TİC Holding Header
  • USD 32.377
  • EUR 34.985
  • Altın 2324.875
  • BIST 100 9129.19
  • Genel

Ateşin bol olsun Şimon Peres

İsrail'in kurucuları arasında yer alan Peres, birçok kişi tarafından, 'Filistinlilere karşı işlediği insanlık suçları' ile hatırlanacak.
Ateşin bol olsun Şimon Peres
Ozan Koltuk - Peres iki defa başbakanlık yaptı ve bir defa geçiş dönemi başbakanlığı yaptı. 66 yılı aşan siyaset kariyeri boyunca, 12 kabinede üye olarak görev aldı. Peres, İsrail devletinin yasama organı Knesset’e 1959 Kasımında seçildi. 2006 yılının başlarındaki üç aylık bir ara dışında 2007 yılında cumhurbaşkanı seçilene kadar görevde bulundu.

İsrail Bağımsızlık Savaşı esnasında birçok diplomatik ve askeri görevlerde bulundu. Kariyeri boyunca Knesset’te beş farklı partide görev aldı; Mapai, Rafi, İşçi, Gruplaşma ve Kadima. Bu partiler arasında Gruplaşma ve İşçi Partisi için liderlik yaptı. Peres, 1994 yılında, Yaser Arafat ve İzak Rabin’le birlikte Barış anlaşması girişimine Dış İşleri Bakanı olarak katılmasından dolayı, Nobel Barış Ödülü’nü kazandı .

2007 yılı başlarında, Kadima, Şimon Peres’i Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösterdi ve 13 Haziran 2007 tarihinde Knesset tarafından Cumhurbaşkanı seçildi Peres. 15 Temmuz 2007’de yemin ederek yedi yıllık cumhurbaşkanlığı görevine başladı. Başbakanlıktan sonra cumhurbaşkanlığı görevine seçilen ilk politikacı oldu.

Şimon Peres (Szymon Perske), 2 Ağustos 1923  tarihinde Wiszniewo, Polonya’da (şimdi Vişnieva, Belarus) doğdu. Babası, İzak (1896-1962) ve annesi, Sara Perske’dir. Aile evde, Rusça, İbranice ve Yidiş konuşurdu ve Peres, okulda Lehçe öğrendi. Peres, İbranice’nin yanı sıra, İngilizce ve Fransızca konuşur. Babası bir odun tüccarıydı (sonra diğer ürünlerin tüccarlığına geçti) ve annesi kütüphane görevlisiydi. Peres’in, Gerşon adlı bir erkek kardeşi vardır. Polonya ve Yahudi asıllı dünyaca ünlü ABD'li Hollywood aktrisi Lauren Bacall'un (Betty Joan Perske) kuzenidir ve aynı soyadı paylaşıyorlardı. Babaları kardeş idi.

Peres’in büyükbabası Zvi Meltzer, bir hahamdı ve Peres’in hayatında büyük etkilere sahipti. Bir röportajda, Peres; “Büyük babamın evinde büyüdüm ve o beni eğitti… Büyük babam bana Talmud’u öğretti. Kulağa geldiği gibi kolay değildi. Ailem çok dindar değildi fakat ben aşırı muhafazakardım. Bir keresinde, ailem Şabat’ta radyo dinlediğinden radyoyu parçaladım.”. 1941’de Wiszniewo’da kalan Peres’in bütün akrabaları Yahudi Soykırımı’nda öldürüldü. Birçoğu (Haham Meltzer de) kasabanın sinagogunda diri diri yakıldı.

1932 yılında Peres’in babası Filistin’e göçtü ve Tel Aviv’e yerleşti. Aile, 1934’te Peres’i takip etti. Peres Tel Aviv’de Balfour İlkokulu ve lisesinde ve sonra Geula lisesinde (Ticaret okulu) eğitim gördü. 15 yaşında, Ben Şemen Tarım Okuluna geçti ve Geva Kibbutz’unda birçok yıl yaşadı. Peres, Alumot Kibbutz’unun yapımcılarından biriydi. 1941 yılında, Peres, Hanoar Haoved Vehalomed adlı işçi-Siyonist hareketin sekreteri olarak seçildi ve 1944 yılında Alumot’a dönerek, çiftçi, çoban ve Kibbutz sekreteri olarak çalıştı. 1945 yılında, Peres, Sonya Gelman ile evlendi. Üç çocukları oldu. Sonya Gelman, 20 ocak 2011 tarihinde 87 yaşında vefat etti.

