siparişleri için kümelenme gerektiğini düşünüyoruz. Bizler de sektörümüzün çatı Sivil Toplum Kuruluşu olarak 2022’de bu kümelenmeleri sağlayacak faaliyetlerde bulunarak sektör üretimimizin ve ihracatımızın maksimumda devamlılığı için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz." yorumunu yaptı.
Deri sektörünü 2022 yılında yoğun bir gündemin beklediğini bildiren Gözmen, "Yeşil dönüşüm, sınırda karbon düzenlemesi gibi konu başlıklarına bağlı olarak bu kriterlere uygun üretim 2022 yılında en önemli gündem maddemiz olacak. Pandemi sürecinde alınan tedbirler ve değişen tüketim alışkanlıklarından en olumsuz etkilenen sektörlerin başında maalesef sektörümüz geldi. Hem ihracatımız hem de kapasite kullanım oranımız ciddi anlamda düştü. Bu süreçte navlun fiyatlarının artması ve konteyner bulunamaması gibi sorunlar da maliyetleri arttırarak ihracatımızı zorlaştırdı. Firmalarımızın finansmana erişimde sorun yaşaması ve kur dalgalanmaları da bu toparlanmayı güçleştiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
