TİC Holding Header
  • USD 32.383
  • EUR 35.088
  • Altın 2324.096
  • BIST 100 9129.19
  • Genel

'50 bin yapı ölümcül yıkıma maruz kalacak'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'u bekleyen depremle ilgili sorunları ve deprem tehdidini azaltmaya yönelik yaptıkları çalışmaları DW Türkçe'ye verdiği röportajda anlattı.
'50 bin yapı ölümcül yıkıma maruz kalacak'
'Yüzde 95 oranında çok sağlıklı verilere ulaşıyoruz'
İmamoğlu: ''Bir ön araştırma bu. Yüzde yüz bir test değil ama yüzde 95 oranında çok sağlıklı verilere ulaşabiliyoruz. Ücretsiz bir iş yapıyoruz. O binanın sağlam olup olmadığını görüyor ve vatandaşa, "Eviniz sağlam değil, lütfen test yaptırın" diyoruz. Test hem zaman alıyor hem maliyeti yüksek. Onunla baş edebilme imkanımız yok. Bu şekilde vatandaşa yön verebiliyoruz. Ama tabii yaşadığımız sorunlar var. Yani ne yazık ki büyük oranda bizi binasına sokmayan hemşerilerimiz var.'' dedi.

99 depreminden sonra İstanbul’da yapılmış olan hatalar neler? sorusuna cevap veren İmamoğlu, ''Son dönemin en kritik hatası şu: İstanbul’da herhalde yaklaşık 10-11 kurumun imar yetkisi var. 18 yıllık iktidar sürecinin en kötü yönettiği konulardan birisi bu. 50 yıldır yeşil alan olan bir yere özelleştirme idaresi gelip plan yapıp bina yapabilir. "Deprem için yapıyoruz" dediler. İş öyle bir hale geldi ki bugün bütün Avrupa yakası sahili, TEM civarları binayla doldu. Yapılaşmanın yapılmaması gereken noktalar binayla doldu. Rant için yapılan bu yapılaşmanın depreme hiçbir katkısı olmadı. İstanbul’da büyük bir imar katliamı yapılmıştır. Deprem açısından en büyük yanlışların başında bu gelmekte. Son raporumuza göre, 50 bin yapı ölümcül yıkıma maruz kalacak. Arkadaşlarımın bu ihtimale karşı verdikleri vefat sayısı çok komik. Ben vefat sayısını konuşmak bile istemiyorum, bana göre yüzbinlerle ifade edilir. 50 bin yapının yıkılma ihtimalinin olduğu İstanbul’da önceliği bu alana verdiğiniz takdirde 10 yılda gerçekten bu riski en az yüzde 70, 80 çözersiniz. Hep birlikte çözeriz'' dedi.

Kentsel dönüşümünün afet odaklı çalışmalarından bahseden İmamoğlu, ''Biz aslında Meclis’te buna dönük adımlar attık. Geçmişte planı olan, ruhsatı olan bir binanın yenilenmesi için tekrar Meclis’te tartışmaya gerek yok. Zemin ya da yapılaşma sorunu varsa oralar ayrıca ele alınmak kaydıyla bütün İstanbul’a bu hakkı tanıyalım dedik. Ayrıca İstanbul’da bir çatı sorunu var. Çatı arasında çıkan yaşam alanlarını imar mevzuatı gereği alttaki kata bağlamak zorundasınız. Orada bir bağımsız bölüm oluştuğunda o bir finans kaynağına dönüşebilir ve ortaya çıkacak yapının en azından dönüşümüne bir miktar, hiçbir yapı artışı yapmaksızın finans kaynağı oluşturabilir anlayışıyla bir not daha sunduk Meclis’e. Metrekare fiyatı yüksek olan semtlerde dönüşüme katkı sunan bir model olacağını öngördüğümüz için sunduk ama AK Parti Grubu reddetti. Ranta dayalı değil, dönüşüme dayalı bir sistemin en eksik tarafı finansman tarafı. Can güvenliğini ayrı bir yere koyuyorum, İstanbul depremi büyük bir ekonomik faciadır. Türkiye’nin uzun yıllar etkisi altında kalacağı trajik bir durum yaratacaktır. Ne sigorta şirketi kalır ne bankacılık sektörü. Finans sektörüne bunu iyi ifade etmek lazım. Vatandaşa şunu diyebilmeliyiz: "10 yıl neredeyse yok hükmünde faiz oranıyla sana finansman sağlıyoruz." Kira gibi ödeyeceği bir formüle oturttuğunuzda dönüşümü hızlandırırsınız. Can güvenliği konusundaki tereddütleri iyi yansıttığınızda herkes mecbur kalır ve sahaya rant odaklı kimse çıkamaz.'' dedi.

İstanbul'u bekleyen deprem ile ilgili çalışmalarından bahseden İmamoğlu, '' İstanbul’un deprem konseyi kurma zorunluluğu var. Öyle bir model geliştirmeliyiz ki o konseyin içinde herkes olacak. Bakanlık olacak, süreci o koordine etsin. Valilik olacak, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, bankacılık sektörü, inşaat sektörü, odalar… Ben bunu sayın şehircilik bakanına bir toplantıda anlattım. Deprem olduktan sonra yarayı sardık, ölüleri defnettik, işin bir boyutu. Biz oraya gelene kadar ne yapacağımızı çalışmalıyız. Bu işi tek başına hükümet çözemez. Tek başına bir cumhurbaşkanı çözemez. Bir bakan, büyükşehir belediye başkanı hiç çözemez. Sayın bakan sıcak baktığını söyledi, hatta açıklaması da var bu yönde. Yaklaşık 1.5 ay önce bir görüşme daha yapıldı bakanlıkla. Hala bu işe sıcak baktıklarını arkadaşlarıma ilettiler. Basın üzerinden birkaç mesaj ilettim İzmir depreminden sonra, birebir görüşme talebim de oldu'' dedi.

İstanbul’da hastaneler, okullar, tarihi eserler gibi yapıların daha sağlam hale getirilmesi konusunda özel bir çalışma var mı? sorusuna cevap veren İmamoğlu, İmamoğlu: Eğitim kurumlarıyla ilgili depremle alakalı güçlendirmeyle alakalı 99 depreminden sonra üst seviyede bir çalışma yapıldı ve buraya ciddi fonlar aktarıldı. İyi bir noktada İstanbul, kötü bir noktada değil. Hem eğitim kurumları hem de sağlık kurumlarında ciddi yol alındığının altını çizelim. Esas sorunumuz mesken. İnsanların yaşadığı evler...'' diye cevap verdi.
Yorum Yazın