Askeri kariyeri
1947 yılında, Peres, Haganah’ya katıldı. David Ben-Gurion, Peres’i personel ve silah alımında görevlendirdi.

1952'de Peres, Savunma bakanlığının yardımcı yönetici amiri oldu ve bir sonraki yıl yönetim amiri oldu. 29 yaşında bu görevi aldığından, pozisyonda görev alan en genç insan oldu. Sorumlu olduğu alanlar, silah satın alımı ve İsrail Devleti’ne katkı sağlayacak stratejik ilişkiler kurmaktı. Peres, Fransa’yla iyi ilişkiler kurmakta ve dolayısıyla, bölgedeki dengeleri değiştirecek kaliteli silah alımında yararlı oldu. Peres sayesinde, Israil, Fransa’dan Dassault Mirage 3 jetini aldı, Dimona Nükleer reaktörünü kurdu ve Fransa ve Birleşik Krallıkla üçlü bir anlaşmaya girdi.

Politik kariyeri
Peres Knesset’e ilk olarak 1959 yılı seçimlerinde, Mapai partisinin bir üyesi olarak seçildi. 1965 yılına kadar, Savunma Bakanlığı Yardımcılığı görevini sürdürdü. Peres ve Moşe Dayan, David Ben-Gurion’la birlikte Mapai’den, yeni bir parti kurmak için ayrıldı. Yeni kurdukları parti, Rafi; Mapai ile uzlaştı ve 1968’de bir solcu birlik olan gruba katıldı. 1969 yılında, Peres, Göçmen İltihak Bakanlığına atandı ve 1970 yılında Ulaşım ve İletişim Bakanı oldu. 1973 yılında, bir süre yaptığı İstihbarat Bakanlığından sonra, İzak Rabin hükümetinde Savunma Bakanlığına atandı. Bu süreçte, İzak Rabin’le parti başkanlığı için çok çekişti fakat 1977 yılında, Rabin’e yine yenildi.

Peres, 1977 seçimlerinden önce Rabin’in eşinin döviz skandalı sebebiyle geri adım atmasıyla, Rabin’e karşı başarı sağladı. Rabin yasal olarak geçiş hükümetinden istifa edemediği için resmi olarak başbakan kaldı ama Peres resmi olmasa da başbakan gibi davranıyordu. Peres, Menachem Girişimi’nin altında Likud’un, geriye kalan herkesi saf dışı bırakarak koalisyon için yeterli sandalyeyi kazanmasıyla, seçimle ilgili ilk yenilgiye sebep olmuş oldu. En fazla bir ay sonra, Peres muhalefet lideri olmayı kabullendi.1980’de Rabin tarafından yapılan geri dönüş teklifinin reddetmesiyle,Peres partisinin 1981 seçimlerinde bir başka yenilgisine neden oldu. 1984’de bütün partilerden daha fazla sandalye kazandı ama, sol kanat koalisyonu oluşturmak için gereken 61 mandanın çoğunluğunu toplayamadı. Alignment ve Likud Peres’in başbakan olacağı, Likud lideri İzak Shamir’in de dış işleri bakanı olacağı bir düzenlemeyle alışılmadık bir yönde anlaştı. Bu süre içindeki en önemli şey Kral Hasan ile Fas’da yapılan görüşmeydi. 2 yıl sonra Peres ve Shamir yerlerini takas ettiler. 1986’da Peres dış işleri bakanı oldu. Peres’in siyasal örgütü 1988’de bir başka yenilgi aldı ve koalisyonu Likud ile yenilemeyi kabul etti, ama bu kez tüm süreç boyunca Shamir’in koalisyon liderliğine razı olarak.1988-1990 ulusal hükümetinde, Peres başbakan yardımcı ve ekonomiden sorumlu bakan olarak görev yaptı. Peres ve örgütü sonunda kirli bir numaranın “ Peres’in örgütü,küçük sol gruplar ve ultra Ortodoks partilerle koalisyon denemesinin başarısız olmasının” ardından koalisyondan ayrıldı. 1990’dan 1992 başarına kadar muhalefet liderliği yapan Peres, İsrail İşçi Parti’sinin seçimlerinde 15 yıl önce devraldığı koltuğu Rabin’e karşı kaybetti. Peres politikada aktif olarak kaldı ama Rabin’in Dış İşleri Bakan’ı olarak. Yasser Arafat ile gizli görüşmeler Oslo Anlaşmasıyla sonuçlandı ki bu anlaşmayla Yasser Arafat, Peres ve Rabin Nobel Barış Ödülünü kazandı. 1995’de Rabin’in suikasta uğramasının ardından, Peres 1996 seçimlerine kadar başbakanlık ve savunma bakanlığı yaptı ki bu süreçte de barış sürecindeki dengeyi izledi. Dönemi boyunca, Peres internet kullanımını destekledi ve İsrail Başbakanı’nın ilk web sitesini kurdu. Buna karşın 1996'daki başbakanlık için ilk direkt seçimlerde Benyamin Netanyahu’ya karşı kaybetti. 1997’de İsrail İşçi Partisi lideri olarak yeni bir seçim arayışına girmedi ve Ehud Barak onun yerini aldı. Barak Peres’in parti liderliğini koruma girişimini geri çevirdi ve hükümeti kurduktan hemen sonra Peres’i Bölgesel İşbirliği Bakanı olarak atadı. Peres Barak Hükümeti’nde çok az bir rol oynadı.

2000'de Peres başbakana da yetki veren 7 yıllık ülke başkanlığı için yarıştı. Beklendiği gibi kazansaydı, İsrail’in başbakanlık yapmış ilk başkanı olacaktı. Ama Likud’un adayı Moshe Katsav’a karşı kaybetti.

2001'de Ehud Barak’ın Ariel Sharon’a karsı başbakanlık seçimlerde yenilmesinin ardından, Peres bir başka geri dönüş yaptı. İşçi Parti’sinin Sharon’un Likud’u ile birlikte ulusal birleşim hükümetine girmesini sağladı ve dış işleri bakanlığı pozisyonunu güvence altına aldı. Resmi parti liderliği Binyamin BenEliezer’e geçti ve 2002’de Haifa belediye başkanı Emram Mitzna’ya geçti. Peres sol güruhta dış işleri bakanlığı koltuğuna yapışıp kaldığı ve barışçı tutumuna rağmen barış sürecinde ilerleme kaydedemediği için çok eleştirildi.Görevini İşçi partisinin 2003 seçimlerinden önceki istifasıyla bıraktı. Mitzna’nın liderliğindeki partinin ağır yenilgisinden sonra, Peres yeniden geçici lider olarak ortaya çıktı. 2004’un sonunda partiyi Sharon ile tekrardan koalisyona soktu.

Peres 2006 seçimlerinden önce İşçi Partisi başkanlığına seçildi. Parti lideri olarak, seçimleri mümkün olduğunca daha sonra yapma tarafında oldu. Erken bir seçimin Eylül 2005 Gazze’den geri çekiliş planını ve Sharon ile olan ulusal hükümette partinin duruşunu tehlikeye sokacağını iddia ediyordu. Ama çoğunluk daha erken bir seçim için baskı yaptı ve Peres liderliği %42.4 e %40 ile Peretz’e karşı kaybetti. 30 Kasım 2005’de Peres İşçi Partisi’nden ayrıldı ve Ariel Sharon’u ve onun partisi Kadima’yı desteklemeye karar verdi. Sharon’un felç geçirmesinin hemen ardından Peres’in partinin başına geçmek istediği spekülasyonları ortaya çıksa da önde gelen ki birçoğu Likud eski üyesi olan Kadima liderleri desteklerini Ehud Olmert’den yana olarak açıkladılar. Söylentiye göre İşçi Partisi Peres’e yuvaya dönmesi için sevgi gösterisinde bulundular. Buna karşı Peres Olmert’i desteklediğini ve Kadima’da kalacağını belirtti. Peres niyetinin Mart seçimlerinde yarışmak olmadığını belirtmişti. Kadima’nın seçimleri kazanmasının ardından, Peres’e başbakan yardımcısı, Negev, Galilee geliştirme bakanlığı ve bölgesel ekonomi bakanlığı görevi verildi.

Cumhurbaşkanlığı: 2007 - 2014
Peres 13 Haziran 2007’de Knesset tarafından İsrail Ülke Başkanı olarak seçildi. İlk turda 120 üyenin 58’i ona oy verirken, 38’i Reuven Rivlin’e, 21’i ise Colette Avital’a oy vermiştir. Daha sonra 2. turda rakipleri de Peres’i desteklemiş ve Peres, Knesset’de 86 evet ve 23 karşı oyla başkan seçildi. Peres aynı gün 1959’dan beri İsrail tarihindeki en uzun Knesset üyeliğine sahip olduğu görevinden istifa etti.Peres 15 Eylül 2007’de Başkanlık yemini etti.

2008 Kasım’da Peres Londra’da Buckingham Sarayı’nda Kraliçe Elizabeth’den Onursal Şövalyelik ünvanını almıştır

2009 Davos krizi
2009 yılında İsviçre'nin Davos şehrinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu zirvesinde dönemin Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından eleştirildi. Erdoğan Peres'e yönelik olarak "öldürmeye gelince siz öldürmeyi iyi bilirsiniz, plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum, sesinin (Peres'in) yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca oturumun moderatörü David Ignatius'e kendisine daha az konuşma süresi verdiğini söyleyerek tepki gösterdi ve oturumu terketti. Bu krizden sonra moderatör Ignatius'un görevine son verildi.

Politik görüşleri
Peres “Şahin” olarak bilinirdi. Ben-Gurion ve Dayan’ın himayesi altındaydı ve Batı Şeria’daki yerleşimlerin destekçisiydi. Fakat, partisinin liderliğini aldığında, duruşu değişti. Yakın dönemde daha çok güvercin olarak bilinir ve Ekonomik işbirliğiyle gelişen barışın büyük destekçisidir. 1970 ve erken 1980’li yıllardaki ana akım İsrailli liderler gibi Filistin otoriteleriyle konuşmaya karşıdır ama diğerlerinden farklı olarak, Batı Şeria ve Gazze sınırları hakkında bir anlaşmaya varmak gerektiğini savunur. Bir süre Ürdün Kralı Hüseyin’in, Yaser Arafat yerine, anlaşmalarda Arap tarafı temsil etmesini istedi Peres. 1987 yılında, Kral Hüseyin’le Londra’da buluşup bir anlaşma taslağı hazırladı, fakat anlaşma, dönemin İsrail Başbakanı İzak Şamir tarafından reddedildi. Zamanla, Peres, Filistin otoriteleriyle konuşmayı desteklemeye başladı ve 1993 yılına kadar bu politika üzerinde pek çalışmadı. Peres, Oslo Anlaşmalarındaki katkısından dolayı, hem anlaşmaların hem de Filistin otoritesinin en büyük destekçisi olarak bilinir.

Peres’in dış politikası, oldukça gerçekçiydi. Türkiye'yle ilişkilerin iyi tutulması adına, Ermeni Meselesini gündeminden uzak tuttu. Peres; “Bizler Holokost ve Ermeni meselesi arasında benzerlik bulma girişimlerine karşıyız. Hiçbir olgu Holokost’a benzemez. Ermenilerin başına gelenlerde bir trajediydi fakat bir soykırım değildi” dedi. İran’ın nükleer programı ve İsrail’in varlığına tehdidi üzerine Peres, “İran’a karşı askeri bir saldırıya karşıyım fakat milletler olarak birleşip İran üzerinde ambargo uygulamalı” dedi, ve Ahmedinejad’ın “İsraili Haritadan Silmek” çağrısını Adolf Hitler’in Avrupa’daki Yahudilere karşı giriştiği eylemin eşdeğeri olarak adlandırdı. Peres, Orta Doğu ekonomik işbirliğinin bir destekçisidir

Suç defteri kabarık
İsrail'in Haaretz gazetesi yazarlarından Gideon Levi köşesinde, Nobel Barış Ödüllü ve bazıları tarafından "barış adamı olarak" gösterilmeye çalışılan Peres'in "Filistinlileri Yahudilerden aşağı gördüğünü ve barışı sağlamak için çok az çaba sarf ettiğini" yazdı.

Filistinli direniş örgütlerinden Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada da "Peres'in halkımız ve milletimiz aleyhinde işlediği insanlık suçları nedeniyle uluslararası kanunlara göre yargılanmadan hayatını kaybetmesinden dolayı üzgünüz." ifadesine yer verildi.

Türk halkı ise Peres'i daha çok, Cumuhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında başbakanlığı döneminde Davos'ta yaptığı tarihi "one minute" çıkışıyla hatırlıyor. Erdoğan'ın kendisine yüksek sesle hitap eden Peres'e söylediği "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" şeklindeki sözü dünya kamuoyunun gündemine oturmuştu.

İsrail'de askeri ve siyasi olarak en üst düzey görevlerde bulunan ve dün sabah 93 yaşında ölen Peres'in suç ve ihlallerle dolu geçmişi şöyle:

Belarus'tan Filistin'e göç etti
Belarus'ta 1923'te zengin bir tüccarın oğlu olarak dünyaya gelen Şimon Peres, 1934'te İngiliz manda yönetimi altındaki Filistin'e göç etti. Ailesiyle Tel Aviv'e yerleşen Peres, 24 yaşındayken Filistinlilere karşı saldırılar düzenleyen silahlı Siyonist Haganah örgütüne katılarak İsrail'in kuruluşuna giden süreçte rol aldı. Peres'in Filistinlilere yönelik işlediği suçlar da böylece başlamış oldu.

Daha sonra İsrail'in kuruluş yılı olan 1948'deki savaşta ülkenin ilk Başbakanı Ben Gurion tarafından silah alımlarından sorumlu olmakla görevlendirilen Peres, yüz binlerce Filistinlinin vatanlarından sürüldüğü "Nekbe" de (Büyük Felaket) en etkin rollerden birini üstlenmiş oldu. Peres, askeri bir mazisi olmamasına rağmen İsrail'de askeri endüstrinin gelişmesinde tesirli oldu.

Nükleer silah programının fikir babası
1953 ila 1965 yılları arasında İsrail Savunma Bakanlığının ilk müsteşarlığı ve sonrasında bakan yardımcılığı görevini yürüten Peres, İsrail'in otom bombası edinmesini sağlayan "nükleer silah programının" fikir babası ve planlayıcısı olarak gösterildi. İsrail'in nükleer silah programı, hala Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimi dışında faaliyet gösteriyor.

1975 yılında Peres'in, ırkçı Güney Afrika rejiminin Savunma Bakanı ile buluşarak "nükleer silah başlıkları satmayı teklif ettiği" iddia edildi.

İsrailli bir bilim adamının gizli belgeleri basına sızdırması ile ortaya çıkan İsrail'in nükleer gücü, uzmanlar tarafından onlarca atom başlığı olarak tahmin ediliyor.

Kana katliamının emrini verdi
Peres başbakanlığı döneminde 1996 nisanında İsrail'in “Gazap Üzümleri Operasyonu” adıyla Lübnan topraklarına başlattığı saldırının emrini verdi. İsrail'in güney Lübnan'ı ağır bombardımana tutması sonucu 154 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda sivil evlerini terk ederek ülkenin kuzeyine doğru kaçmak zorunda kaldı.

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği bu saldırılardan en çok hafızalarda yer edeni ise Kana katliamı oldu. İsrail'in Kana'daki Birleşmiş Milletler yerleşkesini bombalaması sonucu buraya sığınan 106 sivil yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

İllegal Yahudi yerleşimlerini ve Gazze ablukasını destekledi
Peres iki milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze'ye 2006'dan beri uygulanan ablukayı ve sürekliliğini güçlü bir şekilde destekledi. Peres, "Gazze'den İsrail'e yönelik saldırıların önlenmesinin tek yolunun Gazzelilerin toplu olarak abluka altında tutularak cezalandırılması" olduğunu savundu.

İsrail'in 2009 yılında Gazze'ye düzenlediği saldırı sırasında cumhurbaşkanı olan Peres, İsrail'in askeri operasyonlarının arkasında "birlik olma" çağrısı yaptı.

Filistinli direniş örgütü Hamas'ın sözcülerinden Hazım Kasım, yaptığı yazılı açıklamada, Peres'in halkın zihninde "Filistinlileri evlerinden zorla çıkararak ve öldürerek işlediği katliamlarla" hatırlandığını belirtti. Kasım, cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemde Peres'in, Filistinlilere karşı saldırılar düzenlediğini, ellerine Arap kanı bulaşmışken Gazze'deki İsrail savaşlarını aklamaya çalıştığını kaydetti.

Peres, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Yahudi yerleşim birimlerini savundu ve destekledi.

Oslo Antlaşması'na giden süreçte ise Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Peres, burada oynadığı rolden dolayı 1994 yılında Yasir Arafat ile birlikte Nobel Barış ödülüne layık görüldü.

"Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz"
Cumuhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 yıl önce katıldığı Davos Zirvesi'ndeki Gazze oturumunda, dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in sesini yükselterek Gazze'ye düzenledikleri saldırlar hakkında söylediklerine sert çıkarak, "Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Peres'in eleştirilerini yanıtlarken panel yöneticisinin konuşmasını kesmesine tepki gösteren Erdoğan'ın, "Davos benim için bitmiştir. Daha da Davos'a gelmem" diyerek salonu terk etmesi ve "one minute" sözüyle yaptığı çıkış tarihe geçmişti.

İki dönem başbakanlık bir dönem cumhurbaşkanlığı
İsrail parlamentosu Knesset'te 48 yıl milletvekilliği yapan Peres, savunma bakanlığı, iki dönem başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu. Peres cumhurbaşkanlığı görevini Temmuz 2014'te Reuven Rivlin'e devretti.
Yorum Yazın